|
|
|
|
Bu kez hakemden başlamak istiyorum. Benim Türkiye Ligi'nde en beğendiğim hakem olduğu için İsmet Arzuman'a eleştiri göndermek istimiyorum. Ancak arkadan müdahaleleri biraz daha iyi süzse Dünya çapında bir hakem olacağına inancım sürüyor. Oyuna gelince... Galatasaray'ın elindeki malzemeden bu kadar helva yapılabilir. Orta alanda dertli olduğu için topu yukarı kaldırmak zorunda olan Galatasaray, Hüseyin'i geçemedi. Kaleye biraz daha yaklaştığı zamanlarda da Tayfun ve Erdinç'e takıldı. Yerden ara paslarıyla Trabzonspor'u yakalamayı hedeflemişlerdi. Ama bu konuda da son seçimlerde çok şansızdılar. Özellikle ilk yarıda Revivo ve Baliç, kapasitelerinin üstüne çıkarlarken, kör noktalara attıkları toplarda başarı sağladılar. Ancak defansa yardımları olmadığı için bu yükü üstlenen Volkan yine en iyilerden biri olarak gözüktü. İkinci yarıda Volkan'ı en iyilerden biri olmaktan alıp gerçek bir usta ve gerçek bir yıldız olarak tanımlamalıyım. Çünkü anlaşılan bu mekanik androide ciğer yerine emme basma bir tulumba takılmış. Bu Volkan insan filan değil. Bana göre bir yaratık! Artık bu cocuğun fanatik bir hayranı olduğumu açıkça ilan ediyorum. İkinci yarıda süikast yapar gibi paslar kullanan, daha doğrusu kullanamayan Galatasaray'ın inanılmaz top kayıplarından yine gerçek üstü bir gol çıktı. Böyle değerlendirmemin sebebi bir takımın maç boyunca kazanabildiği tek kafa topunda golü bulmasıydı. Trabzonspor'un genç ve başarılı takımının tek eksiğinin deneyimsizlik olduğunu dün bir kez daha belli oldu. Böylece yarım takımla oynayan Galatasaray ligin babası Beşiktaş ile "irtibatı" koparmamış oldu.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |