Karadeniz'in delikanlısı biraz palazlanmasın.. Hemen devreye giriyorlar.. Önce futbolcular gidiyor, sonra hoca.. Geriye başkan ve yöneticiler kalıyor. Bu sistematik taktik neredeyse 20 yıldan bu yana sürüyor.. Nedeni mi? Türkiye'deki futbol sektöründe, İstanbul dükalığına karşı koyabilecek tek güç var. O da Trabzonspor... Trabzon'daki olaylar, bu ülkenin dört bir yanında mevcut. 1996 yılında Trabzon kendi evinde Fenerbahçe'ye şampiyonluğu adeta altın bir tepsinin içinde sundu. Avni Aker'de 'çıt' bile çıkmadı.Ama, o tahrik hareketleri var ya...Yıllar önce hakem Halil Atalık'ın yüzüne tüküren.. Şimdi ise ikiyüzsüz bir suçsuz gibi davranıyor...

Galatasaray maçında protokol tribünde hemde Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'ın gözleri önünde cereyan eden olayları elbette kimse tasvip edemez.. Şu bir gerçek ki, Avni Aker'de misafir takımların maça giriş ve çıkışlarında kullanılan yer ya değiştirilmeli. Ya da, o çıkış yerine uzun bir körük yapılmalı. Kimse kimseyi kandırmasın. Ülkemizde gerek yazılı gerekse görsel medya taraflı. Bu taraflılık kurumlarda patron kaynaklıda değil. Spor servislerini yönetenler, bu işe tuz ve biber ekiyor. Onlar taraflı olduklarında özellikle Anadolu'daki yerel medya da tarafgir bir çizgide yer alacak.

Türk futbolu Trabzonspor'suz olmaz. Bunun için yazılanlara, çizilenlere ve söylenenlere dikkat etmek gerekiyor. Bu ülkenin daha fazla gerginliğe tahamülü yok. Trabzonspor'u yok sayamazsınız.Yok saymak niyeti içinde olanlar varsa gerektiğinde bunun karşılığını görürler.. AB girmeye çalışırken, temiz, berrak ve adeletli bir Türk Spor'u temennisiyle..

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu