İstanbul'da hızla akıp giden hayatın içinde, ellerindeki poşetin içindeki bir kaç selpakla yanımıza geldiklerinde farkediyoruz onları. Kimi zaman tersliyor kimi zaman ise bir selpak alıp uzaklaştrıyoruz. Her biri farklı bir nedenle sokakta çalışmak zorunda kalan bu çocuklar, aslında yarın karşımıza bir tinerci belki bir hırsız kimliğiyle çıkma potansiyelini de taşıyorlar. İşte bu çocuklara, herkes gibi bakmayan, insanlar da var. İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nün Tepebaşı'ndaki 75. yıl Gençlik ve Çocuk Merkezi'ni kendilerine ev edinen çoğunluğu üniversite öğrencisi bir grup gönüllü, çocukların yanına giderek, onlara kucak açıyor. Bu çocuklardan biri olan Siirtli 10 yaşındaki mendilci Yılmaz Güneş'in hikayesi de yürekleri sevgi dolu bu bir kaç gönüllünün çabalarıyla değişti. Artık Yılmaz da, yaşıtlarıyla birlikte okuluna gidiyor. Mendil satmak yerine, el becerileri gelişiyor, üretiyor ve geleceğe ümitle bakabiliyor. Yılmaz'ın Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olan gönüllü ablası Müğe Erdoğmuş ise kardeş sevgisini Yılmaz'da tadabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Haftanın iki günü Tepebaşı'nndaki merkezde buluşuyor, ders çalışıyor, konuşuyor ve hayatı paylaşıyorlar. Gönüllülerin başkanı Esin Sevgin ise merkezde, çeşitli sosyal faaliyetlerin yanısıra, eğitim ve sağlık çalışmalarına da yer verdiklerini belirterek, "Onlara takviye dersler veriyoruz. Ayrıca el becerileri geliştiriliyor, üretiyorlar ve ürettiklerini düzenlenen kermeslerle satışa sunuyorlar" diyor.

Meyve veren ağaç olmak istiyorumZeynep ve Ferhat da sokaktaki çocukların arasından gelen iki taze fidan. Artık kafalarında sadece bir şey var. Okumak, meslek edinmek ve faydalı olmak. Okulundan uzak kaldığı günlerinde ümidini de yitirdiğini söyleyen Zeynep Aktaş, parlayan gözleri ile okulundaki başarıları sayesinde yeniden mutlu olduğunun işaretlerini veriyor. Ferhat'da unutamamış sokaktaki günlerini. Ama O da geçmişteki yaşantısından dersini almış. Abla ve abilerinin verdiği sevgi ile ayakta durmasını öğrenmiş. Hedeflerini belirlemiş. "Büyük adam olacağım" diyor Ferhat, büyük adam olunca çocuklara sokakta mendil sattıran zihniyeti yeniden oluşturmak için.