Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin geçen gün yaptığı açıklama üzerinde düşünülmeyi hakeden önemli bir açıklama. Biliyorsunuz, Basın Konseyi her yıl Türkiye hapishanelerinde kaç gazetecinin bulunduğunu bir raporla açıklıyordu. Konsey'in bu tespiti yaparken hangi kriterleri esas aldığı tartışmalı da olsa, niyeti fena olmayan bir rapordu bu. Arayıp buldum; Konsey'in "1 Ocak Tarihi İtibariyle Hapiste Bulunan 'Gazeteci' Sıfatlı Kişiler Hakkında" başlıklı raporunu o tarihte birkaç yazıyla eleştirmişim. Rapor'da "Değerlendirme" başlığı altında öyle değerlendirmeler yer alıyormuş ki, Basın Konseyi'ni tanıdık başka "Konseyler"le karıştırmak işten bile değilmiş... Bu yazıların birinde şöyle yazmışım: "Hatta şöyle durumlar da var: Dosyası incelenen kişi (mesela Çetin Aydemir dosyası) 'tutuklu' olmasına rağmen, Konsey mahkemeden önce davranarak '...bir örgüt üyesi olduğunu açıkça göstermektedir' diye hüküm bile veriyor! Bu ne acelecilik böyle!"

Ama söylediğim gibi, söz konusu Raporlar bütün eksikliğine, arada bir "komikliğine" rağmen yine de yararlıydı. Hiç değilse, senede bir gün, içerde bulunan bazı gazetecilerin toplum önünde açıkca sayımı yapılıyordu.

Oktay Ekşi'nin önceki gün yaptığı açıklamadan Konsey'in bundan böyle bu raporları hazırlamayacağını öğrendik. Niçin, ne oldu bitti de bu işten vazgeçildi? Ekşi, bu kararlarını araya bir "örnek haber" de sokarak şöyle açıklıyor:

"Bu yıl da aynı çalışmayı yaptık ve 27 Mart 2003 günü öğle saatlerinde raporun sonuçlarını tüm basınımıza (medyaya) verdik. Dansöz Zümre'nin uyuşturucu kullanma suçundan 10 ay hapse mahkûm edildiğini okuyucularına bildirmek için yarışan büyük gazetelerimizle, radyo ve TV kanallarında, halen 7 gazetecinin hapiste olduğuna ilişkin rapor hakkında tek satırlık haber yer almadığını gördük. Bu durumu değerlendirdik. Söz konusu 7 gazetecinin kim olduğunu merak etmeyen, bu değerlendirmemizin sağlıklı olup olmadığını araştırmayan, çağımızda ifade özgürlüğüyle ilgili bir suçtan dolayı insanların hapse atılmasında tuhaflık olup olmadığını irdelemeyen bir medya dünyasını bu tür bir raporla meşgul etmekte anlam olmadığı sonucuna vardık. O nedenle medyamızın bu konulara da ilgi duyacağı zamana kadar, 'hapishanede bulunan gazeteciler' konusunda çalışma yapmama ve rapor hazırlamama kararı aldık."

Sanırım siz de benim gibi Ekşi'nin bu haklı öfkesini gayet güzel anlıyorsunuzdur. Basın Konseyi Başkanı basınımızın bu kayıtsızlığı karşısında ne kadar isyan etse azdır. Öyle bir basın dünyası ki, içeriye düşen meslektaşlarının hemen o an unutuveriyor.

Ekşi'nin bu yerinde açıklaması, Başkan'ın aynı zamanda Hürriyet başyazarı olduğu hatırlandığında daha bir anlam kazanıyor. Ekşi'nin de belirttiği gibi, söz konusu rapor kendisine Hürriyet'te de yer bulamamış. Nitekim gazetenin "Okur Temsilcisi" dün köşesinde bu kayıtsızlığı şu cümlelerle affettirmeye calışıyordu: "Konuyu araştırdık. Basın Konseyi'nin bu açıklamasına ilişkin haberin, Hürriyet'in yazı işlerine hiç ulaşmadığı ortaya çıktı."(!) İnsaf yani! Türkiye'de ve dünyada her olup bitene kulak veren Hürriyet gibi bir gazeteye bu açıklama ulaşmayacak!

Ancak ben yine de Basın Konseyi'nin bu kararından dönmesini dilerim. "Türk medyası" kendisini bu derece yakından ilgilendiren bu içerikte bir rapora tam anlamıyla kayıtsız kalsa da, Konsey "küsmemeli" ve raporları bundan böyle de düzenli olarak hazırlamalı ve yayınlamalıdır.

Son olarak belki merak edenler vardır diye, bu yılki raporda adları geçen "Hapishanedeki gazeteciler"in adlarını da vereyim: Ahmet Aksu, Çağdaş Büyükbaş, Erdal Tan, Kazım Albayrak, Memik Horuz, Yaşar Çamyar ve Nurettin Şirin.

Hapishanedeki diğer 6 gazetecilerin kaç yıla mahkûm olduklarını bilmesem de Nurettin Şirin'in durumuna vakıfım: Şirin'in biri 17 yıl 6 ay ağır hapis, diğeri 1 yıl 9 ay ağır hapis olmak üzere iki mahkûmiyeti bulunuyor.

İçeride unutulmuş 7 gazeteci.... Onları basın bile unutmuş; adları yılda bir kez önlerine gelince de sırt çeviriyor...

Ve biz (yani dışarıdakiler), onları içerde unutup "ifade özgürlüğü"nün tadını çıkarabileceğimizi sanıyoruz.... Az vefasız değiliz yani....

KÜRŞAT BUMİN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu