Mustafa Karaalioğlu'nun Ankara Temsilcisi olması iyi oldu; daha şimdiden çok önemli haber/yorumlarla karşılaşmaya başladık bile... Biliyorsunuz, işi başından aşkın olan Fehmi Koru, temsilcilik görevinden kendi arzusuyla vazgeçmişti.

Karaalioğlu'nun dün köşesinde yazdıkları şöyle böyle değil; Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün geçen gün hemen herkesi yerinden sıçratan "Koalisyondayız" şeklindeki açıklamasının nedenlerini sıralıyor.

Karaalioğlu, Gül'ün bu açıklamayı yapmasının ilk nedeninin ABD'de son günlerde Ermeni Soykırımı tasarısının yeniden canlandırılması olduğunu söylüyor. Yani özetle şöyle bir "yeniden canlandırma": Ermeni lobisi tasarının yasalaşması için 104 imzayı toplamış bile. Tasarı "malum tarih" olan 24 Nisan'da Kongre'de... Ayrıca, son dönemde ABD-Türkiye ilişkilerinde ortaya çıkan gerginlik de hesaba katılırsa, "tasarı"nın yasalaşması bayağı mümkünmüş.

İşte, diyor Karaalioğlu, "Ziyaret (Powell'ın Ankara ziyareti), Ankara için bu sorunun aşılması için de bir fırsat olarak değerlendirildi."

Peki Powell'ın bu ziyareti niçin "bir fırsat" oluyor? Çünkü, Gül'ün "Powell'la yaptığı basın açıklamasının aynı anda CNN International tarafından yayınlanması da" söz konusuymuş.. Basın toplantısını madem ki bu kanal da yayınlıyor, o zaman fırsat bu fırsat deyip Kongre üyelerini etkilemek pekâla mümkünmüş. "Yani" diye devam ediyor Karaalioğlu, "bu sözün muhatabı doğrudan Amerikan kamuoyu ve politika sınıfıydı. Ama, etkisi doğal olarak önce Türk kamuoyunda hissedildi."

Gül'e "Koalisyondayız" açıklamasını yaptıran ikinci nedene gelince: Bu neden de, geçenlerde "hükümeti dünyayla ilişkilerde Türkiye'yi 50 yıl geri götürmekle suçlayan" TÜSİAD'a yönelik bir mesaj olmaktan ibaretmiş.

Karaalioğlu, uzun yıllar Ankara'da çalışmış, başkenti tanıyan bir gazeteci; dolayısıyla bu açıklamalarına güveniyorum.

Peki şimdi biz, Gül'e "Koalisyondayız" açıklamasını yaptıran bu nedenler hakkında ne söyleyebiliriz?

Açıklama eğer gerçekten bu nedenlerden hareketle yapılmışsa, akla gelen ilk yorum şu olmalı: Dışişleri Bakanı, Ermeni Soykırımı tasarısının önünü kesmek ve TÜSİAD'ın gönlünü yapmak isterken kendi kamuoyunu hepten unutmuş olmalı! Aslında bana sorarsınız, "ilk neden" (yani şu CNN International meselesi) zaten gereksiz yere neden olmuş, derim. Ne sanıyorduk yani... Ermeni Soykırım tasarısını yasalaştırmak için kolları sıvamış olan Kongre üyeleri Gül ve Powell'ın basın toplantısını canlı yayından izleyebilmek için televizyon ekranının karşısına mı geçmişlerdi yani?! (Hesaplamadım ama bir kere "saat farkı" problemi var!)

"İkinci neden" de (yani şu TÜSİAD meselesi) bir tuhaf doğrusu... Hadi diyelim diğerleri Kongre üyeleri ve ikna olabilmek için CNN International'dan izlemek zorundalar; peki ya TÜSİAD'a ne oluyor? O da mı illa ki televizyondan canlı "itiraf" istiyor?!

Eğer "nedenler" bundan ibaretse, bir kez daha şaşırdığımı söyleyebilirim. Bir kere, Türkiye'nin Irak savaşına "Kuzey Irak" sorunundan sonra şimdi de "Ermeni Soykırımı tasarısı" açısından bakması çok yanlış. Türkiye'nin kimilerinin Üçüncü Dünya Savaşı'nın ilk adımı olarak değerlendirdikleri bu büyük krize sadece Kuzey Irak sorunu açısından bakması yetmezmiş gibi şimdi ortaya bir de "Ermeni Soykırımı" meselesi mi çıktı? Türkiye dünyadan bu derece mi uzak, dünya meselelerine bu derece mi kayıtsız?

Şurası muhakkak: Türkiye, yok "Ermeni soykırımı tasarısı", yok "Kürt sorunu", yok "Kıbrıs sorunu" gibi özel meselelerindien kaynaklanan "korkuları" üzerinden atmadan gönlünde yatan olumlu gelişmeleri gerçekleştiremez. (Hadi şu ünlü "vülgat"ı hatırlayarak söyleyecek olursak:: "Dünya devleti" olamaz!) Hele de "Ermeni Soykırımı" gibi bir dosyayı ilelebet sırtında taşımak istiyorsa.... Delil mi istiyorsunuz? Siz söyleyin; Türkiye'nin yıllardır bu "dosya" için ortaya koyduğu çabalar bugüne kadar arzulanan yönde tek bir sonuç verdi mi?

Madem ki konumuz "Koalisyondayız" açıklaması, yazıyı MAZLUMDER Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu'nun bu açıklamaya ilişkin sorduğu bir soruyla noktalayalım:

"Evet soruyoruz; bu şer koalisyonunun içinde yer almaya kim karar verdi ve ne kadar yer almaya karar verdi?"

Bence bu soru şu son iki günün en güzel sorusu...

KÜRŞAT BUMİN

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu