|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk demokrasi tarihinin en önemli simgelerinden biri olan merhum Başbakan Adnan Menderes, ölümünden tam 41 yıl sonra hayatını anlatan bir sinema filmiyle yeniden kamuoyunun gündemine geldi. Menderes'in zaferler ve trajedilerle dolu hayatını "Başvekil" adıyla beyazperdeye uyarlamaya hazırlanan ünlü yönetmen Tunç Başaran, bu projenin 35 yıllık hayali olduğunu belirtiyor ve "bugüne kadar şartların olgunlaşması adına sabırla beklediğini" söylüyor. Tarihe malolmuş insanların hayatlarını sıcağı sıcağına beyazperdeye aktarmanın yanıltıcı sonuçlar doğurabileceğini savunan Başaran, Menderes için ise bu "tartışma dönemi"nin artık tamamlandığını ve onu sinemaya aktarmanın zamanının geldiğine inanıyor. "Zor bir film olacak" Türk sinemasına "Uçurtmayı Vurmasınlar", "Piyano Piyano Bacaksız" ve "Abuzer Kadayıf" gibi ilgi çekici yapıtlar kazandırmış olan ünlü yönetmen, "Başvekil" için yaklaşık 300 sayfayı bulan kapsamlı bir senaryo yazmış. Bir "tarihsel dönem filmi" olması nedeniyle çekimlerin oldukça zor geçeceğini söyleyen Başaran, "Binlerce kişilik figüran ordusu, döneme uygun kostümler gerekiyor. Pek çok tarihsel mekanda çekimlerimiz var. Kısacası işimiz zor, ama Menderes gibi bir insanı anlatmak için tüm bunlara değer" diyor. Euromages destek verecek Tunç Başaran, filmin finansmanı için Avrupa filmlerinin yapımına katkı sağlayan Euromages fonundan destek istendiğini de anlatarak, projenin orada büyük yankı bulduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor: "Avrupa'nın seçimle işbaşına gelip asılarak giden kaç tane başbakanı var? Bu bakımdan projemiz Euromages değerlendirme kurulunda da büyük yankı buldu. Sanıyorum ciddi bir parasal destek gelecek oradan. Kalan bölümü de sponsorluklarla tamamlamaya çalışacağım. Tahmini başlangıç bütçem iki buçuk milyon dolar olacak, ancak sonu neredeye varır bilemem." "Başvekil"in çekimlerine 2003 yılı Nisan ayında başlayacağını belirten Tunç Başaran, çekimlerin en az altı ay süreceğini ve filmin bir çok teknik işleminin yurt dışında yapılacağını belirtiyor. Öte yandan, üç saat dolayında süresi olması planlanan Başvekil'de, 1950'lerin Türkiyesini yeniden canlandırabilmek için bazı özel efektlere de başvurulacağı öğrenildi. Devletin desteğini istiyorum 'Başvekil' için devletin derinliklerinden doğrudan ya da dolaylı herhangi bir işaret aldınız mı? Olumlu ya da olumsuz anlamda hiç bir tepki gelmedi. Ancak ben bir sanatçıyım ve madem ki böylesine ağır bir sorumluluğun altına giriyorum, o halde devletimden de gereken desteği elbette ki isteyeceğim. Sözgelimi filmin bir çok sahnesini orijinal mekanlarda çekmeyi planlıyorum. Bunlar için resmi makamların desteğine ihtiyacım var. Ayrıca o döneme ilişkin atmosferi doğru canlandırabilmek, gerçekçi araç-gereçler kullanabilmek için hem ordudan hem de hükümetten çok ciddi yardımlar gerekli. Bu yardımları alabileceğinize inanıyor musunuz? Ordumuzun pek çok mensubuyla görüştüm ve demokrasi tarihimizin bu üzücü dönemine hayranlık uyandırıcı bir olgunlukla yaklaştıklarını gördüm. Doğrusu, ben yardım alma konusunda çok umutluyum. Aynı desteği Meclis ve hükümetten de bekliyorum. Menderes ailesinin üyeleriyle görüştünüz mü? Onlar arşiv ya da anlatı desteği gelecek mi? Bu proje üzerinde yıllardır çalıştığım için zaten zengin bir arşivim olmuştu. Aydın Bey ile henüz görüşebilme fırsatım olmadı, ama son olarak onunla da görüşeceğim. Amacım yüceltmek ya da küçültmek değil Türkiye'de solun bir kesimi Menderes'in asılmasını alkışlarla karşılamış, cuntacıları desteklemişti. Bugün bile "Çok isabetli oldu" diyen bir sürü solcu var. Türkiye'ye liberal düzeni getiren muhafazakar sağcı bir karakteri anlatan bu projeye solun yaklaşımı sizce nasıl olur? Aforoz edilmekten hiç korkmuyor musunuz? Ben bu filmi ne bir kahraman yaratmak adına, ne de Türk tarihine malolmuş bu insanı belli bir zümrenin gözünde küçük düşürmek adına yapıyorum. Benim için bu film bir insanı anlatmaktadır. Menderes herhangi bir insandır benim için. İçinde elbette ki politika da var, ama geri planda. "Uçurtmayı Vurmasınlar" hapishanede geçmekle birlikte asla militan bir film olmadı. O filmin temel derdi sevgiydi. Hapishaneyi sadece bir arka plan öğesi olarak kullandım orada. Adnan Bey'in oğlu Aydın'a yazdığı son mektuplardan birinde şöyle bir cümle olduğunu biliyorum: "Oğlum, benim devletime ve milletime karşı herhangi bir hatam olmadı. Benim, eğer olmuşsa yalnızca beşeri hatalarım olmuştur." Benim de hedefim işte o Menderes'i anlatmak, yani insan Menderes'i. Mesela, hayatındaki ilk aşkı çiftliklerinin kahyasının kızı Ayşe'dir. Bu kız sonradan ağabeyi tarafından öldürülmüş. Adnan Bey bu aşkı hayatı boyunca yüreğinde bir sızı olarak taşımıştır. Küçük çocukluğundan asılmasına kadarki bütün hayatını anlatacağız filmde. Çalışkanlığı, korkuları, yalnızlığı, çapkınlıkları. Hiç kimseyi memnun etmek gibi bir kaygım yok. Yalnızca bir film yapacağım, ama iyi bir film yapacağım. ALİ MURAT GÜVEN
|
|
|
|
|
|
|
|