|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
OSMAN AKKUŞAK
Entellektüel fikir ve duygularını edebî eserler hâlinde ortaya koyan Ahmed Kekeç'in orijinal özelliği; edebiyatla siyaseti, yâhut edebî söylemle siyasî düşünceyi ayrı ayrı çizgilerde berâber yürütmesidir.. Romanlarında (meselâ, "Yağmurdan Sonra") geçen vak'alarla kendi yorumlarını harmanlayarak, birbiri içinde eriterek veren bir üslûbu vardır... Bu seferki "Kalanlar" isimli kitabı; bâzı hatıralarını; yerli, yabancı şâir ve romancılar hakkındaki intiba'larını; şiir, edebiyat, hayat, san'at, felsefe serpintisi sayılabilecek paragraflarını biraraya getirmiş.. Zevkle okuyorsunuz... Ahmet Kekeç'in, hayatı, bir edebî hâdise gibi telakkî ettiğini farkediyorsunuz.. daha doğrusu, hayâtı, edebiyatla, edebî zevk ve teessürle içiçe yaşadığını anlıyorsunuz... Kısa, küçük parçalardan meydana gelen eser, sizi edebî ve felsefî bir atmosferle dolu bir yaşantının içine sürüklüyor... Bütün görüşlerine katılmasanız da pekçok konuda yazarı ile beraber düşünüyor, onunla beraber şüpheleniyor, hayıflanıyor, üzülüyorsunuz... Kekeç'in bu küçük kitabı, deneme ile hâtıra arası, yeni türde bir eser.. Bu türü, duygu ve fikir hayatı canlı olanlara, Doğu ve Batı kültürü zengin bulunanlara.. ve tabiî, bu arada dili güçlü olan yazarlara tavsiye etmek uygun olur.. Kekeç'in kitabında, san'atın her şubesinde birinci şart olan samimiyetin, zaman zaman takdîrle karşıladığınız cür'etkâr hüküm ve tesbîtlerin izlerini buluyorsunuz!.. Kendinizi bir anda bir edebiyat ve hülyâ âlemine düşmüş sanıyorsunuz!.. Bu arada bâzı temennîlerimizi beyan etmek gerekir..
Kekeç, günlük hayatın alâlade konularını, eşi dostu mevzu eden parçaları ayıklayarak sadece âlemşumûl değerleri dile getiren metinlerden ibaret bir kitap yapsa idi, bu kitap dünya çapında bir eser hüviyeti kazanabilirdi.. Aceleyle baskıya verildiği anlaşılan kitaba, değişik tarihlerde dağarcığa neler atılmışsa, hepsi de olduğu gibi girmiş.. Yazar, birçok metinde, insan hayatının ve yazgısının, her insanın rûhunu harekete getiren, mutluluğunu veya mutsuzluğunu teşkil eden değişmez enmûzeçlerine (problemlerine) dokunmağa muvaffak olmaktadır. Eser, ikinci, üçüncü baskılarda sadece bu tipteki parçalardan terekküp etmelidir (meydana gelmelidir). Sayın Kekeç, bazı edebiyatçı ve şâir arkadaşlarıyle ilgili hatıralarına temas ederken, o hatıraların edebî ve fikrî değerlerini ihmal etmemiştir. Bu noktayı gerçekçilik nâmına kaydetmeliyim.
|
|
|
|
|
|
|