T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

'Allah savaş vermesin'

Adalet Bakanı Çiçek: Allah savaşı hiçbir toplum ve devletin başına vermesin. Savaş arzu ettiğimiz bir şey değil. Olmaması için hiç kimsenin göstermediği kadar çaba sarfettik, edeceğiz de.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AK Parti hükümeti olarak savaşın çıkmaması için çok büyük gayret gösterdiklerini ifade etti. Yeni Şafak'a konuşan Bakan Çiçek, "Allah savaşı hiçbir toplum ve devletin başına vermesin" dileğinde bulundu. Çiçek, "Savaş arzu ettiğimiz bir şey değil. Olmaması için hiç kimsenin göstermediği kadar çaba sarfettik ve ediyoruz da" dedi. Yargının sorunları ve projelerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Çiçek, hakim ve savcılar ile yardımcı personelinin ekonomik yönden "üzücü" durumda olduklarını bildirdi. Bakan Çiçek, "Olası bir savaş yargıyı doğrudan olmazsa bile dolaylı yönden etkiler mi?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Allah savaşı hiç bir devlet ve toplumun başına vermesin. Savaş her şeyi olduğu gibi elbette ki yargıyı da etkiler. Ekonomik imkanların savaşa aktarılmasıyla yargı hizmetleri geriler. Savaş hiçbir zaman arzu ettiğimiz bir şey değil. Olmaması için hiç kimsenin göstermediği kadar çaba sarfettik. Meclis'te alınan karar bile savaş konusunda ne kadar direnme içinde olduğumuzu gösteriyor. Daha evvelki bu neviden alınan kararlar tek bir karar olarak alınmıştır. Biz ise bu kararı tek olarak almadık. Son ana kadar çabalarımızı sürdüreceğiz. Hükümet, çabalarını tek bir altarnatif üzerinde yoğunlaştıramaz. Aksi halde milli çıkarlarımıza zarar verir. Eğer bizim istemediğimizi bir gelişme olacaksa, milletimizin menfaatlerini koruyacak tedbirleri almak gibi bir hukuken ve siyaseten bir sorumluluğumuz var."

'Reform kelimesi aşındı'

"Yargı reformu" ile ilgili çalışmalar hakkında ise Bakan Çiçek, "reform" kelimesinin Türkiye'de çok kullanıldığını, özellikle de yargı alanında sık sık dile getirildiği için aşındığını, onun için bu kelimeyi sevmediğini bildirdi. Adalet sisteminden en çok şikayet edilen konuların başında "yargının geç işlemesi" geldiğine dikkat çeken Çiçek, şunları söyledi:

"Yargı hızlı çalışmıyorsa, yargıya güven azalıyorsa o zaman devreye başka illegal güçler yani mafya gibi oluşumlar girer. Özellikle ticari ilişkilerde, icra ve çek senet işlerinde bu tür illegal oluşumlar devreye girebiliyor. Aslında yargı bu işin sadece bir sonucu, sebebi değil. Sebep ortadan kalkmadığı müddetçe bazı sıkıntılarla karşı karşıya kalmak mümkündür. Türkiye'nin gelir düzeyi bozulmuşsa, ekonomide ciddi sıkıntılar varsa, işsizlik artmışsa suç oranları da artar. Suç oranının artması mahkemelerdeki iş yükünü artırır. Bir yargıcın 15-20 dosya ile duruşmaya çıkması farklı, 80-100 dosya ile çıkması farklı. 100-150 dosya ile duruşmaya çıkan yargıçlarımız var bugün."

Kabahat yargının değil

Cemil Çiçek, yargının neden geç işlediğini anlatırken, devletin ve diğer kurumların mahkemelere bilgi ve belge vermemesinin de yargıyı yavaşlattığını ifade etti. Çiçek, tüm bu konularda kabahatin yargıda olmadığını vurgulayarak, mevzuatın çok eskidiğini, toplumun ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiğini kaydetti. Bunların yanısıra hakim, savcı ve yardımcı personel eksikliğinin de yargı sistemini olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Çiçek, "Şimdi biz bu meselenin süratli çözülmesi için evvela mevzuat çalışmalarımıza hız vermiş bulunuyoruz" dedi.

Yargıya sürat kazandırmak için bölge istinaf mahkemeleri kurulacağını kaydeden Çiçek, böylece her davanın temyiz için Yargıtay'a gitmesinin engelleneceğini anlattı.

'Hakim maaşları düşük'

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Hakim ve savcılık mesleğini daha çekici hale getirmek için gerek eğitim gerekse ekonomik yönden kafanızda projeler var mı?" sorunu cevaplarken, bugün hakim ve savcıların ekonomik yönden üzücü durumda olduklarını vurguladı.

"Elbet de kafamızda projelerimiz var ama cüzdanımızda para yok" diye espri yapan Çiçek, Türkiye'nin bugün bütçesinin ne durumda olduğunun herkesçe bilindiğini kaydetti. Çiçek, yeni mesleğe başlayan stajyer bir hakimin 688 milyon 290 bin lira maaş aldığına dikkat çekerken, trilyonluk davalara bakan hakim ve savcların birinci sınıfa ayrılıncaya kadar çok az maaş aldıklarını anlattı. Çiçek, "Bu hakim ve savcılarımız açısından çok üzücü bir durum. Bazı yerlerde lojman da yoksa eğer, bu parayla geçinmeleri mümkün değil" dedi. Çiçek, hakim ve savcılar ile yardımcı personele zam müjdesi vermedi ancak, maaş ve özlük haklarında iyileştirmeler yapacaklarını vurguladı.

'Keşke cezaevleri hiç olmasa'

Adalet Bakanı Çiçek, asayiş ve disiplin yönünden cezaevlerinin şu anda geçmişle kıyaslanmayacak derecede sakin ve huzurlu olduğunu söyledi. Bu sözleri ifade ederken, "Şeytan kulağına kurşun" demeyi de ihmal etmeyen Çiçek, fiziki bakımdan daha güvenlikli cezaevleri yaptıklarını anlattı. Çiçek, yeni F Tipi cezaevlerinin yanısıra L Tipi cezaevi yapımına da hız verdiklerini belirtti. Bakan Çiçek, duygularını şöyle dile getirdi:

"Cezaevleri yapıyoruz demek aslında hiç hoşuma gitmiyor. Keşke bunlara hiç ihtiyaç olmazsa... Doğrusu ile yanlışı ile suç işleyen insanları, 'suçludur' diye bir tarafa itmek de yanlıştır. Onları toplumdan dışlamak yerine iyi iletişimler kurarak topluma kazandırmak gerekir. Bakanlığımızın önemli yatırımları cezaevlerinin iyileştirilmesi ile tutuklu ve hükümlülerin ıslahına yöneliktir."

 
'AK Parti cesur çıktı'
Türk politikacılardan ve işadamlarından görüşlere yer vererek, AK Parti'nin, hiçbir partinin cesaret edemediği reformlar yaptığını yazan Welt am Sonntag gazetesi, "AK Parti demokratik cumhuriyet yolunda" diye yazdı.
'Devlet tüm yükü taşıyamaz'
Suriye: Türkiye'nin girişimini destekliyoruz
ABD-Türkiye komuta krizini henüz aşamadı
'Yükümlülük altına girmeyiz'
Savaşız çözüm umudunu korumaya devam ettiklerini belirten Devlet Bakanı Babacan, "Son ana kadar bir yükümlülük altına girmeyiz" dedi.
Anneler 'canlı kalkan'
Türk barış gönüllüleriyle buluşan 'canlı kalkanlar'ın arasında gönüllü anneler de bulunuyor.
'Irak'a saldırı 3. dünya savaşı olur'
İngiliz turistler Irak'a saldırıya destek vermedi
Aydın'ın Kuşadası İlçesi'nde tatillerini geçiren İngiliz turistler, savaş istemediklerini belirttiler. Tatil için geldikleri Kuşadası'nda, kendilerini son derece güvenli hissettiklerini belirten eski İngiliz askeri Kevin Masters, ABD'nin Irak'a düzenleyeceği operasyonun kendi çıkarları doğrultusunda olduğunu kaydetti. Savaş çıkması halinde kullanılacak kimyasal silahların sadece Ortadoğu'yu değil, tüm dünyayı tehdit edeceğini kaydeden Masters, savaş çıksa dahi Kuşadası'nı terk etmeyeceklerini söyledi. Kuşadası'nda yaşayan diğer İngiliz turist Parren Howard, Tony Blair'in ülkelerinde çok eleştirildiğini Türkiye, gibi İngiliz vatandaşların da savaş istemediğini kaydetti.
Çocuklarına 'Savaş' ismi vermeyecekler
Nevşehir'in Gülşehir İlçesi'ne bağlı Eğrikuyu köylüleri, ABD'nin Irak'a yönelik yapmayı planladığı savaşı protesto etmek için bu yıl doğacak erkek çocuklara "Savaş" ismini koymama kararı aldı. Köy Muhtarı Duran Tekin, savaşın insanlık adına yıkım olacağını belirterek, savaşı protesto etmek için Köy İhtiyar Meclisi'nin, bu yıl köyde doğacak erkek çocuklara "Savaş" isminin verilmemesi yönünde karar aldığını ve kararı tüm köylülerin de desteklediği bildirdi.
10 Şubat 2003
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED