Trabzonspor ligin ikinci yarısına kriz sever, Özkan Sümer'in maarifetli işleri altında sıkıntılı başladı. Marco olayını yüzüne gözüne bulaştıran, kupa primini ayyuka çıkaran, liman ihalesinde çuvallayan Trabzonspor'da perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Bir takımın defans bloğunda, top oyuna iyi sokulmuyorsa işler arap saçına döner. Bordo-mavili ekibin dün ilk 45dakikada ortaya koyduğu oyun gibi. Defans bloğunda kilit adam görevini yapan Erman Güraçar, kendine faza güvenince, yaptığı hataları Trabzonspor'a pahalıya ödetiyordu. Elazığspor'un uç elemanları beceriksizdi. 90 dakika boyunca sürekli oyun hakimyetlerini elinde bulunduran Trabzonspor, rakip kaleye yüklendiğinde defans bloğunda önemli açıklar verdi. Tabiri caizse tek kale oynanan maçlardan golü bulmak düğümü çözmek, golü bulmamaksa düğümlenmek gibidir. Mehmet Yılmaz, kaleye arkası dönük, aldığı topları ezince Bordo-mavili ekip, istediğine bir türlü ulaşamadı. Samet Aybaba'nın yaptığı değişiklikler Trabzonspor'a hareeket ve bereket getirdi.

İkinci 45. dakikada tam tamına ben saydım, 10 net pozisyon vardı. Elazığspor, Trabzonspor'un ikinci yarıdaki tek hatasını affetmedi. Mezsaroz'un güzel golü Kaleci Orkun ve genç Erdem'in gayretleri konuk ekibin, bir puan kazanmasında etkin isimlerdi. Avni Aker'de dün top Trabzonspor'u sevmedi. Somers ve Marco Aurelio'nun direkten dönen şutlarında Trabzonspor, büyük şanssızlık yaşadı.

Devre arasında, 'Bana gol atan futbolcu alın diye, bas bas bağıran', Samet Aybaba'nın tekliflerini hasır altı eden, Sümer yönetimi böyle giderse bu takımla daha çok kazaya uğrar gibi.

Bir dipnot daha eklemek istiyorum, hakemler hakkında pek yorumu sevmem ama Cem Papila, galiba IMF'nin de önerdiği erken emekliliği çoktan hak etmiş gibi.

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu