FAHRİ SARRAFOĞLU / İSTANBUL
Türk triko sektörünün bugün, teknolojisi ile dünyanın bir numaralı triko üreticisi olan İtalya'nın da önüne geçtiğini söyleyen Motif Triko Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Çoban, sektörün en önemli sıkıntısının içimizdeki Çinliler, yani kayıtdışı üretim olduğunu söyledi. Şakir Çoban ile triko sektörü üzerine konuştuk.

Ülkemizde kısaca triko sektörünün geçmişi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Trikonun ülkemizdeki tarihsel gelişimine bakıldığında, triko üretiminin 1920'li yıllarda Halil Karaca ile başladığı görülür. İlk triko ihracatı ise 1961 yılında Hayrettin Karaca tarafından gerçekleştirilir. 80'li yıllara geldiğimizde ise uygulanan akıllı politikalar sayesinde Türk girişimcisinin vizyonu değişir. 90'lı yıllardan itibaren triko sektöründeki üreticiler, en son teknoloji ürünü makinelerle üretime geçtiler.

Sektörün gidişatı hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Triko sektörü ihracatı tahmini olarak 4.3 milyar dolar düzeyinde seyrini koruyor. Geçen 15 yıla baktığımızda hem sektör hem firma adına çok büyük değişimler olduğunu söyleyebilirim. Ülkemizde inanılmaz bir triko üretim fazlalığı var. Ayrıca sektördeki yüzde 25'lik atıl kapasite sorununun da büyümenin önünde bir engel. Geçen yıl sektörün ihracatı arttı. Üretimin yaklaşık yarısı ihraç ediliyor. Ama kar marjları düşük. Kurlar artmazsa yüzde 10'dan fazla kazanılmaz.

Sektörün geleceği hakkında neler söylenebilir?

İstanbul Ticaret Odası (İTO), ihracatın lokomotifi olan tekstilin alt kolu olan trikotaj sektörü hakkında bir çalışma hazırladı. Çalışmaya göre, AB'nin İtalya'dan sonra en büyük tedarikçisi konumunda olan Türk triko sektörü, hem iç hem de dış piyasalarda sorunlar yaşıyor. Rapor ihracatçıların elektronik ticarete ayak uydurmaları durumunda ABD ve Avrupa pazarını kaybedebileceklerini vurguluyor.

Çin tehditi sizi de etkiledi mi?

Çin bir tehdit, ama bana göre içimizdeki Çinliler, yani merdiven altı diye tabir ettiğimiz üretim birimleri daha önemli bir tehdit. Biz bunlarla mücadele ederken, Çin krizi ile mücadele etmeye inanın fırsat bulamıyoruz.