AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
'Katil Sürüleri'

'Bağdat'ın herhangi bir semtinde akşam üzeri yolda giden bir sürücü Amerikan kontrol noktalarından geçerken evraklarında bir eksiklik olduğu gerekçesiyle karakola götürülür.

Kısa bir sorgulamadan sonra ertesi sabah gelip arabasını ve evrakını alması istenir. Vatandaş ertesi sabah gittiğinde evraklarının başka bir polis karakoluna gönderildiğini arabasını alarak o karakola gidip alması istenir. Adamcağız söylenen karakolun önüne geldiğinde arabası ile birlikte havaya uçar. Çünkü Amerikalılar ve işbirlikçileri kendilerinde kalan arabanın bagajına patlayıcılar doldurmuş ve uzaktan kumanda ile bu patlayıcıları havaya uçurmuşlardı'..

Haberler o sabah bir intihar eylemcisinin bir karakol önünde arabasıyla havaya uçtuğunu ve 30-40 kişinin öldüğünden söz edecekti..

Bu ve buna benzer söylentiler Irak'ta bol bol konuşulmaktadır.. Bu tür hikayelerin doğru olup olmadığını bilmiyoruz.

Ancak Irak koşullarında her şeyin olası olabileceğini de biliyoruz.

Tıpkı Irak'ta direniş güçlerinin 'katil sürüleri' olmadığını bildiğimiz gibi..

Tıpkı Murat Yüce'nin öldürülmesinin de 'insanlığın imza attığı vahşetin doruk noktalarından biri olarak tarihe geçmeyeceğini' bildiğimiz gibi..

Elbette hiç kimse birçok soru işareti taşıyan Murat Yüce'nin hunharca öldürülme olayını onaylayamaz.

Ama ondan önce herkesin Yüce'nin öldürülme koşullarını yaratan Amerikan işgalini lanetlemesi gerekiyor..

Eğer Amerikan işgali olmasaydı birilerinin tanımladığı gibi 'katil sürüleri' sokaklarda dolaşıp insanları kaçırıp öldürmeyecekti. Eğer Amerikan işgali olmasaydı biz de bugün bu 'katil sürüleri'nden söz etmiyecektik..

Belki de bu 'katil sürüleri, dini sembolleri birer suikast silahı olarak' kullanmayacaktı..

Ama ortada tümüyle yalan gerekçelere dayandırılmış bir işgal var ve bu işgalin sonucu olarak bir ülke tümüyle talan edilmiş ve Batı kaynaklarına göre 38 bin kişi ölmüş..

Birirleri ise bu işgali görmezlikten gelerek direnenleri 'katil sürüleri' olarak tanımlamaktadır.

Bu tıpkı İsrail işgaline karşı 57 yıldır direnen Filistin halkına terörist demek gibi bir şey..

Herkes bilmelidir ki; Irak'ta bir direniş var ve bu direniş onurlu ve kutsal bir direniştir. Direniş her gün onlarca Iraklıyı öldüren Amerikalılara ve onlarla her türlü işbirliği yapanlara şeker ikram etmekle olmaz!

Bu direnişin zaman zaman dini sembolleri kullanması da doğaldır..

Sol devrimci ya da milliyetçi ideolojilerin iflas ettiği bir zamanda insanlara sarılabilecekleri yegane güç din bırakılmışsa onlara söylenecek hiçbir lafınız olamaz. Eğer birileri bu söylem ve inançları farklı ve yanlış olarak kullanıyorsa (ya da kullandırılıyorsa) hiç kimse tüm Irak halkını suçlama hakkını kendinde bulmamalıdır.

Unutulmamalıdır ki, Bush da Afganistan ve Irak işgalini gerçekleştirirken yeni türden bir Haçlı Savaşından söz etmişti..

Yani dini sembolleri birer suikast olarak kullananlar öncellikle Amerikalılar ve onların beslemesi İsraillilerdir.

Hiç kimse yanlış değerlendirmelerle önce kendilerini sonra da kamuoyunu yanıltmaya uğraşmasın.

Bu kişiler ille de bir şeyler söylemek istiyorsa o zaman Amerikalıların Irak'ı ne tür yalan ve gerekçelerle işgal ettiklerini ve yalnız Nagazaki ve Hiroşima'da bir saat içinde 370 bin Japon'u nasıl nükleer bombalarla yaktıklarını anlatılmalıdır...

Amerika'nın şu anda Irak'ta yaklaşık olarak 130 bin askeri var..

Amerika kendi askerini artık direnişçilere karşı kullanmamakta ve Iraklı işbirlikçileri öne sürmektedir.

Dünyanın ise tüm kurtuluş savaşlarında işbirlikçiler olmuş ve halk her zaman onları cezalandırmıştır. İşbirlikçiler her zaman gerçek düşmandan çok daha tehlikeli olmuşlardır..

Amerikalılar yerli işbirlikçiler yetmeyince dışardan işbirlikçilere başvuruyorlar.

Bugün işgalci Amerikan güçlerine benzin, yiyecek ve her türlü lojistik malzeme taşıyan şirketler ve onların sürücüleri Irak halkı açısından birer işbirlikçidir.

Bu durumda bu faaliyete (tabiî ajanlık yapanlar da var) katılan herkes Amerikan işgaline katkıda bulunmakta ve bu işgalci güçlerin hergün onlarca Iraklı'yı öldürmesine yardımcı olmaktadır..

Hem de bir avuç kirli ve kanlı dolar için..

Bu Türkiye'ye ve Türk insanlarına yakışmaz..

Türkiye ve Türkler eğer Irak halkının barış, istikrar ve esenliğine katkıda bulunmak istiyorsa bunu Irak devletine ve halkına direkt yardım ederek yapmalıdır..

Herkes bilmelidir ki işgalci Amerikan askerlerinin yemeklerini yapmak ve tuvaletlerini temizlemekle barışa katkıda bulunulmaz..

Amerikan işgal güçlerine bu şekilde yardım edenler elbette cinayetlerine ortak olur ve zamanı geldiğinde benzer cinayetlere kurban giderler.

Hiç kimse Murat Yüce olayını başka yönlere çekmesin, duygu sömürüsü yapmasın ve asla yanlış değerlendirmelerle Amerikalıların emellerine hizmet etmesin..

Ortada bir tek gerçek var..

Irak'ta tüm detayları ile iğrenç bir Amerikan-İngiliz işgali var ve bu işgale karşı direnen onurlu insanlar var.

Direnmenin yol ve yöntemlerini ise köşe yazarları değil Amerikan üstün teknolojisine ve satılmış işbirlikçilere karşı direnen insanların ta kendisi belirleyecektir.

Ve bu onların en doğal hakkıdır.

Çünkü kalleş ve aşağılık işgalci güçler onlara başka hiçbir şans tanımıyor.

Son 48 saatte Amerikalılar uçak ve tanklarla direnişçi Iraklılardan 130 kişiyi öldürdüler..

Yani 'Katil Sürüleri' 130 kişi azaldı..

Acaba birileri sevinmiş midir!!


8 Ağustos 2004
Pazar
 
Dr. HÜSNÜ MAHALLİ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED