AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Süreklilik içinde yenilenmek

İletişim alanındaki gelişmelerin hız ve yoğunluğu, Astronomi bilimiyle uğraşanlar gibi, bütün alanların uzmanlarını dünyayı küçük ve bütün bir küre olarak görmeye alıştırdı. Hangi kıtada yer alırsa alsın, bütün ülkeler aynı dünyanın bir parçasıdır. Hiçbir ülkenin kendini, diğer ülkelerden soyutlayarak, dünyadaki gelişmelerin dışında kalması mümkün değildir. Dünyanın uzaydan görüldüğü gibi, cıvıl cıvıl canlı bir küre olarak algılanması, çalışma alanı ne olursa olsun, bütün kurum ve kuruluşları, süreklilik içinde yenilenmeye zorluyor.

Dünyada büyük bir hız ve yoğunluk kazanan ürün, hizmet ve bilgi üretimiyle birlikte üretim teknolojisindeki gelişmeler, ekonomik, siyasal ve kültürel hayatı bütün ve karmaşık bir yapıya dönüştürdü. Artık bütün boyutlarıyla karşılıklı iletişim ve etkileşim içinde olan günlük hayat, basit ve kolay kararlara dayanmıyor. Hangi ülkede yaşarsa yaşasın, bütün kesimleriyle her toplum, beklenmeyen gelişmeler, birbiriyle çatışan, birbirine zıt hedeflerle dolu hayatı, yaşanır kılmak için çalışmak zorundadır.

Yirmibirinci yüzyılın başında olduğu gibi, özellikle çalkantılı dönemlerde, dünyadaki gelişmeleri hem izlemek hem de anlamak oldukça zorlaşıyor. Ünlü yönetim uzmanı Charles Handy'nin vurguladığı gibi: "Günümüzde nereye baksak, paradoksun ekonomik ilerlemeyle elele gittiğini görüyoruz." Kurum ve kuruluşlarla birlikte değişik alanların uzmanları, paradoksları anlamazlarsa, iki karşıt yaklaşımdan birini seçmek zorunda kalır. Başarı, iki çatışan stratejiden birini seçmekte değil, iki zıt stratejiyi altın bir oranda uzlaştırmasını bilmede gizlidir.

Ekonomik, siyasal ve kültürel hayatta paradoks demek, birbiriyle çatışan ya da birbirine karşıt iki yaklaşımın aynı zamanda doğru olmasıdır. Sözgelimi bir kurum ve kuruluş için geçmişiyle bağlarını koparmadan süreklilik, gelişmelere ayak uydurmak için de, değişim önemlidir. Her kuruluş, hızla değişen araçlarla, değişmeyen amaçlarını gerçekleştirmelidir. Amaçlar zaman içinde büyük değişikler göstermez. Oysa araçlar, her gün değişmektedir.

Kuruluşlar arasında iletişim sağlama da, dün telefon önemliydi. Sonra telefonun yerini teleks aldı. Teleksin ardından faks geldi. Günümüzde bir iletişim aracı olarak faks da ömrünü doldurdu. Faksın yerini bilgisayar ortamları aldı. Artık bilgisayar aracılığıyla, dünyanın herhangi bir yerinden, başka bir yerine istediğiniz yazı ve resimi istediğiniz zamanda, saniyeler içinde gönderebilirsiniz. Gelişen teknoloji iletişimde zaman ve mekan sınırlamasını kaldırmıştır. Amaç aynı kalırken, araçlar büyük bir değişim geçirmiştir.

Her kurum ve kuruluş geçmişinden kopmadan, kendisini sürekli yenileyerek, geleceğe yatırım yapmasını öğrenmelidir. Başka bir deyişle, süreklilik içinde kendisini yenilemesini bilmelidir. Yunus'un deyişiyle her kurum ya da kişi "her dem taze" ya da "her an yeni" olmanın yollarını bulmalıdır. Kendisini yenilemeyen, öğrenmesini bilmeyen, amaçlarla araçları birbirine karıştıran, değişmeyenlerle değişenleri ayıramayan, kurum ve kuruluşların uzun ömürlü olmaları mümkün değildir.

Her dönemde zamandan bağımsız değişmeyen öz değerler ile sürekli değişen amaçlar vardır.

Mevlana gibi, her iyilikte bir kötülük, her kötülükte bir iyilik olduğunu göremeyenler, paradoksal düşünmeyi başaramaz.


8 Ağustos 2004
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED