|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Poe'ya yakınım
Yazdığı film senaryolarıyla da adından söz ettiren ünlü polisiye yazarı Ahmet Ümit, kitapları sinemaya uyarlanan dünyaca ünlü Agatha Christie'ye değil, Edgar Allan Poe'ya benzetilmek istediğini söylüyor.
SEVDA ALKAN
Kitaplarınız beyazperdeye ve ekrana yansımaya başladı. Sizce kitaplarınızın tercih edilme sebebi nedir? Son dönemde sinemacılar ve dizi yapanlar şunu farkettiler. Senaryo olmadan hiçbir şey olmaz. Türkiye'de senaryo yazarı yok. Benim yapıtlarım, hikayelerim, romanlarım da polisiye olduğu için sağlam bir kurguya sahip. Sinema için de çok iyi bir kurgunun olması gerekiyor. Bu nedenle bence sinemacılar benim yazdıklarıma yöneldiler. Çünkü onlara kurgu veriyorum. Ve yapıtlarım onlara sıcak geliyor. Bir de ben yazarken görerek yazan bir yazarım. Yapıtlarımı okuyanlar bir film izlermiş duygusuna kapılıyor. Dolayısıyla sinemacılar buna ilgi gösteriyor. Yazdıklarınızın perdeye yansıtılış aşamasında deformasyona uğramasından korkmuyor musunuz? Bugüne kadar yansıtılanlar başarılıydı ki kötü olsa da benim için sorun olacağını zannetmiyorum. Benim yazdığım metinler ortada. Ama açıkçası yazmanın özgürlüğü sinemada pek olamıyor. Bir okur okuduğu kitapta bulduğu tadı aynı kitabın sinemaya uyarlamasında bulabilir mi? Bulamaz. Çünkü edebiyatın gücü sinemanın gücünden fazladır. Bir şeyi okurken hep daha özgürsünüzdür. Romanı okurken o romanın 'cast'ını siz yaparsınız. Oyuncuyu ve mekanı siz belirlersiniz. Oysa sinemada yönetmenin ya da senaristin hayal gücünün dışına çıkamazsınız. Okur kitabı severse bambaşka bir dünyaya gider. Edebiyat, daha güçlü bir şeydir. Agatha Christie'nin de birçok eseri sinemaya ve tv filmine uyarlandı. Size Türkiye'nin Agatha'sı diyebilir miyiz? Hayır! Öyle demeyin. Hayat ne gösterecek buna bakmak lazım. Christie yaklaşık 80-90 yıl önce yazmaya başladı. Benim için "Edgar Allan Poe'ya benziyor" deseler daha çok sevinirim. Çünkü Christie'den daha başarılıdır. Bu zaman icerisinde olabilecek birşey. Yaşarken yazar çok popüler olabilir, kitapları satabilir. Bu yazarın çok iyi olduğunu göstermez. İyi olduğunu gösterebilecek tek şey vardır. Öldükten sonra yüz yıllarca kalabiliyor olması. Türkiye yazın dünyasında polisiyenin bakir kalmasının nedeni nedir? Dünyada polisiyeye büyük ilgi var. Türkiyede ise yeni keşfediliyor. Polisiye bize Batı'dan geliyor. Birçok taklitleri yapıldı, bize özgü polisiye yapılmadı. Bizim suç kültürümüzden, bizim insanlarımızdan oluşan bir polisiye roman yazılmadı. Oysa bize özgü bir şeyler yapılmalı. Benim yapmaya çalıştığım şey de bu. Polisiye kitaplar yazmaya ağırlık vermenizin sebebi bu türün ülkemizde çok yaygın olmaması mı? Polisiye romanları yazma nedenim insanların suça meylini en aza indirme isteğimdir. Çünkü her insanın içinde bir katilin olduğuna, öldürme potansiyeli taşıdığına inanıyorum. Eğer siz bunu bir kitap okuyarak doyurursanız içinizdeki o istekle kimseyi öldürmezsiniz. Keşke bütün insanlar seri cinayet kitapları okuyup yazsalar veya film izleseler de kimseye zarar vermeseler. Romanlarımda anlatmak istediğim de 'Kimseyi öldürmeyelim, şiddet uygulamayalım' ana fikridir. Asıl amacım suçtan yola çıkarak suçu önlemeye çalışmak. İnsanları eğitmenin yollarından bir tanesi de edebiyattır. Bir insanı çocukken iyi eğitirseniz suç işleme potansiyelini azaltmış olursunuz.
Tezgahta yeni kitaplar var
Ahmet Ümit, kitaplarının sinemaya uyarlanması fikrine sıcak bakışını "Başka bir sanat alanında insanlar benim yapıtlarım hakkında fikir sahibi olabiliyorlar ve bu çok tanınmamı da sağlıyor" sözleriyle açıklıyor. Kitaplarının herkes tarafından okumasını istediğini, diğer taraftan da sinemayı çok sevdiğini belirten Ümit, ilerde bir film çekmeyi bile
düşündüğünü söylüyor. Ahmet Ümit'in tezgahında şimdilik yine kitaplar var. Yazarın aralık ayında 'Aşk Köpekliktir' adlı bir kitabı çıkacak. "Bugüne kadar aşk romanları ticari amaçlı yapıldı. Ben aşkın öteki yüzünü anlatıyorum" diyen Ümit, şu an Asurluların yok edilmesine ilişkin, İstanbul, Mardin, Antakya üçgeninde geçen bir roman çalışması üzerinde.
|
|
|
|
|
|
|
|