AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Fi tarihinden kalan adam

Sultanahmet Meydanı, İstanbul'a gelen yerli yabancı bütün turistlerin en çok uğradıkları yerlerden biridir.

Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Dikilitaş, Yılanlı Sütun, çeşmeler, tarihi tiyatro, Ayasofya ve Sultanahmet Camii gibi pekçok eser ziyaretçileri cezbetmektedir.

Denilebilir ki Sultanahmet Meydanı'na uğramadan İstanbul'dan ayrılan birisi, bu şehri görmemiş sayılır.

*

Geçenlerde Batı Trakya'dan gelen arkadaşlarla bir lokantanın eşsiz manzaralı çatı katında yemek yedik.

Bir yanda cami, bir yanda Marmara Denizi, etrafımızda turistler.

Yan masada oturan altmış-altmışbeş yaşlarında Müslüman bir Japon, ezan okunurken ellerini açıp dua etti.

Abartısız, samimi, mütevekkil.

Ona rehberlik eden Afrika kökenli genç Türkçe biliyordu.

Onları burada buluşturan, minarelerden yükselen ezandı.

Eğer gitmedilerse, çekik gözlü amcamızla siyah kardeşimize yarın cuma namazında Sultanahmet'te rastlarız.

*

Gümülcineli arkadaşlar, muzip bir hemşehrilerinden bahsettiler o akşam.

İstanbul'a her gelişinde Sultanahmet'e mutlaka uğrayan Gümülcineli terzi Sami, soluklanmak için Dikilitaş yakınında bir bankta oturmaktadır.

O sırada Anadolu'dan gelen bir vatandaş, Dikilitaş'a hayranlıkla bakarak, "Vay canına" der, "Kimbilir nasıl diktiler bunu buraya!.."

Terzi Sami, hemen müdahale eder:

"Çok zor oldu, çok!.."

Adam hayretle bakar.

Öteki açıklama getirir:

"O taşları üst üste koyana kadar anamız ağladı... Hele sen şu Ayasofya'nın yapıldığı günleri bir görecektin ki!.."

Muzip terzi söze devam edecektir ama, vatandaş şaşkın bakışlarla uzaklaşır.

Ardından seslenir terzi:

"Nereye gidiyorsun be yav, daha Topkapı Sarayı'nın nasıl yapıldığından bahsedecektim..."

HE DİYİREM

Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır Tikici anlatıyor...

Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.

Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:

"Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalışmiir."

Teknik servis elemanı sorar:

"Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattığın gibi."
"Hata ne?"
"Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatın."
"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...

"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:

Kaydetmek ister misiniz?

E / H

yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."

(Erzurum'da evet anlamında Hee denilir.)

KOLİ KOLİ KOLA

Televizyonlarda yayınlanan bir kola reklamında, kimliği belirsiz bir ordu tatbikat yaparken (belki de savaş) kumların arasında bir kutu dolusu kola bulan asker, savaşa ilişkin her şeyden vazgeçiyor.

Konya'dan H. İ. Çelik buradan hareketle gayet makul ve mantıklı bir teklif sunuyor:

Ben bu reklamı her izleyişimde düşünüyorum ki bu kolanın böyle bir etkisi olacaksa, dünya barışını sağlamak kolay.

Tüm ABD askerlerine birer tane bu koladan ikram edelim. Hem kendileri kurtulsun, hem Irak ve dünya halkları.

Mesela ilk olarak Necef çevresine mayın döşer gibi koli koli kola döşeyelim. Ben kendi adıma Bay Buş ve arkadaşlarına ikram edilmek üzere ne kadar isterlerse kola ikram etmeye hazırım. Yeter ki barış olsun.

ÇEVRECİ YÖNETİCİ

"Sayın Apartman Sakinleri, Çöplerimizi lütfen kapı önüne bırakmayalım. Koku yapıyor. Çevremizi temiz tutalım. Bundan sonra çöpleri lütfen karşı tarafa bırakalım. Teşekkürler."

Binanın içine astığı kâğıda, çevreci yönetici bunları yazmış.

Yalnız, gözden kaçırdığı bir husus var:

Karşı tarafta da binalar bulunuyor.


19 Ağustos 2004
Perşembe
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED