Bir takımın kazandığı zaman teknik direktörünün onure edilmesi ne kadar doğal ise, mağlubiyet halinde de yerilmesi o paralelde doğrudur.

Dünkü Beşiktaş'ı sahaya çıkartmak, futbol oynatmak ve bir takımın başında görülmek için doğrusunu isterseniz Del Bosque'ye ihtiyaç yoktu. Bu ispanyolun futbol bilgisini sınamak biliniz ki, haddimiz değil. Ancak yumurtanın ne olduğunu bilmek için yumurtlamak da gerekmiyor. Sözümüzün başında söylediğimiz gibi, ligin 3. haftasında Denizli'de hezimete uğrayan bu takımın vebali Del Bosque'nin üzerinedir. Del Bosque sahada takımı arıyor. Takım da kendini futbol arenası içinde arayıp duruyor. Ne biçim teknik direktördür bu, ne biçim takımdır bu. Hani; insan düşünüyor ki, Beşiktaş çıkacak gümbür gümbür futbol oynayacak. Transfer sezonunda Del Basque'yi getirip triliyonları havada uçuşturan bu takım hiç tememni etmeyiz ki, tarihinin en kötü günlerine gidiyor.

Sahadaki sancıları saymakla bitiremeyiz. İlki, Beşiktaş'ın futbolcuları depozitosu olan ancak içi boş birer damacanaya benziyor. Çoğu ağır, hareket kabiliyetleri eksik ve en önemlisi de beyinlerinde Beşiktaşlılık duygusu ve olgusu gelişmemiş. Söyledik, Del Bosque'ye tere satamayız ancak şunu avazımız çıktığı kadar söyleyebiliriz ki, bu Beşiktaş'tan hiçbir şey olmaz. Çünkü bir elin parmaklarından daha az sayıda iyi futbolcu ya var, ya yok. Kaleden başlayın ofansın en son ucuna gidene kadar çok iyi Beşiktaşlı diyebileceğimiz bir futbolcu ne yazık ki yok. İşte kaleci Murat... Hiçbir kulüpte dikiş tutturamayan bu futbolcuyu hangi niyetle kaleye koyarlar bilinmez. Yediği gollere bakın, kale çizgisinde oynasa kurtarması işten değil. O da çok kötü Beşiktaş'ın baş aktörlerinden biriydi.

Neresinden girip neresinden çıksak Beşiktaş'ın elle tutulur bir yanı yok. Ancak gerçek olan o ki, Beşiktaş'ı böyle oynatan, aradığı kadroyu bulamayan ve Siyah-Beyazlıları ele güne rezil eden teknik direktör Del Bosque, en az en çok hatayı yapan futbolcu kadar sorumludur.

Bir cümlede Denizlispor'a... Beşiktaş'ın bir tek süper yıldızına verdiği parayla koskoca takımı kuran ve başına yerlilerin gözdesi Giray Bulak'ı getiren Denizlispor'u ayakta alkışlamak gerekir. Beşiktaş'a öyle bir ders verdi ki, sormayın...

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu