AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Uçağa bindik, ABD'ye uçuyoruz...

Sibel Edmonds'u hatırlıyor musunuz?

Hatırlamayanlar için bir küçük hatırlatma: Sibel Edmonds 11 Eylül sonrasında FBI tarafından işe alınan bir tercümandı. FBI'daki ömrü birkaç ay sürebildi. Amirlerine, "Bizim bölümde karışık işler dönüyor; bir başka ülke adına paralel yapılanma söz konusu" ihbarını yaptığı için görevine son verildi. O gün bugündür, Bn. Edmonds haklı olduğunu ispatlamaya çalışıyor.

Konuyu bizim için 'ilginç' kılan ABD'de "FBI'daki düdük çalıcı" diye anılan Sibel Edmonds'un kimliği: İran'da doğmuş, ailesi iki yaşından sonra Türkiye'ye göçetmiş (aile soyadı Deniz), daha sonra eğitim için geldiği ABD'ye yerleşip evlenmiş... Hem Türk, hem Amerikan vatandaşı... FBI'ya da İngilizce yanında Türkçe, Farsça ve Azerice bildiği için alınmış...

Edmonds'un dikkat ağıma takılışı FBI ile ihtilâfı işitilir işitilmez... Konuya ilk değinişim, 30 Haziran 2002 tarihinde. Bugüne kadar hakkında yazdıklarım yüzünden adını ezberinize almış olmalısınız. Hep bir noktanın altını vurguladım durdum: Bir Türk vatandaşının FBI'da çalışması, 11 Eylül sonrası yıkıcı faaliyetleri izleyen birimde görev alması, âmirleriyle takışarak kapının önüne konulması, yaşadıklarıyla ilgili düdük çalmaya karar vermesi, başka bir TC vatandaşıyla ilgili iddiaları, Kongre Komisyonu'na verdiği ifade... Bunların herbiri bizim gazetelerde tefrikayı, televizyonlarda diziyi hak eden özellikler olduğu halde, Türk medyası Sibel Edmonds konusunda resmen 'üç maymunları' oynuyor...

Hürriyet'te bir-iki haber, o kadar... Hürriyet muhabiri Kasım Cindemir ABD başkentine komşu Virginia'da yaşayan Edmonds'la kısa bir görüşme yaptı; sonra konuyu o da unuttu... Oysa, Sibel Edmonds'un söyledikleri şu sıralarda yaşanan 'Yargıtay-MİT çatışması' ekseninde tartışma alanına giren 'devlet sırrı' konusunu fena halde düşündüren şeyler...

İsterseniz lâfı fazla uzatmadan, olayı, hakkında kaleme aldığım ilk Kulis'ten aktarayım:

"Sibel Edmonds 32 yaşında. Yakın zamana kadar, FBI'ın Washington merkezinde, 'dinlenen telefon konuşmalarını İngilizceye çeviren mütercim' olarak çalışıyordu. Kendisiyle aynı birimde çalışan bir başka ajanın izlemeye alınan yasadışı bir grupla ilişkisini âmirlerine ihbar ettikten sonra hakkında soruşturma açılıp mart ayında FBI ile ilişkisi kesildi Edmonds'un... O da, durumu, istihbarat örgütlerinin faaliyetlerini izlemekle görevli Kongre komisyonuna bildirdi. Edmonds'u kovan FBI, Kongre üyeleri tarafından sorgulanınca, 'Maalesef doğru' bilgisini verdi..

"Maalesef doğru' dedikleri, Sibel Edmonds'un 'İzlediği gruba üye' diye ihbar ettiği mesai arkadaşının gerçekten de yasadışı örgütle ilişkisi olduğu... İkinci ajan da tele-kulaklarla dinlenen konuşmaları İngilizceye çeviren tercüme ekibindeymiş... Bir gün, Sibel Edmonds'a, 'Telefon konuşmaları dinlenen örgüte üye olmak ister misin?' diye sormuş... Muhatabı, o kadar şaşırmış ki, ne diyeceğini bilememiş...

"Teklifi yapan kadın, kocasını da yanına alarak Edmonds'un Kuzey Virginia'daki evine kadar gelmiş. Bir pazar sabahıymış. Karı-koca, evsahibine, 'Bizim örgüte sen de katıl' diye baskı yapmışlar... 'Bu örgütle bir ilişkin var mı?' diye sormuş koca önce ve ardından eklemiş: 'Üye olmanın yararı var. Örgütle birlikte olmak ve faaliyetlerine katkıda bulunmak sana müthiş avantajlar sağlar...' Aldığı teklifi ihbar ettiği üstlerine, 'Katılmamı istedikleri grup, benden telefon bantlarını tercüme etmemi istediğiniz yasadışı örgüttü' diye şaşkınlığını iletmiş Sibel Edmonds..."

Sibel Edmonds'un "FBI'da çalışıyor, ama başka bir örgüte hizmet ediyor; beni de aynı örgüte üye olmaya zorladı" diye ihbar ettiği kişi de bizden. Adı Melek Can Dickerson... Melek Hanım da tıpkı Sibel Hanım gibi bir Amerikalı ile evli. Asker kökenli ve Ankara'da da çalışmış eşinin adı Douglas Dickerson...

Olayın künhüne varmışsınızdır, ama bir ara özete yine de ihtiyaç olduğunu düşünüyorum: 11 Eylül sonrasında Ortadoğu'da konuşulan dilleri bilen eleman arayan FBI'ya başvurup göreve başlayan bir kadın (Melek Can), oradaki konumunu bir başka örgüt adına kullanıyor... Bunun farkına varan bir başka kadın (Sibel Edmonds), öteki kadın tarafından yapılan tercümelerin kasıtlı çarpıtmalar ve eksiklikler içermesinden huylanınca, "Sen de bizim örgüte gir" teklifiyle karşılaşıyor...

Şimdi ise bir soru: Sizce nasıl bir örgüt olabilir bu? Örgüt, 11 Eylül terörüyle ilgili telefon konuşmalarını FBI'ya yanlış ve çarpıtarak çevirmekten ne gibi bir çıkar sağlayabilir? Bu soruların cevabı dilimin ucunda, ama bir türlü çıkaramıyorum... Melek Can ile eşi Douglas'a soracağım, ama onlar da Sibel'in düdüğü çalmasından kısa süre sonra (Eylül 2002) Belçika'ya gidip izlerini kaybettirmişler...

Bir küçük uyarı haberi: Sibel Edmonds'un KLM Havayolları'nda çalışan ortanca kızkardeşi İstanbul'da bir ara göz altına alınmış... Gerekçe: 'ulusal güvenlik mülâhazası' imiş...

Gördünüz mü, bir haftada nereden nereye geldik... Ankara'da başlayan macera bizi alıp ABD'ye kadar sürükledi. İlgim yurtdışına yoğunlaşmışken, tam da şu günlerde, "Pentagon'da İsrail casusu skandalı" patlamasın ve 'casus' diye peşine düşülenlerin bazısı tanıdık isimler çıkmasın mı?

Nasıl olsa ben buradayım.


30 Ağustos 2004
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED