Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Türkiye, AB üyeliğiyle pastadan pay alan değil, pastanın büyümesi ve zenginleşmesine neden olan ülke olacak" dedi. TÜSİAD ve OECD'nin sanayi ve ticari danışma komitesi "BIAC" ve uluslararası geleceğe yönelik araştırmalar ve bilgi merkezinin girişimiyle (CEPII), Paris'te 'Ekonomik Entegrasyon: AB Ekonomisi Perspektifinden Türkiye' başlıklı konferans düzenlendi.

Bakan Şener, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliğinin, Türkiye'ye olduğu kadar AB'ye de büyük yararlar getireceğini söyledi. AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlatmasının, Türkiye'de reformları hızlandıracağını ve büyüme performansına olumlu etkide bulunacağını ifade eden Şener, "AB ile etkileşim içerisinde, bütün Avrupa'nın istikrar ve refahına da katkıda bulunacak. Gelecek hafta müzakerelerin başlatılması kararı alınmasını bekliyoruz" dedi.

Ticari ortak olacağız

Türkiye'nin üyeliğine etkilerine ilişkin 2014 ve 2020 yıllarını kapsayan ekonomik tahminler yapıldığını kaydeden Şener, Türkiye'nin AB bütçesine 2014 yılında 4.9 milyar euro, 2020 yılında ise 8.8 milyar euroluk katkıda bulunmasının beklendiğinı ifade etti. Türkiye'nin giderek AB vatandaşları için cazip bir yerleşim merkezi olduğunu da hatırlatan Şener, iklim ve doğal güzellikleri nedeniyle giderek artan sayıda yabancının Türkiye'ye yerleştiğini hatırlattı. BIAC Genel Sekreteri Thomas Vant da, Türkiye'nin üyeliğinin, "iki tarafa da büyük fırsatlar yaratacağını" söyledi.

Ekonomide önemli ilerlemeler yaşandı

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı "BIAC" ve ve CEPII tarafından düzenlenen Ekonomik Entegrasyon konulu toplantıdaki konuşmasında, son üç yıl içinde Türkiye'nin önemli bir geçiş dönemi yaşadığını belirtti ve siyasi ve ekonomik olarak önemli ilerlemeler sağladığını bildirdi. AB Komisyonu'nun 1989'da yayımladığı raporda, Türk ekonomisinin rekabet gücüne ilişkin olumsuz yorumlar yapıldığını hatırlatan Sabancı, 2004'de yayımlanan raporda ise bu yorumun tamamen değiştiğini ve makro dengesizliklerin azaltılarak, pazar ekonomisinin geliştiği ve Türkiye'nin AB içerisinde rekabet baskısını göğüsleyebilir hale geldiği yolunda tesbitte bulunulduğuna dikkat çekti.