Türkiye'de ve dünyada yaşanan insan hakları ihlalleri ile mücadele eden İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder), bu yıl ikincisini hazırladıkları 'Dünya İnsan Hakları Raporu'nu bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu. Mazlumder Genel Başkanı Ayhan Bilgen, dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen insan hakları ihlallerinin ülkelerin içişlerini ilgilendiren bir durum olarak algılanamayacağını belirterek, "İnsan hakları ihlalleri tüm insanlığın ortak sorunudur" dedi.

Mazlumder İstanbul Şube Sekreteri Selahhattin Güven ise, "Bu rapor için medya taramalarının yanı sıra çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile görüşmeler yaptık. Bu çalışmalarımız neticesinde gördük ki, dünya küreselleşiyor. Fakat bir tarafta zulüm küreselleşirken diğer tarafta da bu zulme karşı gelenler küresel bir mücadele yürütüyorlar" şeklinde konuştu.

"İşkence sürekli kullanılan bir yöntem"

Raporda ABD'nin hem kendi ülkesinde hem de işgal ettiği Irak'ta sürdürdüğü insan hakları ihlalleri yer alıyor:

"11 Eylül olayları sonrasında çıkartılan 'Vatanseverlik Yasası', şüpheli ilan edilen bir kimsenin hakim önüne çıkartılmadan süresiz gözaltında tutulabilmesine ve avukatlarıyla görüşmesinin engellenmesine meşruiyet kazandırıyor. Bazı Amerikan üslerinde, Ebu Garib ve Guantanamo'dakilere benzer hapishanelerin bulunduğu ve esirlere işkence ve insani olmayan muamelelerin yapıldığı gözlemlendi. Ebu Garip'teki işkence fotoğraflarının yayınlanmasının ardından yapılan sorgulamalar Ebu Garib vakıasının özel bir vakıa olmadığını, ABD askerlerinin işkenceyi askeri bir yöntem olarak sürekli kullandığını gösteriyor."

Dünyanın Avrupa Kıtası, Kafkasya-Orta Asya, Orta Doğu ve Alt Kıta, Amerika Kıtası, Uzakdoğu Afrika Avustralya Kıtaları şeklinde 6 bölgeye ayrıldığı ve bu bölgelerdeki her ülkede yaşanan insan hakları ihlallerinin değerlendirildiği raporda, 2004 yılında dünyada yaşanan hak ihlallerinin en göze çarpan yanının 11 Eylül sonrası ABD'de insan hakları aleyhine seyreden gelişmelerin Avrupa Birliği ülkelerinde etkilemeye başlaması olduğu kaydediliyor. Batı Avrupa ülkelerinde ve ABD'de yükselen İslam ve Müslüman karşıtlığının bu ülkelerde yaşayan Müslümanların hayat alanlarının her gün biraz daha daraltılmasına neden olduğu belirtiliyor.

GÜLDEN TÜMER / İSTANBUL

« Geri Dön