|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
Galatasaray'ın avantajlarının başında Ali Sami Yen'de oynaması geliyordu. Birkaç avantaj daha sıralayabilirim ama, istatistikler incelendiğinde, ibre Fenerbahçe'nin lehine geliyordu... Maç başladığında tüm bunları arka plana itip, takımların yerleşimine ve oyun stratejilerine odaklandık. Galatasaray'ın üstünlüğü, özellikle sağ kulvarda açıkça gözleniyordu. Tuncay'ın yorgunluğu, pas yanlışlarıyla ayyuka çıkarken, Sabri bunu fırsat bilip, Fenerbahçe'nin ceza alanına yönelip, takımı adına çok tehlikeli pozisyonlar geliştirdi. Özellikle ilk yarı kendisi dışında bu bölgeden dört-beş gol girişimi yaptırdı. En önemlisi, 44. dakikada Hakan Şükür'ün dokunamadığı toptu. Fenerbahçe'nin etkisizliğini şöyle özetleyebiliriz: Alex'in iki devrede birer kez girilen pozisyonlar. İşte burada düşünmeye gerek yok... Bir takımda formda bir oyuncunun bulunmamasının, oyuna bu denli etkili olmasını hayretle izledik. Aurelio'nun olmaması, Fenerbahçe'nin savunma ve hücum gücünde % 30-40'lara varana düşüklük gösteriyordu. Ön liberoda Brezilyalı'dan görevi devralan Serkan, serseri mayın gibi sahada dolaşıp durdu, sonunda Daum dayanamadı ve onu yanına aldı. Alman hoca, oyuna hamleler de yaptı ama, bir türlü istediği verimi alamadı. Hagi'nin basın toplantısında söylediği, aynen çıkarken, az hatalı oynayan Galatasaray maçtan 3 puanı söküp aldı. Hayret! İstatistikler hiç de öyle söylemiyordu. Fenerbahçe'nin bu tabloda neleri yoktu ki; hele bir komik senaryo vardı ki, maçla ilgili; şaşmamak elde değil... Açalım bu senoryoyu biraz: Maça iki takım kontrollu başlayacak. Fenerbahçe 30-45 arası gol bulacak; devre böyle bitecek. Hagi, 52. dakikada oyuna müdahale edecek. Daum, 62'de değişiklikler yapacak... Galatasaray 75'te skoru eşitleyecek ve Fenerbahçe son dakikalarda bir gol daha bulup, maçı 2-1 kazanacak. Bu senaryo, çok taktir ettiğim bir gazete tarafından manşete taşınmıştı. Komiğime gitti. Oysa, tüm gerçek, Necati'nin Servet ve Luciano'yu kafa kayaya vurdurup, Rüştü'nün yanından (ki o dakikaya kadar mükemmel kurtarışlar yaptı) fileleri sarsmasıydı. Şimdi lige ve zirveye renk geldi. Tribünler de dün geceki gibi, böyle şenlikle devam ederse, sezonun ikinci yarısında muhteşem görüntülere tanıklık ederiz.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |