Amerika'da bulunan değerli bir üniversite öğretim üyesi söylemlerimin tümüne katıldığını belirterek daha yumuşak ifadelerle yazmamı tavsiye ediyor. Yani bazı 'Amerikan muhibbi' dostlarımız gibi beni biraz sert buluyordu.. Sayın hocamıza uyarılarından dolayı teşekkür ediyorum.. Ancak yaşanan olaylar karşısında nasıl yumuşak olunacağını da söyleseydi memnun olacaktım…

Örneğin Bağdat'ta bulunduğum sırada Sadr semtine gitmek istediğim sırada Amerikan helikopter ve F-16'ları bölgeyi bombalamaya başladı. Bombalama bittiğinde çoğunluğu kadın ve çocuk 48 kişi ölmüştü..

Böyle bir terör ve barbarlığın yumuşak ifadelerle anlatılmasını bilenler lütfen bana yazsın..

Son üç gün içindeki gelişmelere bakın..

Amerikan işgal kuvvetleri Irak ve Amerikan seçimleri öncesinde tüm şehirleri ele geçirmek için topyekün saldırıya geçti. Bu saldırılarda son üç günde ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere Samarra'da 125, Felluce'de de 35 kişi öldürüldü.

Amerikalılar havadan uçaklarla, karadan da tanklarla şehirleri bombalıyor.. Amerika'nın mutlak destek verdiği Şaron ise İntifada'nın 4. yıldönümünde Gazze bölgesinde Filistin kamplarına karşı saldırıya geçti. İsrail bu saldırıda 200 tank ve onlarca uçak kullanmaktadır. Bu saldırılarda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 135 Filistinli öldürüldü. Dört HAMAS yetkilisi de havadan atılan füzelerle arabalarında havaya uçuruldu..

Peki bildik Türk medyası bu haberleri nasıl verdi..

'Irak'ta direnişçilerle Amerikan kuvetleri arasında çıkan çatışmalarda'.. İsrail askerleri ile Filistinliler arasında çıkan çatışmalarda bazı medya organları da İsrail'in saldırısını halklı çıkartmak için şöyle bir giriş yapıyordu: Önceki gün Filistinlilerin attığı füzelerle öldürülen iki çocuğun intikamını almak için operasyon (saldırı değil) başlatan İsrail birlikleri…

Şimdi siz tüm okuyucuların vicdanına sesleniyorum..

Siz olsaydınız ne diyecektiniz..

Amerikalılar ve İsrailliler topyekün Irak ve Filistin halkını yok ediyor ama biz sesimizi yumuşak çıkartacağız..

Yani onlar bizim çoluk-çocuğumuzu her gün öldürecek, birileri de bunu çatışma diye yansıtacak ama biz sert olmayacağız..

Sevgili okurlar..

Bizim sertliğimiz onların bu vahşeti karşında acaba ne ifade ediyor.. Baksanıza o vahşet yetmiyor gibi birileri onları haklı bile çıkarmaya çalışıyor..

Meğer İsrailliler iki çocuğun intikamını almak için 135 Filistinliyi öldürmüş.. Peki Rusya'dan gelerek Filistin toprağına yerleşen o iki çocuğun ailesi acaba kaç Filistinliyi öldürmüştü.. İsrail devletinin kurulduğu 1948 ve öncesindeki Siyonist çetelerin terör eylemlerini sanıyorum hatırlatmaya gerek yok.. 28 Eylül 2000'de başlayan İkinci Filistin İntifadası'ndan (Ayaklanma) 27 Eylül 2004'e kadar İsrailliler tam olarak 3338 Filistinliyi öldürdüler. Bunların 779'ü çocuk, 621'ı kadın. 424 kişi de suikastlara kurban gitti.

Yaralı sayısı ise tam 53 bin. Bunların 21 bini kadın ve çocuk.. Bilmem bu rakamlar (lütfen bunları kuru rakam olarak okumayın) sizler için bir şey ifade ediyor mu!

Hâlâ bazıları benim üslubumu zaman zaman sert buluyorsa onlara yalnızca şunu söylemek isterim..

Keşke onlar da benim Sabra ve Şatilla'da gördüklerimi görseydiler. Onlar da keşke daha önceki hafta Bağdat'ta, Telafer'de, Sadr Mahallesi'nde ve Felluce'de yaşadıklarımı yaşasaydılar..

Biz hiç kimsenin ölümünü istemiyoruz..

Biz ne kadar sert olursak olalım ne Amerikalılar ne de İsrailliler gibi toplu cinayet işlemiyoruz, işleyemeyiz.

Onlar gelip bizim topraklarımızı işgal edip insanlarımızı öldürüyorlar..

Usame Bin Laden'i bizler yaratıp yetiştirmedik..

Dünyadaki tüm terör örgütlerinin arkasında biz bulunmadık..

Ve hiçbir zaman da kullanmadık..

Biz hiç kimsenin toprağını işgal etmedik ve hiç kimseyi öldürmedik..

Tüm dünyaya yalan söyleyerek Afganistan ve Irak'ı işgal eden biz değil Amerika'dır.. Kaide ve Taliban'ı yok edeceğim diye Afganistan'ı işgal eden ve bunu başaramayınca binlerce Kaidecinin Irak'ta cirit atmasına yol açan ve buradaki 'terörü' bahane ederek yaygara koparan Amerika'dır.. Afganistan ve Irak başarsızlığını örtbas etmek için o ülkelerin halklarını tümden yok etmeyi bile göze alan yine Amerika'dır..

Tıpkı İsrail'in Filistin'de yaptığı gibi..

Peki Amerika ve İsrail bunları yaparken acaba bazıları beni nasıl ve neden sert buluyor..

Merak ediyorum; acaba benim bu köşedeki cümlelerim mi, yoksa Amerika ve İsrail uçaklarının hergün Irak ve Filistin çocukları üzerine attığı bombalar mı daha sert! Büyük ozan Nazım Hikmet, Hiroşima çocukları için yazdığı şiirinde; 'Şeker yiyemez ölü çocuklar' diyordu..

Kusura bakmayın ama; Amerika ve İsrail'in öldürdüğü çocukların yiyemediği şekerleri tatlı konuşmak için ben asla yiyemem!

HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu