Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Die Quadriga ödülünü almak için Almanya'daydı. Bu gezi amacı her ne kadar bu ödül töreni olsa da AB Komisyonu'nun 6 Ekim raporu öncesi farklı anlamlar da taşıyordu.

Türkiye'nin üyeliğini açıktan destekleyen Almanya'nın bu desteği aynı kararlılıkla son haftaya taşıması büyük önem taşıyor.

Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın "Referandum yapabiliriz" açıklaması ardından Almanya Şansölyesi'nin duruşu da önemli.

Bu yüzden ödül töreni gezisinin kritik haftada Başbakan'ın son bir hamleyle ilişkileri ideal çizgiye çekmesi açısından çok işlev gördüğü söylenebilir.

Peki bu ödül ne anlam taşıyor?

Öncelikle Die Quadriga'nın Avrupa'da son derece prestijli ve sembolik değeri yüksek bir ödül olduğunu vurgulamak lazım.

Programın düzenleyicisi Werkstatt Deutschland isimli bir sivil toplum kuruluşu.

Bu derneğin, Başbakan Erdoğan'la benzeşen bir misyonu var.

Dernek "birliktelik" mesajı veren, doğu ile batı, Avrupa ile Almanya, Avrupa ile Dünya arasında köprü olma, kaynaştırma misyonunu yüklenen bir dernek. Bu yüzden ödül Doğu Berlin ile Batı Berlin'in birleşme günü olan 3 Ekim'de düzenlenen bir törenle veriliyor.

Başbakan Erdoğan da özellikle son dönemde gösterdiği yüksek performans, güçlü liderlik ve kültürler arasındaki diyalog çabalarıyla bu derneğin ilgi alanına girmiş.

Ödül ileri görüşlülük, öncü zihniyet, ikna gücü ve inandırıcılık açısından yüksek özelliklere sahip kişilere veriliyor.

Siyaset, ekonomi, medya ve kültür dünyasından önemli birçok şahsiyet bugüne kadar bu ödüle layık görülmüş.

Geçen yıl aynı ödülü Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Junker ve Letonya Başbakanı Lord Norman Foster almış. Ayrıca Kudüs'ün iki yanından bir Müslüman ve bir Yahudi üniversite öğrencisine de ödül verilmiş.

Ödül ismini Brandenburg Kapısı üstündeki dört atlı araba anıtından alıyor.

Bu anıt uyum, dostluk, cesaret ve erdemin birbiriyle olan ilişkisi ve bunun ürettiği refahı simgeliyor.

Ödülün veriliş gayesi şöyle açıklanıyor: "Birbirlerinden ayrılmaz hayaller olan refah ve özgürlük, daha iyiyi üretme konusundaki kişisel dirayet dirayet ve zorlukları aşmak için gösterilen siyasi iradeyi taçlandırmak amacıyla verilen Die Quadriga, cesaretleri sayesinde duvarları yıkmış ve sınırları geçmiş insanlara ithaf edilmiştir".

Bu amaç çerçevesinde Başbakan Erdoğan, "duvarları yıkan bir reformist" olarak görülüyor.

Başbakan'a "Saygı Köprüleri" adı altında ödül verilirken; "Gülümsemenin Erdemi" adı altında Fransız yazar Eric-Emmanuel Schmitt, "Yaratıcılığın Gücü" adı altında ses sanatçısı Prof. Thomas Quasthoff ve "Demokrasinin Sütunları" adı altında Çek siyasetçi Simon Panek ödül aldılar.

Bilindiği gibi Eric Emmanuel Schmitt'in "İbrahim Bey ve Kur'an'ın Çiçekleri" isimli çok satan bir kitabı var. Bu kitabın beyaz perdeye uyarlanan filmi Türkiye'de de vizyona girdi.

Yahudi bir çocukla Fransa'da yaşayan bir Türk bakkal olan İbrahim Bey'in ilişkisini anlatan film, içerdiği mesajlarla büyük beğeni topluyor.

17 Aralık öncesi Almanya'yla ilişkilerin derinleşerek çok boyutlu bir dostluğa dönüşmesi son derece yararlı bir açılım oluyor.

Türkiye'ye artan ilgi, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın da hem önünü açıyor, hem de gururlanmasına sebep oluyor. Dünkü ödül töreninin, programı gurur gözyaşlarıyla izleyen gurbetçilerimiz açısından teşvik edici bir etki yaptığını söyleyebiliriz.

YALÇIN AKDOĞAN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu