AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Bilgiye boy abdesti aldırmak

Bu köşenin ciddiyet sahibi okurları arasında Peygamberimizin "ümmi" oluşu üzerine düşünenler mutlaka vardır. Kur'an iki yerde "en-nebiyyu'l-ummî" sıfat tamlamasını kullanır: "Ümmi Peygamber".

Kelimenin kökeni üzerinde mukni olmayan bir iki istisna dışında herkes müttefik: "Anne" anlamına gelen "umm" sözcüğüne mensubiyet harfi eklenerek elde edilmiş. "Anneye mensup, anaya ait" anlamına. Bunun o günün ıstılahında ne anlama geldiği konusunda, dilciler ve müfessirler farklı yorumlar yaparlar. Fakat hemen hepsinin üzerinde ittifak ettiği nokta, Peygamberimizin ümmiliği ile kastedilen "okuma yazma bilmemesi"dir. Bununla zımnen "ehl-i kitab'a mensup olmadığı" da söylenmiş olur. Çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlar bir kitaba mensup oldukları için, en azından okuma biliyorlardı. Vahyin indiği dönemde, kendilerine önceden kitap verilmiş olanlar "ümmi" kategorisine sokulmuyordu. Kitap ehli olmak, ümmi olmanın zıddı kabul ediliyordu.

Kur'an, Hz. Peygamber için ümmi vasfını kullanırken, en küçük bir komplekse kapılmaz. Bunu mazur göterecek îmâ ve ihsasta bulunmaz. Bırakınız bunları, vahiy Hz. Peygamber'in ümmiliğini artı bir durummuş gibi verir. Bu terkiplerin kullanıldığı bağlamlara baktığımızda bunu görürüz. Neden acaba?

Vahyin peygamberimiz için kullandığı ümmi sıfatı, aynı zamanda bir zihinsel kirlenmemişliği ifade ediyordu da, ondan. Peygamberimiz vahiy öncesindeki Hira günlerinde yoğun tefekkürlere dalıyor, farklı bir ifadeyle "düşünce üretiyordu". İlk vahyin muhtevası onun nasıl çaplı meseleler üzerine kafa yorduğunun ip uçlarını da verir. Çünkü ilk inen vahiy, onun sorduğu fakat cevabını bulamadığı sorulara ya cevap veriyor, ya da cevabını bulabileceği yol ve yöntemi öğretiyordu. "Varlığı Allah'ın adıyla ve Allah adına okumak", işte bu yol ve yöntemlerden biriydi.

Soru şu: Adına "müslüman" denmeye layık düşünce ve bilginin vasfı nedir?

Elbette abdestli bir düşünce ve bilgi olmasıdır. Düşünce hadesten tahir, bilgi ise necasetten tahir olmalıdır. Yani, manen de madden de kirlenmemiş olmalıdır.

Hadesten tahir olmayan bir düşünce "düş-azması"na benzer. Düşünmek Türkçe'de "düş"mekten türetilir. Rüya anlamına gelen "düş", düşüncenin ait olduğu köktür aynı zamanda. Düş azarsa, insan kirlenir. Boy abdesti lazım gelir. Düş azarsa, düşünce de azar. Çünkü gündüz hayalinde olan gece "düş"ünde olur. Hiçbir zihin, gece ve gündüzü kuşatan düş ve hayalden kendisini yalıtamaz. Bunun yolu, düşünceyi hadesten tahir kılmaktan geçiyor.

Bilgi de öyle. "Data", "veri", bilginin hamurudur. Hamura necaset karışmışsa, ekmek nasıl temiz olur? Hammadde necis ise, mamul de necis olacaktır. Bundan kurtulmanın yolu da bilgiyi necasetten tahir kılmaktır.

Modernlerin zihni kirli. Modernlerin ürettiği düşünce ve bilgi de kirli. Buna, zihni modernlerin ürettiği düşünce ve bilgiyle dolmuş Müslümanların ürettiği düşünce ve bilgi de dahil. Bu tiplerin, kirliliğin kaynağına ve kirlenmişliğe yandaş veya karşıt olmaları çok fazla bir şeyi değiştirmiyor. Reddetmek için de olsa, kirli düşünceyle meşguliyet zihni kirletiyor.

"Yandaş olmasını anladık da, karşıt olması da mı meseleyi halletmiyor?" diye soracaksınız. Sormakta da haklısınız. Fakat durum ortada. Görünen köy kılavuz istemez. Onların ürettiği düşünce ve bilgiyi, onlara karşı çıkmak için bile olsa oturup hıfzetmek, onların yolunda onlara karşı yürümekten farksız bir duruma düşürüyor sizi. Bu durum, üretilen bilgi ve düşünceyi tahir ve mutahhar (temiz ve temizleyici) kılmaya yetmiyor. Hatta işleri daha da karıştırıyor. Karışık bulaşık bir şeyler oluyor. Kafa karışıklığı bulaşıcı hale geliyor. Çok laf sarf ediliyor, fakat tek yaraya merhem olmuyor.

Neden acaba? Sizce de üzerinde düşünmeye değmez mi? Ümmiliği yitirenlerin tekrar ümmileşmeleri mümkün değil mi? Demiştik ya: Allah yokmuş gibi konuşmak günahtır.


5 Ağustos 2005
Cuma
 
SAMİ HOCAOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED