AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Sefer Mesafesi

* Selâmlar sayın hocam. Eşimle birlikte şehir dışına anne-babalarımızın yanlarına gittiğimizde de seferi olur muyuz? Allah razı olsun, hayırlı günler diler, saygılar sunarım... (Hüseyin Yılmaz/Öğretmen)

Cumartesi yazısında, değerli okurlarımızın seferîlikle ilgili pekçok sorusu olduğunu ve bir dizi halinde ele alacağımızı belirtmiştik. Cumartesi yazısında, vatan/ikametgâh kavramını ve ilgili hükümleri ele almıştık.

Değerli okurlarımızın soruları, birkaç konuyu ilgilendirdiğinden, seferiliğin ve hükümlerinin daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak için, okurların sorularını konu başlıklarına böldük. Bundan dolayı özür beyanında bulunmak istiyorum. Sonuçta, değerli okurlarımızın da bunun uygun düştüğünü kabul edeceklerini sanıyorum.

Bugünkü sorunun, anne-babanın yanına gitmekle ilgili bölümünü, Cumartesi yazımızda cevaplamıştım. "Şehir dışına" ifadesini, bugünkü yazı için, "sefer mesafesi" olarak kabul ediyorum. Ayrıca "Yolculuğa Çıkış Yeri" başlıklı yazıda, yolculuğun başlangıç yeriyle ilgili diğer sorularla birlikte değerlendirerek ele alacağım.

Yolcu Kavramı

Sefer ve müsâferet, yolculuk demektir. Kendi yerinde veya o hükümdeki yerde oturan kimse Mukim, şartlarına uygun olarak yola çıkan kimse de Yolcu, Misafir veya Seferî adını alır.

Hanefi Mezhebi'nin anlayışı çerçevesinde, yolcunun tanımını en kısa biçimde şöyle yapabiliriz:

90 km mesafe + yolculuk niyeti + yola çıkış + 15 günden az kalış > yolcu (seferî)

Bu kurulumdaki, her bir unsurun kendine özgü ayrıntıları bulunduğundan, ilki olan sefer mesafesiyle bu ayrıntıları ele almaya başlıyoruz. Diğer unsurların her birini inşallah ayrı başlıklar halinde sırayla ele alacağız.

Sefer Mesafesi

Hanefi Mezhebi'ne göre, yolcu olmak için, kendi yerinden -mesela köy, kasaba, ilçe ve şehirden- ayrılarak doksan kilometre (km) uzaklıktaki bir yere gitmek gerekir. Klasik fakihler, bu uzaklığı, "orta yürüyüşle (seyr-i vasatla) kısa günlerde enaz üç günlük (onsekiz saatlik) süreyle yirmidört fersah (üç merhale/üç konak) olarak gidilen uzaklık" biçiminde belirtirler. Bu uzaklıkla ilgili, sonucu çok fazla değiştirmeyecek başka anlatım biçimleri de vardır.

Dört mezhebin diğer üçüne göre, sefer mesafesi, seksenbir (bazı hesaplarda yaklaşık 89) km.dir. Eski ifadeyle, onaltı fersah, yani iki gün iki gece (iki konak) yürünecek kadarlık mesafedir.

Seferîlik konusundaki bu mesafe ölçütü, Hz. Peygamber'in (s.a.) uygulamalarıyla ilgili anlatımlara dayanmaktadır. Bu anlatımlarda geçen yerler arasındaki mesafeler, bugünkü haritalardaki kilometre üzerinden gösterilen mesafelerin karşılaştırmalı incelenmesiyle yaklaşık 90 km. sonucunun çıkmasıyla da doğrulanmıştır. (bk. Mehmet Erkal, İSAV/Seferilik ve Hükümleri, İstanbul 1997, Ensar Neşriyat, s. 162-166)

Hanefi Mezhebi, "üç günlük mesafe" ölçütünü temel alırken, özellikle Hz. Peygamber'in (s.a.) mest üzerine meshetme süresiyle ilgili hadisine dayanmıştır: "Mukim, tam bir gün, bir gece; yolcu ise, üç gün, üç gece meshedebilir." (Müslim, taharet, 85; Ebu Davud, taharet, 60; Nesâî, taharet, 98; İbn Mâce, taharet, 86)

Sefer İstikameti

Seferîlikte uzaklığın ölçülmesinde gidilecek yol (gidiş mesafesi) esastır. Gidip dönmekle aynı uzaklığın alınması, yolculuk kurallarının geçerli olmasını sağlamaz. Seferin hızlı olması, mesafe açısından etkili olmaz.

Farklı yollardan, sefer için tercih edilen yol dikkate alınır. Gidilecek yere, hem karadan, hem demiryolu, hem de denizden yol varsa, ya da karadan iki farklı yol olursa, gitmeye tercih edilen yolun uzaklığı esas alınır. Karadan doksan, denizden seksen km. mesafe olan iki yer arasında, sözgelimi deniz yolu tercih edilirse yolcu olunmazken, 90 km. olan kara yolu tercih edildiğinde seferî olunur.

Ulaşım Aracının Etkisi

Günümüzde uçak ve hızlı tren gibi hızlı ve konforlu ulaşım araçlarının bulunması dolayısıyla, üç günlük süreye dayalı mesafe ölçütünün yerine, gidilen ulaşım aracıyla üç günlük mesafe ölçütünü savunan bilginler de olmuştur. (bk. Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Zaman, 8/381, Nisa, 4/101 âyetinin tefsiri) Ancak bu görüş, seferîlik durumunu sıfırlayan bir sonuç doğurur. Oysa seferîlik, yol ve can güvenliği, yorgunluk ve bir an önce işini bitirip memleketine dönmek gibi seyrüsefer sıkıntıları, aileden uzaklık, iş ve yaşayışındaki düzene kavuşma gibi kaygılar dolayısıyla çok boyutlu bir kavramdır. Bir tek ulaşım aracının hızlılığı ve konforu dolayısıyla, böyle bir görüşün savunulması tutarlı olmaz.

90 km. Mesafeli İkamet Yeri/İşyeri

İkamet ettiği yer ile çalıştığı işyeri arası, 90 km ve daha fazla olan kişi için, her iki yer de vatan-ı aslî sayılır. Hem ikamet yerinde, hem de işyerinde, namazlarını tam olarak kılar. Bu iki yer arasındaki gidiş geliş yolculukları sırasında ise, seferî kabul edilir, dört rekatlı namazları iki rekat olarak kılar.


15 Ağustos 2005
Pazartesi
 
VECDİ AKYÜZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED