Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

2005’te binden fazla Alman İslam dinine geçerek, bu alanda rekor kırdı. Alman kadınlar, “Başörtüsüyle de özgür olduğumuzu anlatmakta güçlük çekiyoruz” diyorlar.

İslam’a karşı önyargılara rağmen Almanya’da müslümanlığı seçen Almanların sayısındaki artış dikkat çekiyor. 2005 yılında binden fazla Alman İslam dinine geçerek, bu alanda rekor da kırdı. Alman İslam Arşivleri Merkezi’nin verilerine göre 2005’te 1000’den fazla Alman İslam dinine geçti. Bu, şimdiye kadar bir yılda kaydedilen en yüksek rakam. Kayıtlara göre İslam dinine geçenlerin toplam sayısı ise 14 bin. Deutsche Welle’den Anna Passow’un yaptığı araştırma, Müslüman olan Almanların hayatlarını yeni dinlerine uygun hale getirme çabaları sırasında çevrelerinden aldıkları tepkileri ortaya koydu.

BAŞÖRTÜSÜ ÖZGÜRLÜĞÜM

Rabia Müller 48 yaşında ve 29 yıl önce İslam’ı seçmiş. Doğma büyüme Alman ve Katolik bir aileden geliyor. 20 yaşında başladığı dinleri inceleme çabası onu İslam’a ulaştırmış ve müslüman olunca başını örtmüş. ‘Mantık kararıydı’ diyor, İslam’ı seçmesi için. Ali Magin ise yedi yıl önce İslam’ı seçen bir başka Alman. Beş vakit namaz kılıyor, Ramazan’da oruç tutuyor ve alkol kullanmıyor. Ali Magin, İslam’da Hıristiyanlık’a oranla “daha derin bir gerçeklik” bulunduğunu anlatıyor.

Yedi yıldır Müslüman olan 28 yaşındaki Lina Weber de sürekli niçin İslam’a geçtiğini açıklamak zorunda kaldığını belirterek şöyle konuşuyor: “Bazıları, ‘başörtüsüyle çalışamazsın, şunu yapamazsın bunu yapamazsın’ diyorlar. O zaman insanlara başörtüsü takmanın benim kendi isteğim olduğunu, bunun benim için özgürlüğümü kısıtlayan bir durum olmadığını anlatıyorum.”