T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 21 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kürşat BUMİN

'Kimlik' hikayeleri (2)

"Güler misin ağlar mısın?" derler ya, gerçekten öyle bir durum. Biliyorsunuz, intihar etmek için otoyollardaki köprülerin üzerine çıkıp trafik akışını engelenleyenlere otomobil sürücülerinin "Atla! Atla!" diye tezahürat yapmalarını kanıksadık artık. Çok mu çok "vahşice" bir alışkanlık olduğu muhakkak ama ne yazık ki kanıksadık artık... İyi ama Urfa'da intihar etmek için bir direğe ("baz istasyonu" diyorlar) çıkan Şefik Al'ın taşlanması, taşlanarak aşağıya inmeye mecbur edilmesi ve sonra da linç edilmek istenmesini nasıl açıklayacağız?

Şefik Al adlı işsiz bir genç (26) aynı direğe birkaç gün önce de çıkmış. Ayrı yaşadığı eşi ve çocuğu direğin dibine getirilince intihardan vazgeçip aşağıya inmiş. Ama Şefik Al, iki gün sonra intihar teşebbüsüne tekrar girişince etrafta toplanan halkın tepkisini çekmiş. Gazete olayın bu bölümünü şöyle aktarıyor:

"İki gün arayla aynı direğe çıkan Al'ın şov yaptığını belirten öfkeli kalabalık ellerine geçirdekleri taşları fırlatmaya başladı. Al, 50 metrelik direkten hızla indi. Öfkeli kalabalığın linç etmek istediği, taş, sopa ve yumruk darbeleriyle yaralanan Al'ı polis güçlükle kurtararak gözetim altına aldı."

"Öfkeli kalabalık" kendilerine en ufak bir zarar vermeyen Al'ı niçin taşlayıp linç etmek istedi acaba? Üşenmedim ve "öfkeli kalabalığın" Al'ı niçin taşlayıp linç etmek istediğini anlamaya çalıştım. Bula bula aşağıdaki "açıklamaları" bulabildim:

1- "Öfkeli kalabalık", Şefik Al'ın birinci kez başarısızlıkla sonuçlanan ihtihar teşebbüsünden dolayı kendilerini aldatılmış hissetmiş ve "suçlu"nun kendilerini ikinci kez aldatmasına izin vermemek için onu taşlayarak aşağıya indirip linç etmek istemiştir.

2- "Öfkeli kalabalık", Al'ın ilk intihar teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlanmasından ve ikinci teşebbüsün de "yavaştan alınmasından" dolayı büyük bir "hayal kırıklığı" içine düşmüş ve "başlanılan bir iş bitirilmeden bırakılmaz" düsturundan hareketle öfkesini açığa vurmuştur.

3- "Öfkeli kalabalık"ın Al'ı özellikle taşlayıp sonra da linç etmek gibi bir niyeti yoktur. Söz konusu "kalabalık"ın kafası o günün sıkıntılarından dolayı çok bozuk olduğu için, taşlama ve linç etme ihtiyaçlarını o sırada tesadüfen önlerine çıkan Al'dan çıkartmak istemiştir.

4- "Öfkeli kalabılık" intihar girişimlerinin "baz istasyonu"nun kullanılarak yapılmasından rahatsızdır, çünkü teşebbüsün istasyonda yol açabileceği muhtemel bir arıza ellerindeki cep telefonlarının -gecici de olsa- kullanılamaması sonucunu doğuracaktır. Şefik Al, "baz istasyonu" yerine bir elektrik direğini seçmiş olsaydı, "öfkeli kalabalık" olayı seyretmekle yetinebilirdi.

5- "Öfkeli kalabalık" taşlama ve linç girişimini aslında "tedavi" amacıyla gerçekleştirmiştir. Böylece Şefik Al, direğin tepesinde aldığı taş ve aşağıda aldığı sopa ve yumruk darbeleri sayesinde "gerçeklik ilkesi"ne tekrar kavuşmuş, ve "elektroşok" uygulamasını andıran bu tedavi sonucu eşini ve çocuğunu koluna takarak normal bir vatandaş olarak evinin yolunu tutmuştur.

Ama görüyorsunuz; bu "açıklamalar"ın hiçbiri tam olarak doyurucu değil, her birinin bir eksiği var. Onun için diyorum ki, ihtihar teşebbüsünde bulunan Şefik Al'ın "öfkeli kalabalık" tarafından taşlanarak direkten indirilip linç edilmek istenmesinin asıl nedeni bambaşkadır.Yani şu:

Bu "öfkeli kalabalık" sadece bir "kalabalık"tan ibarettir. Ama bu "kalabalık" bir insan kalabalığı değil başka bir şeyin kalabalığıdır. Yanılıyor muyum? Demek bu günleri de görecektik... Söyler misiniz, intihar teşebbüsü içinde olan bir genci taşlayarak tırmandığı direkten inmeye mecbur edip sonra da linç etmek isteyen bu "öfkeli kalabalık"ın "kimliği" nedir? "Alt"ı ya da "üst"ü farketmez, "kimliği" nedir?

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi