AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
'Her devrin adamı'

Yalnız siyaset, medya ve ekonomi dünyasında olacak değil ya; sanat/edebiyat dünyasında da "Her devrin adamı" nitelemesini hak eden, tutum, davranış, girişim ve konumlanışıyla söz konusu eğilimden alnının akıyla pay alan şahıslar mevcuttur daima.

Bu tür bir rûh hâli, toplumda her zaman 'ahlâkî bir düşüklük' sayılsa da; esasen, "Her devrin adamı" olabilmek, öyle sanıldığı gibi kolay değildir: Zekâ ister, mahâret ister, uyanıklık ister.. Dahası, strateji ve taktik ister..

Bu tipler taşrada daha çok göze batar. Yukarıda birkaçına vurgu yaptığımız özel yetenekleri dolayısıyla sivrilmeleri kolay olduğundan, yaşadıkları 'omurgasızlık' hemen herkesin dikkatini çeker ve bıyık altından gülenlerin sayısı gün geçtikçe artar.

Söz konusu türün tipik ilişki odağı 'iktidar muhitleri'yledir. Örneğin, merkezde veya taşrada, özellikle belediye kuruluşlarının kültür ve sanatla ilgili birimleriyle temasları, baskın bir görüntü arz eder. Belediyelerdeki iktidar değişikliği, bunlar için hiçbir zaman endişe kaynağı olmaz. "Gelen ağam, giden paşam"cıdırlar.. 'Kırmızı çizgi'leri yoktur. Siyasî yapılanmaları 'ödün vermek' üzerine bina edildiğinden, o iktidarın belediyesi gitmiş bu iktidarın belediyesi gelmiş; hiç fark etmez! Yegâne ilkeleri, hangi şart altında olursa olsun maddî/manevî bir 'menfaat' elde etmek noktasında zemin bulduğundan, şekilden şekile, kılıktan kılığa girmeleri hiç de zor olmaz. Dün karşı olduklarının bugün yanlarında durmak, onlara türlü-çeşitli şirinlikler yapmak, bunların ayrılmaz özellikleri arasında sıralanabilir.

Aslında çok 'sosyal'dir, hatta ziyadesiyle sosyaldir bu tipler. Halk deyişiyle "Esnaf adam"dırlar.. Kültürel/sanatsal çaplarının yeterliliğine bakmaksızın, kendilerini pazarlama hususunda kimse ellerine su dökemez. Bunun için olacak, çok konuşurlar, sürekli konuşurlar.. Genellikle de boşboğazdırlar..

Her faaliyette önde gözükmeye azamî özen gösterirler.. Afişe olmak, vitrin malzemesi kılınmak, gururlarını okşar.. Ancak bu şekilde mühimseneceklerini zannederler..

Hakları olmayan verimli işlerden pay koparmakta üstlerine yoktur. Örneğin, hiçbir katkıları olmadığı hâlde, geçmişte yayımlanmış bir dergiyi kendilerinin çıkardığını lânse ederler. Hatta, hiç utanmadan, bunu kayıt altına aldıkları bile vâkidir!

Donanımlarının yeterli olup olmadığını hiç kaale almadan, ilgi alanlarının dışında kalan bir konuda da olsa, örneğin, belediyece tertiplenen bir yarışmanın jüri üyeliğine dahil olmaktan yüzleri hiç kızarmaz.. Kendilerini sanatın/edebiyatın her konusunda ehil görürler, eksper zannederler..

Hasılı, 'Her devrin adamı' olmak zordur! Oysa çok daha zor olan bir olgu daha vardır: Merkezde veya taşrada bu tiplerle aynı ortamı, aynı mekânı, aynı meseleleri paylaşmak mecburiyetinde kalmak!..


3 Ekim 2005
Pazartesi
 
İHSAN DENİZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya
| Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık
| Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED