AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
'Kuş gribi ilacı Tamiflu geldi'

Bir gazetede karşılaştım; eczanenin biri vitrinine "Kuş gribi ilacı Tamiflu geldi" ilanı-duyurusunu yapıştırmıştı. Bu duyurunun hemen yanında da bir ikincisi: "Grip aşısı oldunuz mu?"

"Tamiflu" adlı ilaç malum, "kuş gribi"ne karşı etkili olduğu söylenen antiviral bir ilaç. Roche firmasınca 5-6 yıl önce piyasaya verilmiş. Türkiye'deki satış fiyatı 36 YTL.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Bozkan, "Kimse paniğe kapılmasın. İlacı, kanatlılarla temas dışında kimsenin kullanmasına gerek yok" diyor. Bozkan ayrıca, ilgili ilaç firmasından "ilk etapta 300 bin kutunun kısa sürede sağlanmasını istediklerini" açıklıyor.

Eczanenin vetrinindeki duyuruyu unutmayın: "Kuş gribi ilacı Tamiflu geldi".

Alıştığımız türden bir ilan. "Yeni hasat" cevizin ya da balın geldiğini duyuran ilanlar gibi bir şey...

Sağlık Bakanlığı "ilk etapta 300 bin kutu" Tamiflu sağlayabilecek mi, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu hususu hatırlatıyorum, çünkü ortada dolaşan bilgilere göre Batı'nın zengin ülkelerinin yaptıkları milyonlarla ifade edilen stokların Tamiflu'nun kökünü kurutmuş olması muhtemel... (Borsada Roche hisselerine yönelmenin tam zamanı yani!)

Aslına bakacak olursanız, dünyada "ilaç meselesi"nin birtakım dev ilaç üreticinin eline ve insafına bırakılmış olması baştan sakat bir manzara. Tamam "kapitalizm"e bir itirazımız yok, arz-talep dengesi "pazar ekonomisi" kuralları içinde tayin edilsin; ama bu ekonomi hiç değilse ilaç üreteminin yakasından düşemez mi?

Ne dersiniz, önerim çok mu "çağdışı" kaçtı? Ama bakın, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün Hayvan Üretimi ve Sağlığı Direktörü, "kuş gribi"nin önlenmesi yolundaki çalışmaları için öngördükleri bütçenin nasıl kırpıldığını ne güzel açıklıyor:

"BM'nin 2 yıl önce istediği 175 milyon dolarlık kaynağa karşın üye ülkeler sadece 30 milyon dolar sağlamıştır. Bu kaynak, bugün birçok ülkenin ilaç stoklamak için ayırdıkları para ile karşılaştırıldığında komik kaçmaktadır."

"Tamiflu'ya hücum" -tahmin etteğiniz gibi- sadece Türkiye'de yaşanmıyor. Önümdeki habere (Le Monde) bakacak olursak, Romanya'nın zayıf stoğu zaten tükenmiş durumda. Almanya'da sadece ağustos ayında 79 bin kutu satılmış. Belçika'daki eczaneler talebi karşılayamıyormuş. Roche'dan bir yetkili, bu kış için öngördükleri stoğun eylül ayında tükendiğini açıklamış.

Neyse, biz dönelim yine Türkiye'ye. "Kuş gribi ilacı Tamiflu geldi" duyurusundan da anlaşıldığı gibi -"yeşil reçete" ile satılanları saymazsak- diğer bütün ilaçlar gibi bu ilaç da ülkemizde reçetesiz satılmaktadır. Oysa yukarada adı geçen Avrupa ülkelerinde (Romanya'yı bilmiyorum) pekçok ilaç gibi Tamiflu da tabii ki reçete ile satılmaktadır. Dolayısıyla, Almanya'da bir ay içinde 79 bin kutu ilacın satılması da tabii ki reçete ile gerçekleşmiştir.

Buradan şuraya gelmek istiyorum: Bir kere, Sağlık Bakanlığı'nın "ilk etapta sağlayacağı" 300 bin kutu Tamiflu eczanelere dağıtılmayacaktır herhalde. Bunun tersini düşünmek, yani zorlukla elde edilen ilaçların eczaneler yoluyla alım gücü olan kişilerce toplanmasına fırsat verilmesi tabii ki olacak iş değildir. Bu ilaçlar (Allah saklasın) muhtemel bir salgın durumunda sadece hastanelerin kullanabileceği biçimde dağıtılmalıdır. Bana göre bu çerçevede şu önlemin alınması da gereklidir: Sağlık Bakanlığı bu ilacı vitrininde "Kuş gribi ilacı Tamiflu geldi" duyurusu bulunan bütün eczanelerden (ve depolardan) vakit geçirmeksizin toplamalıdır.

İkinci olarak, "Kuş gribi Tamiflu geldi" duyurusunu fırsat bilerek, ülkedeki ilaç tüketimini (de) içine almış olan "kâr hırsı"nın bu alandan nasıl kovulması gerektiği üzerine ciddi olarak düşünmeye başlamalıyız. Bilenler çoktur: Hiçbir "medeni ülke"de bizde olduğu gibi "eczane manzaraları" yoktur. Vaçgeçtik eczacılardan, eczacı kalfalarının tavsiyeleriyle antibiyotikler başta olmak üzere bu kadar çok ilaç dağıtımına izin verilen başka bir ülke var mıdır? Doktorların toplandığı cadde ve sokaklarda ve özellikle hastane önlerinde yer tutmuş eczanelerin sergilediği manzara bu ülkenin sağlık politikasının üzerine çökmüş olan "kâr hırsı"nı apaçık bir biçimde ortaya koymuyor mu?

Bir eczane vitrininde karşımıza çıkan "Kuş gribi ilacı Tamiflu geldi" şeklindeki son derece "anlamlı" duyurunun bize bu alanda bir "ders olması"nı dilerim. 36 milyonu ödeyebilen müşterilerin eczaneden güvenle çıktığı, ama buna mukabil parayı denkleştirmeleri mümkün olmayanların vitrindeki duyuruya kayıtsızlık ve çaresizlikle baktıkları bir ülkenin "sağlıklı" olduğu söylenebilir mi?

Sonuç olarak, "pazar ekonomisi" övgüsünü (yerli-yersiz de kaçsa) canınızın istediği kadar yapabilirsiniz. Ancak iş "sağlık" meselesine gelince Türkiye'de de tabii ki "sosyal devlet"in meziyetleri hatırlanmalıdır.


17 Ekim 2005
Pazartesi
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED