AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
"Hayat Tarzı Taraması"

Yukarıdaki başlık "çok satan gazetenin", empati kurmak üzerine "deneyimlerini ve hatıralarını" paylaşmayı seven yazarına ait. Ertuğrul Özkök'e.

Sevinme faslı bittiğine göre "kötek faslı" başlamalı demeye getiriyor yazısında. Tarama diye başladığı yazı "Hodri meydan" diye bitiyor. Tarıyor hakikaten. Kalemini, kesici alet hükmünde sallayıp. Tarıyor. Ensenizdeyiz mesajı veriliyor hükümete, tehdit dozajı hayat tarzı kavramının arkasına lütfen saklanarak.

Yalnız "bizim" değil Avrupa Birliği'nin de gözü üzerinizde konulu yazıda, hayat tarzını tehdit eden tek unsur olarak, belediyelerin işlettiği köşklerdeki içki yasağı dolandırılıyor kaleme. Düğün salonlarında bira bile verilemediği cümlesinin doğruluk derecesi için, hangi düğün salonu, hangi düğün diye sorulmalıdır. İhtimal dindar ailelerin tercih ettiği düğün salonlarıdır kastedilen. Dindar aileler kendi düğünlerini Avrupa standartlarına -neyse o standartlar?- yapmak zorundadır. Yoksa geçiyordum uğradım diyen AB üyesi misafire mahcup olmak var, rezil olmak var. Bütün ülke kapısı kilitli misafir odası hükmünde olmalıdır. Yaşayamadığımız, ama AB üyesi misafirler için teftişe hazır olarak sakladığımız. Bu ülkenin ezici çoğunluğunun yaşadığı alan daralmalı, kendini buraya değil "oraya" ait hissedenler ile oradakiler için genişletilmelidir. Dindarlar susmalıdır. Boyununu bükmeli "Türkiye'nin çağdaş" yüzlerinin kapısının eşiğinde, "boyayalım abiler" diye bekleşmelidir. Yoksa oylarıyla başa getirdiği partiyi zora koşmuş olurlar. Seçtiğimiz parti iş başında olduğuna göre hayat tarzı seçiminden vazgeçmeliyiz diye köşelerine sıkışmalıdır dindarlar. Sıkışmazlarsa taranırlar, hayat tarzı tarayıcıları tarafından.

"Hayat tarzı taramas"ı nasıl bir taramaysa İmam Hatip gerçeği, başörtüsü yasağı "gerginlik" fiiline emanet ediliyor. Dindarların hayat tarzlarını yaşamak üzerine her teşebbüsleri, birilerini geriyor daima. Dindarlar, kocaman bir resmin, yüzü seçilmeyen figürleri onların gözünde. Çektikleri sıkıntıların yaşanmışlığı yok. Kaç kişi işsiz kalmış "Hayat tarzı tarayıcılarının" hedefine takılıp!. Kaç öğrenci yarın umudunu yitirmiş! Kaç kadın, eşi, işini kaybetmesin diye başını açmak zorunda kaldığı için yıllarca tedavi görmüş! Bunların ne önemi var!!! Önemli olan adamın birinin belediyenin işlettiği köşklerde içki içememesi.

Yeşil alanlar park olsun. Amenna ama cami yapılacak alanlar olsun. Hayat tarzı tarayıcıları 3 derece ısı altında caminin eşiğinde otuz üç rekat namaz kılmanın ne demek olduğunu bilmedikleri için, her cami teşebbüsü onlara fazla geliyor. Namaz vakitlerindeki boş camilere bakıp camilerin fazlalığına dair ahkam kesiliyor. Oysa camilerin kapasitesi için cuma namazının ve teravi namazının ölçü alınması gerekiyor.

Hayat tarzında hür olmak sadece ehli dünyanın mı hakkı!

Hayat tarzı tarayıcılarının, önce her birey için biricik olan "hayat hakkını" kendi nefislerine kabul ettirmeleri gerekiyor."Hodri meydan" diyerek kılıç kalkan oynamak için sahneyi gasbetmek yerine, "biz" şuurunu, bütün Türkiye'yi içine alacak kadar genişletmeleri gerekiyor.

Maksat hasıl oldu diyerek gemileri yakmaya kalkmanın âlemi yok.




21 Ekim 2005
Cuma
 
FATMA K. BARBAROSOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED