Beşiktaş'ta futbolun çöküşü giderek hız kazanıyor. Rıza Çalımbay'ın gidişinden medet umup, "acaba bu takıma bir hırs gelir iyi oynar mı" hayaline kapılanlar, kaba bir tabir olacak ama, avuçlarını yaladılar. Çünkü sahada futbol oynayacaklarını bellediğimiz Beşiktaşlı futbolcular, benzetme yanlış olmaz ise, havanda su dövdüler. Koskoca Beşiktaş takımının koskoca 90 dakikaya 2 yada 3 ciddi gol pozisyonu yerleştirebilmesi bir futbol oyunu mudur. Sahanın her bölümünde futbolun göze hoş gelebilecek hareketlerinin eksikliği içinde olan siyah-beyazlıların, dilimiz varmıyor ama, teslim bayrağını çektiğini söylememiz bek haksızlık sayılmaz.

Kalede diğerlerine nazaran daha güven verir bir görüntü sergileyen Cordoba'nın önünde oynayan defans hattında başlayıp, hücum hattının en son adamına kadar ele avuca gelen iyi bir futbolcuya rastlamadık. Defansın orta sahaya, orta sahanın forvete hiçbir zaman futbol adına iyi bir sunumu olmadı. Fırsatçılığını sadece 6. dakikada gösterip golünü atan Ailton, kalan 84 dakikada bir daha topu göremedi desek yalan sayılmaz. Milli kahraman Tümer'in, futbolu unutmuş İbrahim Akın'ın, son kulanma tarihi geçmiş Ahmet Hassan'ın, emekliğili gelen Tayfur'un dünkü Beşiktaş'a zerrece faydaları dokunmadı. Kleberson ve Ailton'u içlerinden çekip alırsak, kalanlar da aynı yolun yolcusuydu.

Bolton, toplama bir takım. 11 ülkenin futbolcularını katıp takım diye sahaya çıkan İngilizler futbolun iyi temsilcisi olarak gözükmediler. Ancak ne varki, onların karşısındaki Beşiktaş, heyecanı, dinamizmi ve herşeyden önce futbol kişiliği bitmiş bir takım görüntüsü verdi.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan