|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
1999'dan beri İstanbul'daki üç ayrı kampta yaşayan ve sığınmacı olduklarına dair ellerinde bir belge olmadığı için ne çalışabilen, ne yurtdışına çıkabilen ne de eğitim hakkından yararlanabilen çoğunluğu çocuk 800 Çeçen, 'var ama yok' arasında bir hayatın içindeler...
ŞAMİL KUCUR / İSTANBUL
Türkiye'den ve BM'den problemlerine çözüm bulunmasını isteyen Ümraniye'deki sığınmacıların temsilcilerinden Visit Buçayev, "Bize, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin tanıdığı sığınmacı olduğumuza dair belge verilirse, burada kalıp yaşama hakkına kavuşur, çalışırız, eğitim öğretim hakkımız olur. Ya da bir Batı ülkesine gider, orada başımızın çaresine bakarız. Bu durumda ne burada çalışabiliyor ne de yurt dışına çıkabiliyoruz. Şıkıştık kaldık. Çünkü Çeçenistan'a dönebilmemiz mümkün değil" diyor. Kamplarda kalan Çeçenler arasında, doktor, hemşire, mühendis, şoför ve inşaat ustası gibi yüksek eğitimli kişilerin de bulunduğunu belirten Buçayev şöyle konuşuyor: "Elimizde Türkiye tarafından verilmiş resmi bir belge olmadığı için çalışamıyoruz. Bize imkan tanınsın çalışalım. Böylece Türkiye'ye de yük olmayız. Ekonomik olarak bağımlı olmak bu insanları yıpratıyor" 0-12 yaş arasında 300 çocuğun, 300 de kadının yaşadığı kamplarda 200'e yakın da erkek bulunuyor. Çocukların çoğu sağlıklı bir beslenme ve ilaç temin edilemediği için kronik bronşit olmuş. Okula gidemiyorlar Çeçen sığınmacılardan Osman Can, sığınmacı olduklarına dair ellerinde bir belge olmadığı için doğan çocuklarının hukuki olarak 'yok' göründüğünü söyledi. 1999 yılından beri kamplarda 46 çocuğun doğduğunu belirten Can, "Bu çocuklarımızın nüfus cüzdanı bile yok. Üç kampta toplam 300 çocuğumuz bulunuyor. Bunların hiçbiri okula gidemiyor" diye konuşuyor. Artık bize sahip çıkın Fenerbahçe'deki kampta yaşayan mülteciler en çok sahipsizlikten ve kimsenin kendilerine yardım eli uzatmamasından şikayetci. Yaklaşan kışın soğuğundan korunmak için yaşadıkları barakaları kendi imkanlarıyla tamir etmeye çalışan mülteciler, "Kışın burada yaşamak çok daha zor bir hal alıyor. Artık birileri bize sahip çıksın" diyorlar. Okullar açılmasına rağmen kendi çocuklarının nüfus cüzdanları olmadığı için eğitim imkanından mahrum kaldığını belirten Çeçenler, "Dün bütün aile-ler tatlı bir heyecan yaşadı. Birçok çocuk okula başladı. Ama bizim çocuklarımız okula gidemiyor. Bu durum bizi fazlasıyla üzüyor. Biz de çouklarımızın okumasını istiyoruz " diye konuşuyorlar. Çecenlere oturma izni verilmeli
Kafkas Vakfı Başkanı Mehti Nüzhet Çetinbaş, İstanbul başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde on binlerce Çeçen'in zor şartlar altında yaşadığını söyledi. Çetinbaş, İstanbul'daki kamplarda ikamet eden Çeçenlerin, İstanbul dışında bir kampta toplanmak istendiğine dair iddialar bulunduğunu ve bunun Çeçenleri tedirgin ettiğini belirtti. Bu girişimin Rus baskısı sonucu, sığınmacıların kamuoyundan uzak tutmak amacıyla yapılmak istendiğini belirten Çetinbaş, "Mağdur olan bu insanlar için ya oturma izni verilmeli ya da Kırklareli veya Yozgat mülteci kamplarına nakledilmelidirler. Orada can güvenliğine sahip olabilir ve çocuklar eğitim ve öğretim alabilirler" dedi.
|
|
![]() |
|
|
|
|