AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Doktor portreleri

"Canlılarda, bilhassa insanlarda hastalıklar olmasaydı, doktorlara ihtiyaç olmayacaktı" değerlendirmesi, ilk bakışta doğru gibi geliyor insana. Ama yeterli bir tespit veya yargılama değil bu. Esasen her meslekte olduğu gibi doktorlukta da asıl olan insanın sağlık ihtiyaçları alanında bilgi ve bilinç düzeyini geliştirmek ve sonuç olarak da toplum içindeki bireyin sağlık, refah, iyilik hali ve mutluluğunu temin etmektir. Elbette sağlığını kaybetmiş insanın birinci önceliği, hastalığının tedavi edilip şifaya kavuşturulmasıdır. Bu durumda doktorların hastalıkları tedavi fonksiyonları öne çıkmaktadır. Bu husus, hastaneler ve bu gibi tedavi müesseselerinin teşkilini de oluşturan temel sebeptir. Bu nedenle toplumsal anlamda sağlığı koruma faaliyeti, daha çok hastalıkların tedavisine yönelik olarak biçimlenmiştir.

Bu toplumsal gerçek, sağlık sektörünün gerek kurumsallaşma bazında, gerekse yeterli uzmanlığa dayalı tedavi yapılanması anlamında pahalı bir iktisadi sektör olmasına yol açmaktadır. Diğer bir ifadeyle sağlığın kaybedilmemesi veya yeniden kazanılması hususunda kaynak israfına yol açmaktadır. Halbuki sağlığın korunması, yeniden kazanılmasından çok ucuzdur. Ancak bu husus, daima yüksek bir bilgi ve bilinç düzeyi gerekmektedir. Hatta bu düzey bile yeterli olmamakta, bilgi ve bilincin hayata geçirilmesi vazgeçilmez nitelik kazanmaktadır. İşte bu aşamada doktorların tedavi fonksiyonları değil, sağlık konusundaki eğitici fonksiyonları öne çıkmaktadır. Bu eğitici fonksiyonun içerisine bireyin günlük hayatının beslenme ve diğer sağlık argümanları yönünden tanzimi de girmektedir. Bireyin beslenmesini koruyucu hekimlik açısından yeniden yapılandırmak bile çok önemli bir sağlık hizmetidir. Bu alanda sadece diyetisyenlerin değil, uzman doktorların da işlevselliği önem taşımaktadır. Çünkü bireyin günlük yaşamı, bu kültür düzeyiyle kalite yükselmesine tabi tutulmuş olmaktadır. Ve birey bu sayede pek çok hastalanma etkenlerinden kurtarılmış olmaktadır.

Burada söylediklerimiz, böyle bir bakış açısının biçimlediği doktor yada sağlık elemanı kariyerini öne çıkarmaktadır. İşte bu anlamda bireylerimizden beğeni almış doktor portrelerinin ilgi alanımıza girmesi, çok önemlidir. Bu yaklaşım, doktor seçme hakkı doğrultusunda da anlamlıdır. Bilinçlenmiş bireyin artık hastalanmadan uzman doktorların bilgisine başvurma ihtiyacı öne çıkmaya başlayacaktır. Böyle bir sağlık yapılanmasıyla hastalıkların yol açtığı maliyetlerden kurtulma ümidi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi beklentisi hayal olmaktan çıkacaktır.

Vatandaşımızın doktorların hizmetlerine bakış açısı, yukarıda anlattığımız doğrultuyla örtüşmemektedir. Beğenilen sağlık çalışanlarının vasıfları anlatılırken, hastalıkların tedavisine yönelik ögeler ve davranışların öne çıkarıldığını tespit etmekteyiz. Elbette bu tercihi değersiz görmek mümkün değil. "Ya, adam iki adım atamıyordu, yığılıp kaldı, ölüyordu. Ama falanca doktor, adamı diriltti. Adam, bypass ameliyatından sonra delikanlı gibi oldu" şeklindeki değerlendirmeleri çokça duyarız. Bu anlatım, doğru olsa bile, akıllı yön alış olarak değerlendirilmemelidir. Koroner damarları daralıp kalp krizi geçirmiş hastanın tedavi edilip hayata intibakının sağlanması, büyük başarıdır; hatta övgüye değerdir. Fakat söz konusu hastanın krizin yol açtığı kalp hasarının tamamen giderilmesinin sağlanamayacağını da kabul etmeliyiz. Bu gerçeğin eninde sonunda anılan hastanın sağlıklı olduğu döneme nazaran yaşam kalitesini düşüreceğinde hiç kuşku yoktur.

Bu anlattıklarım doğrultusunda, doktor portreleri konusunda bir beğeni standardı ortaya koyup oluşturmak ve bunu kamuoyunun takdirine sunarak sağlık kültürüne dönüştürmek için yoğun çaba harcamalıyız. Böylece kaliteliyi öne çıkarmış olacağız. Kötü malın iyi malı piyasadan kovması şeklinde ortaya konan iktisat kuralının, sağlık ekonomisi alanında işlerlik göstererek, toplumumuzun sağlığı aleyhine işlemesini önlemiş olacağız. Bu bir fantezi değil, toplumsal görev olduğu gibi, sağlık bilinçlenmesini temine yönelik kültür oluşturmamızın bir gereğidir. Bu kültürün bir gazete yazarının öngörüleriyle yaşaması elbette mümkün değildir. Bu hususta vatandaşın göndereceği mailler ve mektuplarla ortaya koyacağı bilinçli katılımı da gerekmektedir.

Bu katılımdan güç alarak, budan böyle, okurlarımızın ve sağlık çalışanlarının görüşleri doğrultusunda doktor portreleri analizlerine başlayacağım. Okuyucularımın katkı ve katılımlarını bekliyorum.



14 Eylül 2005
Çarşamba
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED