|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Ünlülerin evliliklerinin sabun köpüğü gibi dağılmasının aile kurumunu sarstığını dile getiren Avukat Dr. Zülfikar Özkan, "boşandık ama dostuz" sözünün yalan olduğunu, ünlülerin yaşadığı hayatın referans alınamayacağını söylüyor.
AYŞE OLGUN / İSTANBUL
Yüzde 80'ini barıştırıyor Boşanma için kendisine başvuran çiftlerin yüzde 80 gibi büyük bir bölümünü barıştırarak yuvalarının dağılmasını önlediğini dile getiren Özkan, boşanma olaylarındaki artışın sebebini eşlerin birbirleriyle yaşadıkları sorunları çözmek yerine kısa yoldan sorundan kurtulmak için boşanma kararı aldıklarını ifade ediyor. Oysa boşanmanın ardından asıl sorunların başladığının altını önemle çizen Özkan, tele vole kültürüne baktığımız zaman parçalanmış ailelerde yaşanan felaketleri daha net görmemizin mümkün olacağını belirtiyor. Bunun en çarpıcı örneğinin ise geçtiğimiz günlerde uyuşturucu kullanarak bir otel odasında ölü olarak bulunan Ata Türk'ün hayatı olduğu görüşünde. ''Boşandık ama dostuz" yalanı Özkan, boşandıktan sonra kamera karşısına geçen sanatçıların 'ayrıldık ama eşimle hâlâ iyi bir arkadaş ve dostuz' sözünün koca bir yalan olduğunu söylüyor. Bu açıklamayı yapan son iki ünlü isim İclal Aydın ve Hülya Avşar'dan yola çıkan Özkan, bu sanatçıların basına açıklama yaparken kullandıkları vücut dillerinin kendi sözlerini açıkça yalanladığını belirtiyor. Açıklamaları sırasında yüzlerine yayılan gülücüğün belli bölgelerde toplanıp tüm yüzlerini kapsayamadığını ve bedenlerini konuşurken refleks olarak geriye çekmelerinin bunun en açık delili olduğunu dile getiren Özkan, kendisine başvuran ve boşanan çiftlerin durumundan da yola çıkarak şunları söylüyor: "Çiftler zaten çok ciddi sorunlar yaşadıkları zaman boşanma kararı alıyor ve boşanınca bu sorun çözülmüş olmuyor. Yani gerginlik hâlâ devam ediyor. Bugüne kadar boşadığım çiftlerden daha sonra sanatçıların dediği gibi iki iyi arkadaş olan hemen hiç görmedim. Boşanan çiftler tam tersine birbirini yiyiyor. Sanat camiasında boşandıktan sonra aralarında hâlâ dostluğun devam ettiğini söylemelerinin altında yatan şey farklı bir şey. Çünkü birbirlerinin gerçek yüzlerini biliyorlar ve bu sırlarının ortaya çıkmasını istemedikleri için birbirleriyle bir anlamda iyi geçinmek zorunda hissediyorlar." Aldatılan kadın Hülya Avşar gibi davranıyor Eşi tarafından aldatılan kadınların boşanma kararı alırken olayın etraftan duyulup duyulmamasını önemsediklerini belirten Özkan, "Eğer olay duyulmamışsa ses çıkarmıyor yok eğer herkes bu olayı duymuşsa kadın, eşinin kendisini çevreye karşı küçük düşürdüğüne inanıp davayı açıyor" diyor. Peki bu olay nasıl duyuluyor? Özkan'a göre, bu olayın yayılmasında en büyük rolü üçüncü olan kadın oynuyor. Bir çeşit kendi varlığını belli etmek ve böylece boşanmalarını sağlamak istiyor. Ancak erkeklerin yüzde 90'ından fazlası eşlerinden boşandıktan sonra üçüncü kadınla evlenmiyor. Genelde erkekler kusurlu
Avukatlığın yanında aile danışmanlığı hizmeti veren ve yurt dışındaki hocalardan bu konuda özel eğitim alarak NLP Tranier olan Zülfikar Özkan, boşanma davalarının yüzde 90'nının şiddetli geçimsizlikle açıldığını ve bu davaların yüzde 70'inde erkeğin yüzde 30'unda ise kadının hatalı olduğunu söylüyor. Dava açan taraf olarak kadın ve erkeklerin eşit olduğunu belirten Özkan, kadının ekonomik durumu ve gelir seviyesi yükseldikçe boşanma kararını daha kolay alabildiğini belirtiyor.
|
|
![]() |
|
|
|
|