AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Alâkaya sallama çay

Bu topraklarda yaşayan biri olarak, binlerce defa dinlemişsinizdir... "Daha senden gayrı âşık mı yoktur / Nedir bu telâşın vay deli gönül" diye başlayan Ruhsati'nin (1835-1911) meşhur şiiri "Hele düşün devr-i Âdem'den beri / Neler gelmiş geçmiş, say deli gönül" mısralarıyla devam eder.

Radyolarda, televizyon programlarında sıkça rastlarız.

Meraklısı kendi teybinden, mp3'ünden dinler.

*

Geçenlerde biri ekranda salınarak şöyle söylüyordu:

"Hele düşün devr-i âlemden beri..."

Hz. Âdem devrinden bu yana gelip geçenler ile "devr-i âlem" arasında bir fark göremeyen genç türkücümüze üzülerek baktım.

Kim olduğunu merak etmeyin.

Maksadımız dedikodu veya karalamanın ötesinde.

Varsayalım adı Mühim, soyadı Değil.

Böyle isim mi olur demeyin; Ruhsati'nin son eşinin adı Mühimme idi.

(Öncekiler de sırasıyla Mihri, Fatma ve Ayşe. Ozanımız eşlerinin erken vefatı dolayısıyla çok evlenmiş rivayete göre.)

O adı mühim değil genç arkadaşımız, söylediği eserin sözlerine biraz kafa yorsa, böyle bir hataya düşmezdi.

Az daha, 80 Günde Devr-i Âlem'den pasajlar okuyacak.

*

Yine Ruhsati'nin aynı şiirinden iki mısra ile mesajımızı verelim:

"Kendi bildiğine doğrudur deme
Var iki kâmile sor deli gönül"

Bu mısra bir başka yerde "Gel iki adama uy deli gönül" şeklinde geçer.

Hangisinin doğru olduğunu kâmiller tartışsın.

Bizi üzen, kültür insanı sayılacak birinin, çocukların düşmeyeceği hataya düşmesi.

Herkesin "araştırmacı türkücü" olmasını bekleyemeyiz ama hiç değilse söylediği eserlerin sözlerini doğru bilmeli insan.

"Ay pardon karıştırmışım" derseniz, o zaman "karıştırmacı türkücü" olursunuz.

ESAS HASTA

Psikolog ve psikiyatr arkadaşların başına arada sırada gelen bir durumdur... Bir kişi, sorunlu olan yakınını tutar getirir. Tedavi olsun, iyileşsin diye.

Oturup dinleyince, asıl sorunlu olan kişinin, getirilen değil, getiren kişi olduğu anlaşılır.

Sözü nereye getireceğim?

Şimdilik tam olarak bir yer kestirmiş değilim. Önce bu ilginç durumun farkına varıp kabullenelim, sonra yer seçer, sözü götürürüz.

RADYO

Bir radyo almayı düşünüyordum, 33 milyon dolar fiyat görünce gözüm korktu.

Kredi kartına taksit de yapmazlar ki...

ONDAN ŞİKAYET BUNDAN ŞİKAYET

Mafya elemanları nasıl ki başka mafyalardan hoşlanmazsa, yazarlardan en çok şikâyet edenler yine yazarlar oluyor.

Ne çok köşe yazarı var bu memlekette diyenin, bir bakıyorsunuz günün birinde köşesi uçmuş.

Marketçilere sorarsanız, o şehirde çok fazla market bulunmaktadır.

Farkındaysanız ben-deniz ne marketlerden şikâyetçiyim, ne yazarlardan.

SÖZ

Hiç bitmeyen tartışmadır eşler arasında söz geçirme konusu.

İsteyen itiraz eder, o yol kapalı değil; bendenizin tespiti şu şekilde:

Karısına söz geçiremeyen adam vardır. Fakat kocasına söz geçiremeyen kadın pek çıkmaz.


23 Eylül 2005
Cuma
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED