PSV maçı öncesindeki yazımızdan Fenerbahçe sabırlı oynasın, Alex ve Anelka bireysel becerisini ortaya koysun, Eindhoven'in ne yapacağı hiç önemli değil diye yazmıştım. Nitekim dün gece PSV birşeyler yapma çabası içerisinde değil, Fenerbahçe'yi durdurma peşindeydi. Oyunun ilk yarısında uzun bir süre amaçlarına da ulaştılar. Fenerbahçe'yi üzerlerine çekip Farfan ve Beasley ile hızlı hücum yapmayı düşündüler. Bu oyun kurgusu içerisinde Fenerbahçe'nin bulacağı bir gol herşeyi değiştirecekti. Çünkü, PSV iyi kapandığı için Fenerbahçe'nin oyuna ağırlığını koyacak ayakları geniş alan bulamıyordu. Penaltı golü aslında oyunun bütün düğümünü çözdü. Alex'in Fenerbahçe'yi öne geçirmesinden sonra 44. dakikada Hessellink'in kırmızı kart görmesi sarı-lacivertli takım için kaymaklı ekmek kadayıfı oldu.

Oyunun ikinci yarısında artık herşey Fenerbahçe'nin istediği gibi oldu. PSV, golün altından kalkmak için biraz açılınca Fenerbahçe'nin yıldızları Anelka ve Alex işbaşı yaptı. Bu iki oyuncunun bireysel becerilerini ortaya koyması farkın da açılmasını sağladı. Hatta Fenerbahçe'li Nobre Anelka ve Alex'ten oluşan hücum hattı pas alışverişinde biraz daha dikkatli olsa fark daha da artabilirdi. Çünkü oyunun ikinci yarısında Fenerbahçe, 12'ye 10 gibi oynadı. 10 kişi kalan PSV'ye karşı Serkan iki kişilik oynayınca oyuncu sayıları 12'ye 10 oldu. Serkan, 71. dakikada öyle çalımlar attı, öyle becerikli işler yaptı ki, hepimize bir sambacı imajı uyandırdı. Bu aslında Serkan'ın ben sadece koşan oyuncu değilim mesajıydı. Bu mesajı umuyoruz Şampiyonlar Ligi'nin diğer maçlarında da tekrar eder. Bu maçta Alex'in hanesine artı olarak yazılacaktır. Brezilyalı'nın maçın 85. dakikasında 20 metre koşup top çalması, pek görmeye alışmadığımız bir görüntüydü. Sonuç olarak Fenerbahçe, kendisini fazla zorlamayan bir rakip karşısında sabırlı futboluyla kolay bir galibiyet aldı ve Şampiyonlar Ligi'nde dimdik ayakta olduğunu kanıtladı.

HALDUN DOMAÇ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan