AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Yaş pasta, yaş iş!..

Duymadıysanız duyun, bir cezaevinde mahkûmların bisküviden pasta yapması yasaklandı.

Olay Adana'da geçiyor "Anka" haberine göre.

Kürkçüler F Tipi Cezaevi'nde mahkûmlar kantinden aldıkları bisküvilerden yaş pasta yapınca, bu davranışları "bisküviyi amaç dışı kullanmak" sayılarak duruma derhal müdahale edildi.

Gardiyanlar, "Buradan aldığınız bisküviyi yemek zorundasınız. Pasta yapamazsınız" demişler.

İyi etmişler!..

*

Mahkûm dediğin, sınırları zorlamasıyla nam salmıştır.

Bugün bisküviden pasta yapan, yarın yoğurttan ayran yapmaya kalkar, bütün cezaevi çalkalanır.

Öbür gün bir bakarsınız sütten peynir yapmışlar.

Biraz müsamaha gösterin, gerisi gelir.

Kantinden aldıkları çubuk krakerleri birbirine ekleyerek, ranzaya merdiven yapan da çıkar, okumak için gelen gazetelerden şapka yapan da.

Sonra incik boncuktan tesbih...
Kibrit çöplerinden gece lambası, maket gemi...
Altmış ikiden tavşan...
Bulgurdan pilav...
Sonu gelmez.

*

Habere konu olan hadise, mahkumların Adana İnsan Hakları Derneği'ne gönderdiği bir mektupla ortaya çıkmış.

Mektupta verilen bilgiye göre, cezaevi idaresi tarafından, kantinde yer alan bütün yiyeceklerin üzerine "Amaç dışı kullanılamaz" yazılı etiketler yapıştırılmış.

Keşke bu etiketleme işi daha evvelden düşünülseydi.

KORUCU

"Hakkâri'de doktor yok ama korucu çok." Demek ki güvenlik sağlıktan önemli görülmüş.

Öyle anlaşılıyor...

Doktorun biri gitmiş, Hakkâri'de göreve başlamış.

Hastalar akın halinde.

Kadının biri birkaç çocukla gelmiş.

- Bunun karnı ağrıyor, ötekinin başı yarıldı, beriki çiçek geçiriyor, ben de pek iyi değilim. Sırtım ağrıyor...

Doktor bakmış, kadının karnında da bir çocuk.

- Kaç çocuğun var?
- Sekiz.
- Ötekiler nerede?
- Biri okulda, biri tarlada, biri hayvanların başında, geri kalanı evde.
- Bu kadar çocukla uğraşmak zor değil mi?
- Zor olmaz mı? Ama ne yaparsın!..
- Korunmuyor musunuz hiç?
- Korunmaz olur muyuz... Eşim korucu.

AYDIN DOĞAN KÖŞK YOLUNDA

Konu, Aydın Doğan'ın cumhurbaşkanı olması.
Nereden çıktı demeyin, kafamdan uydurmadım.
Konuşuluyor, yazılıyor. Yarın biri çıkar çizer de.

Şakir Süter'den okuduk. Aydın Bey'in kızı bir toplantıda "Hayret ediyorum, niçin hiçbirinizin aklına cumhurbaşkanlığı için Aydın Doğan'ın adı gelmiyor?" diye sormuş.

Haksız bir çıkış değil.

Her çocuk babasını iyi yerlere layık görür.

Basın imparatoru olmuş, vergi rekortmenliğini kimseye bırakmayan Aydın Doğan, niye Köşk'e aday olmasın?

Kimse, Sezer'in görev süresinin dolmasına daha epey zaman olduğunu söylemeye çalışmasın.

Bu gibi işler için bir "pişirme" süresi şart.

Aydın Doğan'ın cumhurbaşkanı olması için bir engel yok ortada.
Ertuğrul Özkök de başbakan olsun.
Mehmet Yakup Yılmaz başbakan yardımcısı.
Emin Çölaşan içişleri bakanı.
Haydi Abbas Güçlü, vakit geldi, milli eğitimi de sana verdik.
Hepsini saymayalım, o kadrodan iki kabine çıkar.

ÇORBA SEVGİSİ

Çocukların ve erkeklerin çorbayı çok sevdikleri ortaya çıkmış. Bu verilerden erkeklerin çocuklara benzediği sonucuna da ulaşılabilir, hiç zorlanmadan. Yahut aynı bilgiyle, kadınların çorba sevmediklerini de söyleyebiliriz.

BİSİKLET

Danimarka'da bisiklet kullanımı yaygınlaşıyor. Bu sayede sadece Odense kentinde 4 yılda 4,4 milyon Avro tasarruf sağlandı ve 15-49 yaş arası ölümler yüzde 20 oranında azaldı.

Darısı başımıza.


29 Eylül 2005
Perşembe
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED