Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AP'nin Türkiye ile ilgili kararından sonra AB'nin bir Hıristiyan kulübü olmadığını ispat etmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun sözde Ermeni soykırımını tanıma kararını Birleşik Arap Emirlikleri'nin Abu Dhabi kentinde konakladığı Emirates Palace'da yerel medyaya röportaj verirken öğrendi.

Erhan Karadağ Abu Dabi

Türk gazetecilerle bir araya gelen Erdoğan'ın gündemi de Avrupa Birliği oldu. "Karar bizi engellemez" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "AP'nin bizim AB süreci ile ilgili herhangi yaptırım gücü söz konusu değildir.. İşimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz. Bizim yayınladığımız deklarasyon, buna karşı yayınlanan karşı deklarasyon, bunlar zaten yayınlanan karşı deklarasyonun içerisinde ifade edildiği gibi, hukuki bir belge değildir anlayışı aynen kendileri için de geçerlidir. Biz hukuki bir belgedir demedik. Hukuki bir tespittir dedik. Onların da buna böyle yaklaşmaları gerekirdi, onlar bunu zaten daha ilk maddede ifade ediyorlar. Bu bir hukuki belge değildir demek suretiyle. Kendilerinin de hukuki bir tespit içerisinde oldukları ortaya çıkmaktadır."

"Türklere karşı tavrı çözemedik"

Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "3 Ekim'de Brüksel'e gitmeyebiliriz" şeklinde bir ifadesi olup olmadığı sorusu üzerine, Gül'ün böyle bir konuşma yapmadığını söyledi Erdoğan'a Türkiye'ye karşı olan ülkelerin genellikle Türklerin yoğun olarak yaşadıkları yerler olduğu hatırlatıldı. Başbakan, "Türklere karşı takındıkları tavırları çözemedik" dedi ve ekledi: "Bu herhalde bana göre on yılların meselesi. Çünkü 1960 lı yıllardan itibaren Türk işçisi Avrupa'ya gitmeye başlamış ve o günden bu güne yaklaşık 4-5 milyonu bulan insanımız var. En yoğun olan Almanya'da, mevcut yönetim Türkiye'ye şu ana kadar AB sürecinde olumlu bir tavır içerisinde olmuştur. Fakat nedense orada Hıristiyan Demokratların Türkiye'ye ve Türklere karşı takındıkları tavrı çözemedik. İkili görüşmelerimizde aslında aramızda çok ciddi sorunlar da yok ama maalesef AB müktesebatında olmayan bir tezle karşımıza çıkıyorlar. Bunu da özellikle Avusturya ve Hıristiyan Demokratlar yapıyor. İmtiyazlı ortaklık diye bir şey yok. Bundan sonra bizim üzerimize düşen görevler var. Türk milletini Avrupa'da çok iyi tanıtmamız lazım. Yıllarca bizi olmadığımız gibi gösterdiler."

AB bunu kanıtlamalı

Erdoğan, "Sosyalist grup lideri Schultz'un tepki göstererek, 'Türkiye'yi Müslüman olduğu için mi engelliyorsunuz' diyor. Temel mesele bu mu sizce?" sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Shultz'un bu açıklaması olayları bizzat içinde yaşadıkları için de aslında sebeplerden bir tanesidir. Eğer AB Hıristiyan kulübü değilse ispat etmesi lazım. Hıristiyan kulübü değildir demek AB'ni Hırıstiyan Kulübü olmaktan kurtarmaz. Yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'yi buraya katacaksınız. 1.5 milyarlık İslam dünyası ile AB arasındaki köprüyü kazanmış olacaksınız. Niçin biz İspanya ile biz iki ülke lideri Annan'ın öncülüğünde bir medeniyetler ittifakı sürecini başlattık. Bunu ortaya koyabilmek için. Bunu ispatlayabilmek için. Medeniyetler ittifakı adımını atarken Akdeniz Havzası'nda bir şeyi ispat edeceğiz. Temenni ederiz, ne bir Müslüman, Hıristiyan ne de diğerleri arasında bir çatışma süreci doğsun ne de mezhepler arası geçmişte olduğu gibi çatışmalar yine Avrupa'da doğsun. Bunları Avrupa çok yaşadı, gördü. Tekrar bunların yaşanmasını istemiyoruz."