|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Sezer'in bana göre "En savunulamaz" davranışı, atamalar konusunda sergilediği tutumdur. 200'ü aşkın atama kararnamesinin reddedilmesi yetmiyormuş gibi, bir de kalkıp, "vekaletle yönetim" konusunda hükümete gönderilen mektubun kamuoyuna açıklanması, ölçüsüzlüğün anıtlaşması gibi duruyor. Hükümet üstü bir Cumhurbaşkanı... Meclis üstü bir Cumhurbaşkanı... Hatta yargı yerine geçen bir Cumhurbaşkanı... Ve sorumsuz! Bu nasıl bir yönetimdir? Sistemimizin otokratik bir yönetimi çoktan solladığını söylemek mümkün... Soruyorum, kimler "veto" yemiş ve hükümet tarafından "vekalet"le atanmış?.. Soruyorum, Cumhurbaşkanı "Veto" ederken hangi gerekçeyi göstermiş? Gerekçe ilginç: Cumhurbaşkanı olarak "Uygun değildir" dediğinizde adamın ipini çekmiş oluyorsunuz. İtiraz yok, çünkü Cumhurbaşkanı tek başına yaptığı işlerden sorumlu değil, diğer işlerden de bakanlar ve başbakanlar sorumlu... İyi mi? Cumhurbaşkanı'nın vetosundan bile Başbakan ve Bakanlar sorumlu... "Uygun değil!" Başbakan soramıyor: -Efendim niye? "Niye?" diye soramazsın. Çünkü "uygun değil"liği öyle "uygun" görülmüştür! Güler misin, ağlar mısın, ölür müsün? İki kişiyi araştırdım. Bunların ikisi de 2.5 yıldan bu yana "vekalet"le görevlerinin başında... İkisi de zirvede bir görev. Hadi isimlendirelim: Osman Arıoğlu ve Erdoğan Bayraktar. Osman Arıoğlu, bu hükümet tarafından önce Gelirler Genel Müdürü, ardından da kanunun değişmesiyle Gelir İdaresi Başkanı yapıldı. Arıoğlu, Gelirler Genel Müdürü olmadan önce Gelirler Genel Müdür Yardımcısı idi. Yani oraya kadar gelmesinde hiçbir mahzur görülmemişti. Gelirler Genel Müdürü olunca birden "sakıncalı" oluverdi. Arıoğlu 2.5 yıldır, bu "sakıncalı" haliyle Maliye bünyesinde en kritik hizmetlere imza atıyor. Vergi kanunları hazırlıyor, Bakan'ın yanında Bütçe görüşmelerine katılıyor, televizyonlara çıkıyor vs... Sorun bakalım, gören, duyan var mı "sakıncalı" bir davranışını? Sayın Cumhurbaşkanı, o mektubu yazdığına göre herhalde "sakıncalı" damgası vurduğu kişilerin eylemlerini izliyor veya izletiyordur. Ne buldu Osman Arıoğlu hakkında? Bu ne kötü bir şey? Bir insanı damgalıyorsunuz, yargısız infaza tabi tutuyorsunuz. Ne yaptı Osman Arıoğlu, işte soruyorum? Ve işte soruyorum, ne yaptı Erdoğan Bayraktar? 2.5 yıl önce Toplu Konut İdaresi başkanlığına getirilmiş Sayın Bayraktar. Oraya gelinceye kadar mühendislik eğitimi almış, iki de mastırı var. Özel sektörde çalışmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin konut yapım şirketi KİPTAŞ'ta 5 sene genel müdürlük yapmış. 17 bin konut inşa etmiş. Ankara Belediyesi Metropol şirketinde yöneticilik yapmış. İşte özgeçmiş. Ne var burada "sakıncalı" olan? Erdoğan Bayraktar 2.5 yıldan bu yana 800 ihaleye imza atmış. 170 noktada, 220 şantiyede 108 bin konut inşa ediyor. 104 okul yaptırmış. Her ay 150 trilyonluk hakediş ödüyor. Evet, bu adam sayın Cumhurbaşkanına göre "sakıncalı!" Ve çalışıyor. Sayın Cumhurbaşkanı "sakınca"yı, Başbakan ile bile paylaşmıyor. "Uygun görülmemiştir!" Başbakan patlıyor: -E yani bari bana söyleyin, neden uygun görülmedi? Başbakanlık bu memlekette solda sıfır bir şey mi ki onun icraatının üstünü çizerken bir açıklama lütfetmek ihtiyacı bile hissedilmiyor? -Suçları ne bu vatandaşların? Kamuoyuna açıkla! -Cumhurbaşkanının takdir yetkisi la yüs'el olabilir mi? Sayın Cumhurbaşkanı'na bağlı Devlet Denetleme Kurumu var. Acaba Osman Arıoğlu ve Erdoğan Bayraktar için, daha genelde "veto" ettiği tüm isimler için bir soruşturma açtırmış mı, bugüne kadar "veto"suna mesned teşkil edecek bir şey bulunmuş mu? "Veto"lar orada durup duruyor, bir türlü kalkmıyor. Nasıl bir devlet yönetimi ile karşı karşıyayız? Kimi "veto"lar için "isimsiz ihbar mektupları" bulunduğunu öğrendim. Kimine "28 Şubat çamuru" bulaştırılmış. Kimi "İHL kökeni"nden vurulmuş... Biz hukuk devletiyiz sözümona! "Beraeti zimmet asıldır - İnsanlar, suçları ispat edilmedikçe suçsuzdurlar" ilkesi evrensel bir hukuk ilkesidir sözümona! Sayın cumhurbaşkanımız, Anayasa Mahkemesi başkanlığından buraya gelmiştir. Yani "Hukuk duyarlılığı" zirvelerde olmalıdır. Peki bunlar ne? "Veto" yiyip, "vekalet"le atananların bir teki hakkında bu görevleri yapmalarına mani olacak bir yargı kararı var mı? Kaldı ki her insan, ayrı bir bireydir ve bir teki hakkında bile haksız icraatta bulunamazsınız. "163'ü diğer nedenlerle atanmamıştır!" Hukuk devletinde şu hukuk diline bakınız! Şapkam olsa şapka çıkarırdım! Oysa içim eziliyor, en zirve makamların böylesine bir uygulamaya imza attığını gördüğümde...
|
|
![]() |
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |