AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
'Beyaz yakalılar'ın kâbusu

Metabolik sendrom salgın bir halde bütün dünyada dalga dalga yayılıyor. Bilgisayar başında oturan, kahvaltıya fırsat bulamayıp, akşam ağır yemek yiyen, şehir hayatına kapılan insanları seven bu hastalık, kalp krizi, diyabet ve yüksek kolesterole neden oluyor.

Her yıl dünyada 17 milyon insan kalp krizi nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre 2010 yılında Avrupa'da 30 milyon diyabetli insan olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam Belçika, Macaristan ve Portekiz nüfusunun toplamına eşdeğer bulunuyor. Uzmanlara göre; bu insanların en az yarısının ortak yönü; kalp krizi geçirmeden veya diyabet olmadan yıllar önce bir metabolik sendrom safhasından geçmeleri. Eğer bu metabolik sendrom safhası farkedilirse, kalp krizi ve diyabet riskini azaltmanın mümkün olacağını belirten Uzm. Dr. Erdoğmuş şöyle devam etti: " Bugüne kadar Türkiye'de kuramsal olarak bu sendromlu insan sayısının çok fazla olmadığı düşünülebilirdi. Fakat METSAR (metabolik sendrom araştırma gurubu) verilerine göre Türkiye'de 20 yaş üstü nüfusun 1/3'üne yakını metabolik sendromludur, bu da Avrupa ve ABD verileriyle paralel bir sonuç göstermektedir.

Metabolik sendrom salgını

Şurası bir gerçek ki metabolik sendrom salgın bir şekilde dalga dalga dünyada yayılıyor. Çünkü sendrom aslında endüstrileşme ile ortaya çıkan bir modern yaşam hastalığıdır. Dünya küreselleştikçe, insanların yaşam biçimleri de bu küreselleşme süreci içinde birbirine benzeyerek, aynı hastalığın her yerde görülmesine neden oluyor."

Şehrin yoğun yaşantısına kapılan 'beyaz yakalıların' kahvaltıya fırsat bulamadığını belirten Memorial Hastanesi Suadiye Polikliniği'nden Dyt. Elif Keskin şunları söyledi:

"Bütün gün bilgisayar başında oturuyorlar, öğle ve akşam yemeklerinde ağır besinler tüketerek, televizyon karşısında uyuyakalıyorlar. Bütün bunlara stres de eklenince vücut kortizol ve insülin düzeyleri yükseliyor. Bel çevresinde oluşan yağlar, diğer bölgelerdeki yağ hücrelerinden farklı olup metabolik açıdan aktiftirler. Kişi bel çevresindeki artışı genellikle hastalık olarak dikkate almaz. Halbuki bu artış metabolik sendromun en önemli işaretidir."


 
'Hava'nız yerinde olsun
Çocukları susuz BIRAKMAYIN
Astımlılar da spor yapabilir
Genel inanışın tersine, astımlı hastaların, günlük spor aktivitelerinin yanısıra yarışma sporlarını da yapabilecekleri bildirildi. Trabzon Numune Hastanesi Çocuk ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Ali Baki, yaptığı açıklamada, astımlı hastaların yüzde 80'ine yakınında egzersize bağlı nefes darlığı sorunu yaşandığını belirterek, "Bu sorun, uygulanacak düzenli tedaviyle ortadan kaldırılabilir" dedi. Astımlı çocukların spor yapmasının engellenmesinin yanlış olduğunu ifade eden Baki, "Astımlı çocuklar da rahatlıkla spor yapabilirler. Egzersiz, astımlı çocuğun büyümesi ve psikolojik durumu için son derece faydalıdır. Astımlı çocukların, okul sporları ve amatör sporlara katılmasına izin verilmeli. Genel kanaatin aksine astımlı hastalar, günlük spor aktivitelerinin yanısıra yarışma sporlarını da yapabilirler" diye konuştu. Astımlı hastalar için en uygun sporun yüzme olduğunu belirten Baki, şunları kaydetti: "Astımlılar için en az risk taşıyan spor dalları, basketbol, tenis, voleybol, eskrim, futbol ve artistik jimnastiktir. Çok risk taşıyan spor dalları ise astım oranını artırdığı için dağcılık, su altı sporları ve uzun mesafeli koşulardır. Tedavisini alan ve kontrol altında olan astımlıların spor yapmasında hiçbir mahzur yoktur."
10 Haziran 2005
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED