Vehbi Koç Vakfı, bu seneki edebiyat ödülünü Fazıl Hüsnü Dağlarca ya vermiş.. siyasi, sosyal, felsefi, edebî her konuda fikir üretmekten çekinmeyen bir kalem "H.B. Kahraman" , "İnsan, başka kime olabilirdi ki diye düşünüyor" diye yazmış (Radikal, 9 Haziran).. doğrudur. Sanayimizin temsilcisi olan bu kurumların hastahane, okul, üniversite binaları yaptırmaktan geri kalmadıklarını biliyoruz.. Türk ekonomisine, sanayiine; teknolojinin yurdumuza getirilmesine yaptıkları katkıları elbette ki görmezlikten gelemeyiz.. lâkin, san'at ve edebiyat vadilerinde milletimizin yüzakı olan şöhretlere, bu milletin gerçek ruhunun ve zevkinin temsilcisi olan şairlere, yazarlara, sanatçılara niçin, sembolik de olsa bir takdir, tebrik mükâfatı vermeyi düşünmemişler, anlamak kolay değildir.. Peyami Safa'ya, Necip Fazıl'a, Mehmet Kaplan'a, Ahmet Kabaklı'ya, Ahmet Hamdi Tanpınar'a, Bekir Sıtkı Erdoğan'a, Yavuz Bülent Bakiler'e, Arif Nihad Asya'ya, Tarık Buğra'ya, Sezai Karakoç'a, Ayhan İnal'a, Ali Birinci'ye, Beşir Ayvazoğlu'na, Nevzat Atlığ'a, Yusuf Nalkesen'e, Mustafa Nafis Sevilen'e, Necdet Mahfi Ayral'a, Alaaddin Yavaşça'ya, Münip Utandı'ya, Çinuçen Tanrıkorur'a, İsmail Kara'ya, Bahattin Karakoç'a, Mehmet Niyazi'ye, Muharrem Ergin'e, Nejat Muallimoğlu'na, Osman Sertkaya'ya, Turan Yazgan'a, Nejat Veziroğlu'na, Gazi Yaşargil'e, Mehmet Öz'e, İnci Enginün'e, Ömer Faruk Akün'e ve burada yer darlığı sebebiyle isimlerini veremediğim pek çok edip, yazar, bilgin ve sanatçıya bir takdir berâtiyle bir taltif zarfı takdim edemezler miydi? bunu yapmadılar.. 40-50 senedir bunun bir orneğini görmedim belki bundan sonra yaparlar.. imalâtın kalitelisini yaptığını düşündüğümüz, öyle kabul ettiğimiz bu firma ve markalar, san'at ve edebiyatta da zaman zaman yerli ve millî değerlere ve isimlere îtibar etseler, hiç şüphesiz kendi itibarları artacak kendi mallarına taleb çoğalacaktır..

Dağlarca mısralarının öyle abartıldığı kadar güçlü ve yoğun, ritimli bir şiir yaptığı kanaatinde değilim.. 1960'lı 1970'li yıllarda Aksaray'daki kitapçı dükkânının camına iki üç günde bir sermaye aleyhtarı şiir asardı, şiirlerinin hepsini Marksizm'in ve amele harekatinin teşvik ve terennümüne hasrediyordu.. 12 Eylül'den sonra ve Sovyet Rusya'daki uygulama olumsuz netice verdikten sonra ise; o işleri ve san'atı siyasete âlet etmekten vazgeçti.. şimdi bu sermaye temsilcilerine sormak lazımdır: sermayeyi vaktiyle yerden yere vuran şaire teşekkür etmek için mi ödül veriyorsunuz? Yıllarca hür teşebbüsü savunmuş yerli ve millî san'at adamlarına hâlâ, "onlar zaten çantada keklik" nazariyle mi bakıyorsunuz?

Sevgili Sermaye; yerli düşünür'ü, halkın asıl temsilcilerini dışlamak; dış ticareti de, iç ticareti de her zaman etkileyecek güçtedir.. akıl hocalarınızı ve juri üyelerini daima yerli markaya, yerli düşünceye uzak adamlardan seçmek her zaman akıllıca bir iş değildir: aklınızda bulunsun!..