AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

E K O N O M İ
Petrol fiyatları kimini
vezir, kimini rezil etti

Rekor düzeye çıkan petrol fiyatları tüm dünyada ekonomik durgunluk korkusuna yol açarken, başta petrol ihracatçısı ülkeler olmak üzere dev petrol şirketleri ve büyük spekülatörler katmerli kârlarından oldukça memnun gözüküyor.

  • YAKUP KOCAMAN / İSTANBUL
    Geçtiğimiz hafta ham petrolün varil fiyatı New York borsasında 60 dolara üzerine çıkarak rekor kırdı. 11 Eylül 2001 miladı ile 20 dolarlık seviyeden başlayarak üç kat artışla geçtiğimiz hafta cuma günü 60 dolara tırmanan petrol fiyatları eğer kalıcı olursa bu ürünün ithalatçısı olan ülkelerin milli gelirlerlerinin düşmesine, ekonomilerde enflasyon baskısına ve ticaret hacimlerinin daralmasına neden olacak.

    Fiyatlar petrol ithal eden birçok ülkenin canını yakarken bazı ülke ve kesimleri de petro-dolar zengini yapıyor. Petrol fiyatlarındaki artış öncelikle petrol üreten ülkelerin milli gelirlerinde belirgin yükselişe neden oldu. Özellikle ihracat kalemleri sadece petrole bağlı olan Ortadoğu ülkelerinin, petrol fiyatlarının 20 dolardan 60 dolara çıktığı son 4 yılda milli gelirlerini yüzde 30 civarında artırdıkları kaydediliyor. Bu yolla biriken fonların toplam büyüklüklerinin ise 200 milyar dolara ulaştığı uzmanlarca tahmin ediliyor. Rusya ise hem doğalgaz, hem de petrol ihracatından elde ettiği karlılıkla son yılllarda ekonomisini yüzde 5 büyümenin üzerinde tutumayı başardı.

    Petrol şirketlerinin keyfine diyecek yok

    Öte yandan New York ve Londra borsalarında henüz üretilmemiş petrolün alım-satımını gerçekleştiren spekülatörler de fiyat artışından en çok yararlanan kesimlerin başılda geldi. Geçtiğimiz aylarda petrol fiyatlarının 105 dolara çıkabileceği iddiasını ortaya atan Amerikan Goldman Sachs finans şirketinin ise piyasadaki en büyük ilk üç spekülatörden biri olduğu iddia ediliyor. Fiyatlar 60 dolar sınırına dayanırken yeni bir yükseliş dalgası oluşacağına inanan spekülatörlerin 60 dolara yaklaşırken önemli ölçüde kar realizasyonu yaptığı da belirtiliyor. En çok kazanan diğer grup ise asıl petrol üretimi gerçekleştiren Royal Dutch Shell, Chevron Texaco, Exxon Mobil, BP ve Total, ENI gibi 'yedi kızkardeş' olarak adlandırılan ABD ve Avrupa kökenli dev küresel firmalar.

    ABD, GOP için manevra yapıyor

    Petrol ihtiyacının yüzde 70'ini ithalattan karşılayan ABD ise bir yandan fiyatları indirmeleri için OPEC ülkelerine baskı yaparken, diğer yandan da bu olayı Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'inin (GOP) manivelası olarak kullanmayı tercih ettiği gözlemleniyor. Petroldeki zararınından siyasi bir kara ulaşmayı amaçlayan ABD, eskiden Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) dediği ancak yeni adını GOP olarak ilan ettiği Ortadoğu, Afrika ve Asya'da yer alan 33 ülkede gerçekleştirmek istediği siyasi ve ekonomik dönüşümün manivelası olarak 'petrol'ü kullanmayı hedefliyor.

    GOP'un ekonomik ayağı petrole dayalı

    ABD, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumların da desteği ile son üç yılda petroldeki fiyat artışından 200 milyar dolar civarında fazladan fon biriktiren Arap ülkelerine, 'petrol yataklarınızı uluslararası sermayenin işletmesine açın, piyasalarınızı liberalleştirin, özelleştirmelere başlayın, Irak'a borç para verin, tek para birimine geçin' başlıkları altında özetlenebilecek baskılarda bulunuyor.

    Arap ülkelerinin ekonomi ve petrol bakanlarının katılımı ile geçen yıl yaz aylarında Dubai'de düzenlenen toplantıda bakanlara seslenen IMF Başkanı Rodrigo Rato, petrol üreten arap ülkelerinin son yıllarda bu yolla milli gelirlerini yüzde 25-30 oranında artırdıklarını söyleyerek bu paralarla özelleştirmelere katılmalarını, yeni petrol kuyuları için yatırım yapmalarını hatta Irak hükümetine borç para vermelerini istemişti. Rato, uluslararası dev petrol şirketlerinin uzun yıllardır hararetle arzuladığı Suudi Arabistan petrol pazarının yabancılara açılması görüşünü de dile getirmişti. GOP'un ekonomik ayağını tamamlamak amacıyla IMF geçtiğimiz yaz Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta büyük bir merkez açtı. IMF, buradan Arap ekonomilerine borç verebileceğini, 2010 senesinde de Arapların tek para birimine geçmesi için çalışmalarda bulunacağını duyurmuştu.

    Irak'ı işgal eden ABD ve koalison güçleri, Irak'taki sabotajlar nedeniyle zaman zaman durma noktasına gelen petrol üretimine alternatif olması için savaş olmayan yerlerde yeni kuyular açılması yönünde çeşitli baskılarda bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda Suudi prensini kabul eden ve sıcak pozlar veren ABD Başkanı Bush, Prens'ten yeni petrol kuyuları açması ve böylece fiyatların aşağı çekilmesi için taleplerde bulundu. Aynı günlerde Suudi Arabistan, petrol sektöründe önümüzdeki 10 yıl içinde toplam 50 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyurdu.

    Petrole yüzde 34 fazla para ödedik

    Türkiye'nin petrol faturası da her geçen gün kabarıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre 2002 senesinde ithal ettiği petrole toplam 4 milyar dolar ödeyen Türkiye 2004'te 6 milyar dolar ödedi. Hampetrol ithal maliyeti, 2005'in ilk 4 ayında yüzde 34,3 yükselerek şimdiden 2,3 milyar doları buldu. Geçen yıl nisan ayında petrole 405 milyon dolar ödeyen Türkiye bu yılın aynı ayında 728 milyon dolar ayırmak durumunda kaldı. Bu gidişle yıl sonunda Türkiye'nin petrol ihracatının 10 milyar doları bulabileceği belirtiliyor.

    Dünya ticareti için de tehdit

    Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, petrolde en az bir yıl süren 10 dolarlık kalıcı artış küresel Gayri Safi Milli Hasıla'yı (GSMH) yüzde 0,6 küçültecek. Ekonomistler sık sık, piyasalardaki güven unsurunu zedeleyecek olan yüksek fiyatların birçok ülkede enflasyonu tetikleyeceği, enerji fiyatlarında ve şirketlerin maliyetlerinde yükselişlere neden olacağı, böylece, şirketlerin karlarını yutabileceğ konusunda endileşelerini dile getiriyorlar.

    Alternatif kaynak arayışları hızlandı

    Başta ABD olmak üzere diğer gelişmiş ülkeler kendilerini petrole bağımlılıktan kurtaracak alternatif enerji arayışı içine girmekte gecikmediler. ABD Başkanı Bush, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, ülkede hidrojen enerjisine dayalı yeni teknolojilerin önünü açacak yeni projeleri destekleyeceklerini açıkladı. Hybrid otomobil denilen yeni nesil otomobil üretimine başlayan Japon Toyota ve Amerikan General Motors firmaları da hidrojen teknolosine dayalı benzine tüketimini neredeyse sıfıra indiren otomobiller üretmeye başladı.




  • 26 Haziran 2005
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED