AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

S A Ğ L I K
Aşırı yeme alışkanlığı çocukken ediniliyor

Aşırı şişmanların en büyük probleminin yeme isteklerini kontrol altında tutamamak olduğunu söyleyen Diyetisyen Cemal Aytaç Ak, yeme alışkanlığının çocukken kazanıldığını bu yüzden öğünlerde ne kadar yiyeceklerini çocukların kendilerinin karar vermelerini, böylece yeme kontrolü edineceklerini anlattı.

"Ağaç yaşken eğilir" sözü çocuğa beslenme alışkanlığı verilirken ayrı bir önem taşıyor. Çünkü abur cubur yiyecek alışkanlığı, öğün atlama, doyduğu halde yemeyi sürdürme gibi birçok yeme davranışı çocuk yaşta kazanılıyor. Anadolu Sağlık Hastanesi'nden Diyetisyen Cemal Aytaç Ak düzenli yemek yeme konusunda ailelere büyük görev düştüğünü söylüyor. Ailelerin sıklıkla yaptığı yanlışlardan birinin çocuğu ne kadar çok beslerlerse, kendilerini o kadar mükemmel, sorumluluklarını yerine getirmiş , iyi anne baba hissetmelerinden kaynaklandığını belirten Ak, "Büyüme gelişmesi normal bir çocuğu fazla yemesi için zorlamak, başka çocukların yedikleri ile kıyaslamak, çocuğun beslenme alışkanlıklarını ileriki hayatında sağlığına zarar verecek şekilde değiştirebilir ve kesinlikle unutulmamalıdır ki beslenme konusunda büyüklerin davranışları bu yaşlarda taklit eden çocuk için en önemli faktördür" diyor.

Öğün atlatmayın

Okul öncesi çoçuklarda yaz aylarında düzenli üç öğün yemek tüketilmesinin oldukça önemli olduğunu söyleyen Ak, öğün aralarında şekerleme, pasta, bisküvi yerine meyve, taze sıkılmış meyve suyu ,ayran özellikle yaz aylarında tercih edilmesi gereken önemli yiyecekler olduğunu belirtiyor.

Anne babalar özellikle tatil beldelerinde açık büfe seçimler yapılırken çocuklarının kesinlikle kendi besinlerini kendileri seçmelerine izin vermeleri gerektiğini çünkü bunun çocuğa özgürlük duygusu vereceğini anlatan Ak, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Çocuğun yiyeceklerini seçmesi yediklerini kontrol etme güdüsünü kazandırır. Yetişkin şişmanlarda temel problem beslenme biçimini bireyin kontrol edememesidir. Çocuğunuzun öğle ve akşam yemekleri de kahvaltıları gibi enerji ve besin ögeleri açısından yeterli ve dengeli olmalıdır. Yaz aylarında artan sıvı ve mineral ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte, aynı öğünde dört temel besin grubundan yiyecekler bulunmalıdır.

Yiyecekler çocuğa alternatifli ve onun hoşlanacağı tarzda sunulmalıdır. Mangal yapıldığı zaman yanında bol çiğ sebze tüketilmelidir. Kızartmadan uzak durulmalı, ızgara, haşlama, fırında veya kendi suyuyla pişirmiş yemekler tercih edilmelidir. Çocukların mide kapasiteleri yetişkinlerinkinden küçük olduğu için fazla yemesi için çocuğu zorlamamalı, yemeklerini küçük porsiyonlar halinde sunmanız gerekir."

ÇOCUKLAR NASIL BESLENMELİ?

  • Yiyecekler karbonhidrattan zengin olmalıdır. Karbonhidratlar kas ve beyin için temel enerji kaynağıdır. (Ekmek, meyve, meyve suyu, tahıl gevrekleri karbonhidrattan zengindir.)

  • Demir içeriği yüksek olmalıdır. (Yumurta veya zenginleştirilmiş tahıl gevrekleri, pekmez tüketilebilir.)

  • Kemik gelişimi için kalsiyumdan zengin olmalıdır. (Süt, peynir, pekmez iyi kalsiyum kaynağıdır.)

  • İleride oluşabilecek kalp-damar hastalıkları ve obezite riskini azaltmak için yağ ve kolesterolden düşük olmalıdır. (Sucuk, salam, sosis) yerine peynir tercih edilebilir.)

  • Posa açısından zengin bir kahvaltı kabızlığı engellemek için önemlidir. (Meyve, sebze, kepekli tahıllar tercih edilebir.)



  •  
    Göz tansiyonu
    2 milyon kişiyi
    tehdit ediyor

    Göz tansiyonu hastalığı ülkemizde 2 milyon kişiyi tehdit ediyor. Bunların sadece yüzde beşi hastalığının farkında ve 100 bin kişi düzenli tedavi görüyor. Hastalıktan korunmak için 35 - 40 yaşından itibaren rutin göz muayenesi gerekiyor.
    AIDS kurbanını kadınlardan seçiyor
    Astımlılar, deniz kenarını tercih edin
    Uzmanlar, astım hastalarının yaz aylarıyla birlikte şikayetlerinde azalma yaşasalar bile, ilaçları ve aşılarını düzenli olarak kullanması gerektiğini belirterek, "Astım hastaları, yaz tatili için yüksek irtifalara çıkmaktan çok deniz kenarını tercih etmeli. Astımlıların tatillerini geçirmek için gittikleri yerler, astım krizlerinin ortaya çıkmasında etkili olabilir" dedi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, astım hastalarının rahat bir yaz tatili geçirebilmeleri için hava kirliliği olmayan yerleri tercih etmeleri ve çok dağlık bölgelere çıkmaktan da kaçınmaları gerektiğini söyledi. Küçükusta, otel odasının ise güneş görmesi, rutubetsiz ve iyi temizlenmiş olması gerektiğini dile getirdi.
    Mantar hastalıkları sıcağı ve nemi sever
    Yaz aylarında artan mantar hastalıklarına karşı uzmanlar uyarıyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Tülin Uygur, sıcak ve nemli ortamların mantar hastalıklarının en rahat bulaştığı ortam olduğunu ve zamanında tedavisinin yapılması gerektiğini belirtiyor. Mantarların doğada yaygın olarak bulunan mikrop türleri olduğuna işaret eden Dr. Uygur, bunların uygun ortamı bulduğunda insanlarda cilt hastalıklarına neden olduğunu söylüyor. Mantar hastalıklarının en belirgin özelliğini kolay bulaşabilir olmaları oluşturuyor. Dr. Uygur, mantarların cinslerine göre hayvanlardan, topraktan ve doğrudan doğruya hasta insandan alınabildiğini belirterek, nemli zeminlerde çıplak ayakla gezilmemesini ve başkalarına ait terlik türü eşyaların kullanılmamasını öneriyor.
    26 Haziran 2005
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED