Mutlaka öyledir... Bazı gazeteci arkadaşlarımızın "Çankaya'da ne iş yapıyor?" diye sorduğu değerli Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer, resepsiyon öncelerinde mutlaka çalışma yapıyor, ya da yaptırıyordur.

Kimlere eşli davetiye gönderilecek, kimlere eşsiz davetiye gönderilecek?

Köşk'teki istihbarat yetkililerini mi işe koşuyor acaba? Durumunu saptayamadığı vekiller için de, muhtemelen, gizli servisin bilgilerine başvuruyordur.

Kimin örtüsü "ülkesiyle milletiyle Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü" tehlikeye sokacak nitelikte? Kimin örtüsü kamusal alana yakışmıyor? Kimin örtüsü "siyasal simge" görüntüsü veriyor?

Bayağı bir mesai!

En iyisi herkese eşit muamele yapmak, (İlhan Selçuk ağabeyimizin benzetmesiyle) "dinciliğinden kuşkulanılan" partinin tüm milletvekillerine eşsiz davetiye göndermek.

Peki, eşinin başı açık olduğu halde "eşsiz davetiye" alan vekiller, parti değiştirdiklerinde (Mesela AK Parti'den ANAP'a geçtiklerinde ya da CHP'yle dirsek teması halinde bağımsız kalmayı tercih ettiklerinde) niçin statü değişikliğine uğruyorlar?

Cezalandırılan kim oluyor bu durumda?

Başörtüsü mü?

AK Parti mi?

Vekilin eşi mi?

Vekilin kendisi mi?

Vekili seçip oraya gönderenler mi?

Bir de "eşli" uygulamasına dahilken, parti değiştirdikleri için "eşsiz" sınıfına sürülenler var; bunları Doğu kökenli bazı eski CHP milletvekilleri oluşturuyor.

Bir de tabii, eşinin başı açık olduğu halde vaktiyle eşsiz kategorisinde işlem gören, ama Afyonlu oldukları saptanınca "eşli" sınıfına terfi ettirilenler var... "Ettirilenler" dediğimi bakmayın; bunlar bir kişiden oluşuyor.

Bu yıl eşiyle birlikte resepsiyona katılan tek AK Parti milletvekili, Sezer'in hemşehrisi Afyonlu Mahmut Koçak.

Eşli davetiye aldığına göre, muhtemelen hanımefendinin, yani Bayan Koçak'ın başı açık... Zaten bu bizi, hele kamuoyunu, hele Cumhurbaşkanı'nı hiç ilgilendirmiyor; ister başını açar, ister kapatır.

Eşli davetiye talihlisi Mahmut Koçak, "Cumhurbaşkanımız devlet işlerinde asla popülist davranmaz, çok ilkelidir" demiş.

Olabilir...

Hem Afyonlu olup, hem eşinin başı kapalı olan vekiller "eşsiz davetiye" aldıklarına göre, burada Cumhurbaşkanımız'ın "ilkesel" davrandığı söylenebilir. Peki, eşinin başı açık olduğu halde (takdir-i ilahi) Afyonlu olmayan, ama "eşli davetiye" de almayan vekillerin durumunu nasıl açıklayacağız?

Demek ki, Cumhurbaşkanımız, Çankaya'daki ağır mesaisinin yanısıra, bir de "hemşehricilik" yapıyor.

Tam da "hemşehricilik yapıyor" denemez aslında... Her Afyonluyu, "Afyonluluk" avantajından yararlandırmıyor mesela... Onların önüne de AK Parti bariyeri koyuyor.

Şimdi gel de çık işin içinden.

Sezer ilkesel mi davranıyor, hemşehricilik mi yapıyor, particilik mi yapıyor?

Ben çözemedim.

Siz çözerseniz, bir zahmet, bana da bildirin.

Fakat, "ilkesel davranıyor" diyenler "eşli" uygulamasına dahilken parti değiştirdikleri için "eşsiz" sınıfına sürülenlerin durumunu; "hemşehricilik yapıyor" diyenler eşsiz sınıfına sokulan talihsiz Afyonluları; "particilik yapıyor" diyenler de öncelikle Mahmut Koçak'ı izah edecekler bana!

AHMET KEKEÇ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan