Sempozyumun açılışında konuşan PCE-Cojep Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Tuncay Çakmak, Avrupa yurttaşlığının en çoğulcu bir şekilde tanımlanması gerektiğini belirterek, "Ancak böyle bir yurttaşlık, Avrupa'da yaşayan toplulukların barış ve eşitlik içinde yaşamasına imkan verir" diye konuştu. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri adına söz alan Eğitim Dairesi Sorumlusu Olaf Olofsdottırsöz ise çok kültürlülüğe vurgu yaparken, Avrupa Konseyi'nin birlikte yaşamaya ilişkin çalışmalara büyük önem verdiğini söyledi. Olofsdottırsöz, özellikle gençlerin bu anlamda inisiyatif almasından büyük keyif aldıklarını belirterek, Avrupa Konseyi olarak bu tür girişimleri desteklediklerini de hatırlattı. Sempozyumda söz alan Fransa eski Kültür Bakanı ve Avrupa Milletvekili Catherine Trautmann da konuşmasında birlikte yaşamanın önemine değindi. Trautmann, Avrupa'da yetişen genç yurttaşları temsil eden PCE'nin, çok kültürlülüğün yerleşmesine büyük katkı sağladığını söyledi. Trautmann, "Bu çalışmalar, Avrupa kültürünü oluşturan unsurlar olacaktır" dedi.

Türkiye'ye kapılar açılmalı

Avrupa Parlamentosu Tarım Komisyonu Başkanı ve Fransa'da iktidardaki sağcı UMP Partisi üyesi Joseph Daul ise yaptığı konuşmada, PCE-Cojep'le birlikte daha önce Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, "Bu gezi sayesinde Türkiye ile ilgili fikirlerim tamamen değişti. Türkiye'den ve Türklerden çok etkilendim. AB, Türkiye'ye kapılarını tamamen açmalı" diye konuştu. AP Macaristan Milletvekili Georgy Schopflin de Türkiye'nin bir an önce üye olması gerektiğinin altını çizdi. Sempozyumda "Avrupa Birliği, Birlikte Yaşamaya Model Olabilir mi?" sorusuna cevap aranırken, CNRS Araştırma Merkezi'nde sosyolog olarak çalışan Samim Akgönül, Le Havre Üniversitesi Öğretim üyesi Pierre Chabal, ve diğer konuşmacılar, Birlikte Yaşama'nın gerekleri ve çok kültürlülüğün Avrupa'ya katkıları üzerinde durdu. Birinci Uluslararası Birlikte Yaşama Sempozyumu, adına uygun bir yerde; Strasbourg'un Saint Pierre Le Jeune Kilisesi'nde Konya mevlevilerinin muhteşem gösterisiyle son buldu. Ezanla başlayan ve Kur'an-ı Kerim'le sona eren gösteriyi, çoğunluğunu Fransızların oluşturduğu yaklaşık 500 kişi izledi. Gösteri, izleyenleri adeta büyüledi.