Valla bilmiyoruz. Neler olduğunu bilemiyoruz. Gerçi yazılı ve görsel medyada bazı sözler, iddialar, suçlamalar, meydan okumalar birbirini kovalıyor ama, bizler (sokaktaki vatandaş) neler olup-bittiğini anlayamıyoruz.

Dört büyük kulübümüzün başkanları (Herhalde kendi camialarını, kulüplerinin menfaatini korumak adına) birbirlerini acımasız biçimde eleştirdiler.

Eleştiriler Federasyon ve Tahkim Kurulu üzerinden yapıldı. Ortalık birden bire toza-dumana büründü. Bir ara süper ligin devam edip etmeyeceği bile tartışılır oldu. Açıkcası yukarılarda kasırgalar kopuyor, fırtınalar patlıyor, yanardağlar alev püskürüyor. Bunun sonucu nereye varacak?

Başkanlar, Federasyon ve Tahkim arasında bu kabil kapışmalar olursa; taraftarlar arasında neler olmaz? Tribündeki anarşiyi, kaosu hep konuşup duruyoruz. Önüne geçmek için çareler arıyoruz. El-insaf. Kulüp başkanları bu tavırlar içinde olursa artık taraftara söylenecek söz mü kalır.

Evet, Türk futbol camiası bir an önce sükunete kavuşmalı, akl-ı selim galip gelmeli, taraflar sulh içinde olduklarını kamuoyuna açıklamalıdır. Eğer bu girişim kendiliğinden olmaz ise Spordan Sorumlu Bakanımız devreye girmelidir. Bu hususta acele edilmelidir. Aksi taktirde Türk Futbolu tamiri mümkün olmayan yaralar alacaktır.

Bazı yorumculara göre süper ligde garip bir dengesizlik var (Ben katılmıyorum bu görüşe). O da şu: Fenerbahçe ve diğerleri. Efendim Fenerbahçe, camiası, bütçesi, takımı ve taraftarı ile öyle bir güce erişmiş ki; daha ligin başında şampiyon ilan edilmesinde beis görülmüyormuş. Ve işte Galatasaray'ın puan kaybı ile bu öngörü gerçek olmuş. Bundan böyle Fener, açık ara şampiyonluğa gidiyormuş.

Futbolda böyle kesin hükümlere yer yoktur. Bunlar ancak temenni olabilir.

Lakin Galatasaray'ın kadrosuna bakılınca 14-15 futbolcu sayabiliyoruz. Bunlar arasında miadını doldurmuş olanlar da var. Hagi bu kadro ile geçen yıl bize göre iyi netice almıştı. Galatasaray mali sıkıntılarını yenemediği için kadrosunu da yenileyemiyor. Hasan Şaş ceza alıp sakat futbolcular kafilesine katılınca kadro iyice daraldı ve Gerets'in eli kolu bağlandı. Buna mukabil Gençlerbirliği yükselen bir grafik çiziyor. Doğrusu Galatasaray karşısında çok iyi oynadılar ve çok gol kaçırdılar.

Buna mukabil Fenerbahçe Antep karşısında fevkalade diri, agresif bir futbol oynadı. Rakibe pozisyon vermedi, kendi epeyce pozisyona girdi, toplar direkten döndü. Umarız bu kondüsyon ve heves Schalke karşısında da gösterilir. Schalke her ne kadar son iki hafta kötü neticeler alarak bir moral kaybına uğramış olsa da sıkı bir takım. Fenerbahçe'nin Almanya'da en az bir puan alması gerekiyor. Tigana geldi. Bakalım Beşiktaş'ın makus talihi dönecek mi? Yoksa yeni bir Del Bosque olayı mı yaşanacak.

İnsanın aklına şu geliyor: Yahu işte Mehmet Ekşi ve arkadaşları ile ne güzel bir çıkışı yakalandı, bunu devam ettirsek ya; ne lüzumu vardı şimdi Tigana'nın falan. Şaka bir yana 30 kişiye ulaşan Beşiktaş kadrosunu eleyecek, buna belki yeni Fransız elemanlar ekleyecek bir ustaya ihtiyaç vardı.

Ama bu operasyon en az bir yılı alır. Bakalım Beşiktaş taraftarının ve muhalefetin buna sabrı yetecek mi?

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan