|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Dünyanın neresinde kültürel dokusu sağlam ve ekonomik yapısı güçlü bir ülke varsa, incelendiğinde başarısının kaynağında üniversitelerinin olduğu görülür. Üniversiteleri bilim ve teknoloji üreten toplumların, bütün kuruluşları da ürün ve hizmet üretir. Ülkelerin kültürel, siyasal ve ekonomik gücü, ürettikleri bilgi, hizmet ve ürünlerin hacmi ve kalitesinden kaynaklanır. Her alandaki üretkenliğin odak noktasında üniversite vardır. Üniversitelerin evreni, dünyayı ve hayatı bütün boyutlarıyla kavrayabilmeleri, değerler ile bilimleri bir bütünlük içinde ele almalarına bağlıdır. Değerler ile bilimleri birbirinden aşılmaz sınırlarla ayıran toplumlar, ekonomik ve kültürel krizlerin üstesinden gelmekte büyük güçlük çekerler. Değerlerden arındırılmış bilimler ilkelerini, bilimlerle beslenmeyen değerler de güçlerini yitirirler. Almanya başta olmak üzere, bütün Avrupa ülkelerindeki üniversitelerde, İslam'ın değerlerinin öğretilmesi, Türkiye için de, büyük önem taşıyor. AB sürecinde yalnızca Avrupa'daki Türkler değil, Türkiye'deki Müslümanlar da, Hristiyanlar ve Yahudiler ile eşit şartlarda, karşılıklı saygı ve hoşgörüye dayalı bir yapıda, barış içinde birlikte yaşamak zorundadırlar. Barışın mayası da üniversitelerdir. Almanya'da Yahudi ve Hristiyan değerleri yanında İslam'ın değerlerini de öğretebilmek için, Türkiye'nin yardımıyla, Frankfurt Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi Protestan İlahiyat Fakültesi'nde İslam Dini Bölümü açılmıştır. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Köktaş, akademik kadroya yeni katılan Prof. Dr. Tahsin Görgün ve kuruluş çalışmalarına büyük katkısı olan Dr. Hüseyin Kurt ile birlikte, Türkiye'den gelen akademisyenlere, amaçları, hedefleri, kayıt şartları ve ders programlarına ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. Almanya'da üniversite öncesindeki yüzbinlerce Türk öğrenciye İslami değerleri öğretecek öğretmenlerin yetiştirilmesi, öğretim programları ve ders kitaplarının hazırlanması, Müslümanların geliştirdikleri, bilim ve teknolojinin Batı Rönesansı'nın ana kaynaklarından biri olduğunun ortaya konulması, bölümün görev ve sorumluluklarının başında gelmektedir. İslami İlimler Bölümü'nün, Divanı'nda "İslamiyet eğer Tanrı'ya teslimiyet demekse/Hepimiz İslamiyet'te yaşayıp ölüyoruz" diyen Goethe'nin adını taşıyan bir üniversitede açılması mutluluk vericidir. Çünkü o "Hangi biçimde kendimize cesaret verirsek verelim, hepimiz Müslümanlıkta yaşıyoruz" demektedir. İslam'ın değerleri evrenseldir. İslam Avrupa üniversitelerinde öğretilmese de, bütün değerler, onun değerlerinden silinmez izler taşır. Değerler bütün dallarıyla bilimleri kuşattığı gibi, bütün boyutlarıyla hayatı da kuşatırlar. Onlar insanı, doğumundan ölümüne kadar hayatının her aşamasında, bir gölge gibi, izlerler. Değerler tarihin her döneminde etkili olmuşlardır. Çünkü onların rengi hiçbir zaman solmaz. Üniversiteye rengini onlar verir. Kültür gibi, ekonomi de üniversitenin rengine boyanır. Değersizliğin değer kabul edildiği toplumlarda, iyilik ile kötülük, doğruluk ile yanlışlık ve güzellik ile çirkinlik birbirine karışır. İnsanlığın ilk değer kaynağı Kâbe'dir. O gerçeğin tekliğinin olduğu kadar, değişmezliğinin de simgesidir. Yeryüzünün ilk üniversitesi Kâbe'dir. Kâbe bütün üniversitelerin anasıdır.
|
|
![]() |
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi |
© ALL RIGHTS RESERVED |