|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
![]() |
|
Bir Ramazan'ı daha geride bıraktık. Allah Teâla nasip ederse yarın Ramazan Bayramı'nı idrak etmiş olacağız. Bayrama kavuşmanın sevincini yaşarken bir taraftan da bayramı hak ettik mi, diye düşünmemiz, bayramda yapacağımız görevleri hatırlamamız gerekecek. Bir ay boyunca tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız teravihler, verdiğimiz zekâtlar, yaptığımız hayır ve hasenatlar, doyurduğumuz yoksul ve kimsesizler, nefis terbiyesi yolunda attığımız adımlar, bıraktığımız kötü huylar, kazandığımız iyi özellikler, bütün bunlar gözümüzün önünden geçmeli, artı ve eksilerimizin muhasebesini yapmalıyız. Ramazan güzellikleri devam etmeli Oruç, nefsi dizginleme ve terbiye etmede mühim bir sınavdır. Açlığa, susuzluğa, nefsanî arzulara bazı tiryakilik ve alışkanlıklara tahammül etmek, Allah'ın emridir diye kendisini bir disiplin altında tutmak, zoru başarmak, bunlar küçümsenecek işler değildir. Bayram, nefse hâkimiyetin bir zafer kutlamasıdır. Kötü huy ve zararlı alışkanlıklar karşısında durabileceğinin, bunları yenebileceğinin bir işâretidir. "Yapamıyorum, edemiyorum, bırakamıyorum" demenin bir mazeret olmadığının bir delilidir. İnsan azmi önünde hiçbir engelin bulunamayacağının bir göstergesidir. Ramazan'da başlanan beş vakit namazı devam ettirmelidir. Ramazan geceleri kılmış olduğu 20 rekât teravih, günlük namazları da kılabileceğinin bir işaretidir. Ramazan'da gösterdiğimiz iyilikseverlik, merhamet ve fakirleri görüp gözetmemiz Ramazan dışında bir yılın her ay ve gününde devam etmelidir. Allah Teala "Allah'ın sana verdiği sayısız nimet ve ihsan ettiği bunca hayırları düşün de sen de muhtaçlara iyilik ve ihsanda bulun.." buyurmaktadır. Bir yetimin başını okşayın Allah'ın Resûlü de şöyle buyurmaktadır: "Her güneşin doğup battığı günde her kişiye bir sadaka vermek vâciptir. Soruyorlar 'verecek bir şey bulamazsa?' cevap veriyor: Çalışır, kazanır, bir miktarını sadaka olarak verir. Yine sorarlar. 'Bunu da yapamazsa?' Cevap: Bedene insanların yardımına koşar hayırlı işlerde çalışır bu da onun için sadakadır. Yine sorarlar 'bunu da yapamaz ise?' Cevap: Diliyle insanları hayra ve hayırlı işlere yönlendirir, bu da onun için sadakadır. Yine sorarlar. 'Bunu da yapamaz ise?' Allah'ın Resûlü buyurur ki; hayırlı işlere engel olmaz, kendisini günah işlemekten alıkoyarsa bu da onun için sadakadır." Hadis-i şerif gösteriyor ki, müminin her hali meyveli bir ağaç gibi bereketli ve hayırlıdır. Yeter ki azmini ve niyetini hayra yönlendirmiş olsun. Bayramlar paylaşma, bütünleşme günleridir. Bayramlar ferdin değil toplumun manevî sevincidir. İnsanların bir kısmı refah, bolluk ve sevinç içinde yaşarken, diğer kesim sıkıntılar, yokluklarla boğuşursa, varlıklılara kıskançlık duyarsa, bayram sevincini birlikte yaşayamaz ise böyle bayramlar gayesine ulaşmış olamaz. Büyük Veli Ahmet Yesevî Hazretleri'nin şu mısraları düşündürücüdür: Nerede görsen gönlü kırık, merhem ol sen, Öyle mazlûm yolda kalsa, hem dem ol sen, Mahşer günü dergahına mahrem ol sen, Akıllı isen gariplerin gönlünü avla, Mustafa gibi ülkeyi gezip yetim ara!.. Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: "Ashabım! Bugün bir yetim başı okşadınız mı? Bir hasta ziyaretinde bulundunuz mu, bir cenazeyi teşyi ettiniz mi?" Dertler paylaşılınca azalır, sevinçler paylaşılınca artarmış. Çocuklarımıza bayram sevincini ve şuurunu aşılamalıyız. Bayram kardeşlik günleridir Çocuklarımız yarınlarımızın büyükleridir. Maddi ve manevî vârislerimizidir. Atalarımızdan devir aldığımız güzel geleneklerimizi, adetlerimizi, örfümüzü onlara anlatmalı ve canlı örnek olarak bayramları birlikte yaşamalıyız. Bayramlaşmayı ve akraba ziyaretlerini birlikte yapmalıyız. Hediyeleşmeyi birlikte yapmalıyız. Bayram namazını birlikte kılmalıyız. Cami ve cemaata alıştırmalıyız. Fakirlere ve muhtaçlara yardımları çocuklarımız eliyle de ulaştırmalıyız. Verdiğimiz harçlıklardan bir kısmını yoksullara vermelerini öğretmeliyiz. Dostlarımızı ve akrabalarımızı tanıtmalıyız. Bayramlar barış, kardeşlik ve sevgi günleridir Bayramların güzelliklerinden biri de bugünlerin dostlukların pekiştiği, unutulmuş akrabalıkların hatırlandığı, dargınlıkların giderildiği, muhabbet bağlarının güçlendiği, hediyeleşmelerin yapıldığı müstesna günler olmasıdır. Yeter ki bunların farkında olarak bayramları en güzel şekilde kutlayalım. Okurlarımızın, dostlarımızın, hemşehrilerimizin bu mübarek bayramını can-ı gönülden kutlar, daha nice güzel bayramlara kavuşmayı Cenab-ı Hak'tan dilerim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |