Galatasaray'ın temel problemi iyi kapanan takıma karşı pozisyon üretememek. Bu, kadro yapısından kaynaklanıyor. Çünkü takımda top ayağına gelince oynamaya alışık futbolcu sayısı çoğunlukta. Oysa futbol topsuz koşan, alan değiştiren oyuncularla oynanır, kanatları iyi kullanarak ve dikine, çabuk ayağa oynanarak pozisyon üretilebilir. Dünkü Galatasaray maçın büyük bölümünde futbolun gerçeklerinden uzaktı. Bloklar arasındaki bağlantı kablosu olan Saidou yoktu, bağlantı koptu.

Sağda Uğur ve Hasan Şaş, solda Orhan ile Heinz hücuma çıkarken, topları iyi kullanamadı, savunma görevini layıkıyla yapamadılar. Top atması gereken İliç, topla buluşamadı, gol beklenen ikiliden yanlızca ilk yarıda Necati 3, Hakan ise bir kez ofsayda düştü.

Gerets, Heinz-Ümit, Volkan-Ayhan ve Hakan Şükür-Hasan Kabze değişikleriyle oyuna 3 kez müdehale etti, kurgu değil, yanlızca skor değişti. 90 dakika boyunca kaleye 3 şut atıldı, ikisi gol olmak üzere toplam 3 pozisyon vardı.

Diyarbakırspor "önce durdur, sonra vur" düşüncesini sahaya doğru yansıttı. Az adamla hücuma çıkmasına rağmen ikinci yarıda 3 net gol pozisyonu buldular. Ancak son vuruşları iyi yapamadılar. Oyunun hakimi olduğu dönemde de savunmasının bir anlık konsantrasyon eksikliği yüzünden ilk golü yedi ve golden sonraki çabaları skor tabelasını değiştirmediği gibi oyun disiplininden uzaklaştığı bir anda 2. golü de kalesinden gördü.

Atamayana atarlar, gerçeği bir kez daha sahaya indi ve Galatasaray'a bayram şekeri oldu.

METİN BADEMLİ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan