Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	ANKARA'DA ŞAFAK Bilal ÇETİN - Abdülkadir SELVİ

CHP Lideri Baykal, partisinin kalesi konumundaki İzmir'de gövde gösterisi yapmak istedi. Ancak halkın ilgisizliği dikkatlerden kaçmadı. CHP'nin seçim otobüsü içinden halkı selamlayan Baykal'ın anonslarını her zamanki gibi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, yaptı. Sevigen hem coştu, hem coşturdu ancak kimi zaman bu coşkusu uyarı almasına neden oldu.

İzmirlilere, "Baykal sizi kucaklıyor, sımsıcak sevgilerini gönderiyor. Nasılsınız" diye seslenen Sevigen, CHP üyesi manken Tuğba Özay'ı görünce tabiri caizse coştu. Sevigen, önce "Tuğba Hanım sizi İzmir'de görmek ne kadar güzel. Sizi seviyoruz. Sımsıcak sevgilerimizi gönderiyoruz" diye partisinin görüşlerini ifade etti. Yetinmedi, "seni seviyorum, kucaklıyorum" diye kendi düşüncelerini ifade etmeye başlayınca Baykal'dan, "Abartma Mehmet" uyarısını aldı.

Konu Tuğba Özay olunca, abartılmayacak gibi de değil hani...

30 yıl garantili vekillik

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Meclis'te gazetecilerle sohbet ederken, AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, bir evrak uzattı. Şener inceledikten sonra, "2 Milyonu okuyunca cebimden vereyim dedim. Ama baktım ki YTL'si var" diye söylendi. Yakış da, "Düzce-Akçakoca yolu için 2 milyon YTL istiyoruz" diye duruma açıklık getirdi.

Bu sırada gözüne AK Partili Yüksel Çavuşoğlu ilişti. Şener, "Yüksel de Karaman barajı için 3 trilyon istemişti. Peki verelim de bu adam barajı yapmazsa, ne yapacağız demiştim, Yüksel de 'Maaşımdan kesersiniz' demişti" derken, Çavuşoğlu'na dönerek "Hatırladın mı? 10 yıl boyunca maaşını biriktirsek 1 trilyon ediyor. Bu durumda 3 trilyonu nasıl ödeyecektin?" diye sordu. Çavuşoğlu'nun imdadına gazeteciler yetişti. Gazeteciler, "Yüksel Bey'in 3 trilyon için 30 yıl milletvekilliği yapması gerekiyor" deyince, Şener, "Yüksel amma da uyanıkmışsın ha. 30 yıllık vekilliği garantilemişsin" diye taşı gediğine koydu.

Yatılı okulda büyüyen bakan

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Meclis kulisinde Batman'ın Sason ilçesinden gelen bir grup öğrenciyi görünce onlarla oturup sohbet etmeden geçemedi. Milletvekilleri "Sayın Bakanım, öğrencileri kıskandık" demekten kendini alamadı.

Sason'dan gelen kız öğrenci okumak istediklerini ancak Sason'da yeterli imkanlarının olmadığını anlattı. Sason'da kız çocuklarının okuması için yapılan yurt binası bile yeterli gelmiyordu.

Milli Eğitim Bakanı Çelik, okumak isteyen bütün kız çocuklarını okutabilecek imkanları sağlayacaklarını aktardı. Çelik, "Okumak isteyen kim varsa gelsin beni bulsun. Yurtlara yerleştirip onlara ilköğretim ve lise eğitimi yaptıracağım" dedi.

Çelik sadece bir şart söyledi: "Ama kimse 'Ben kendi memleketimde ailemin yanında okumak istiyorum' demeyecek" dedi.

Kız çocuğu "Ben ailemin yanında okumak isterim" deyince Hüseyin Çelik başladı anlatmaya: "Böyle olursa okuyamazsın. Ben ilkokul birinci sınıftan itibaren yatılı okullarda okudum. 7 yaşında ailemin yanından ayrıldım 33 yaşında onların yanına döndüm. Ömrümün büyük çoğunluğu yurtlarda geçti. Ama şu anda Türkiye'nin en büyük bakanlığının başındayım. Böyle bir azim ve kararlılık olursa sizleri de okuturum."

Taktik Ayşe Hanım'dan

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım şu günlerde kızları Kübra'yı nişanlamanın heyecanını yaşıyorlar. Gül çifti geçenlerde katıldıkları bir resepsiyonda tebrik yağmuruna tutuldular. Hayrünnisa hanımın gözlerinin içi gülerken, Abdullah Bey'in, "Kızımız yuvadan uçuyor" havasında olduğu gözlemlendi. MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın eşi Ayşe Hanım, Abdullah Bey'e, "Nasıl gidiyor" diye sordu. "Karşılıklı olarak alışmaya çalışıyoruz" dedi Bakan Bey dünürlerini işaret ederek. Abdullah Gül belli ki kızına düşkün bir baba. "Nasıl alışacağız" diye sordu. Ayşe Hanım, "İlk 1 ay zor oluyor. Odasından çıkıp gelecekmiş gibi hissediyor insan" diye anlattı. Gül, "İnsan kendini yaşlanmış gibi hissediyor" deyince, Ayşe Hanım iki elini açarak, "Yok yok. O olmaz" dedi.

Meclis'te 'cami işi' tersine dönünce...

Meclis'te geçen hafta cami kavgası yaşandı. AK Parti tarafından camiyle ilgili verilen önergenin CHP tarafından rededilmesi beklenirdi. Ancak tam tersi oldu. CHP tarafından cami ile ilgili verilen önerge AK Parti tarafından reddedildi. CHP Sivas Milletvekili Nuretin Sözen, tarihi değeri bulunan Divriği Ulu Camii'nin restore edilmesiyle ilgili kanun teklifinin öne çekilmesini istedi. AK Partili Selami Uzun ise CHP tarafından bu kanun teklifinin aleyhinde konuştu. Selami Uzun Divriği Ulu Camii'nin böyle bir kanuna gerek olmaksızın bile restore edildiğini uzun uzun anlattı. AK Partili bir milletvekili kuliste Çorum Milletvekili Ali Yüksel Kavuştu'ya laf attı: "Ali Abi, cami önergesine neden red verdin?" Kavuştu'nun cevabı ilginçti: "CHP'den gelen önerge cami bile olsa red veririm."

'Aşk olsun Onur ya!'

Danıştay'a yönelik saldırının gerçekleştiği saatlerde ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Meclis Dışişleri Komisyonu'na brifing veri-yordu. Saldırının haberi sekretarya tarafından Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger'e yazılı olarak iletildi. Yazılı notun dolaştırıldığını gören Wilson oldukça meraklanmıştı. Wilson'a saladırı haberi komisyondan çıktıktan sonra Türk koruması tarafından verildi. CHP'li Onur Öymen Wilson'un duyacağı şekilde "Türkiye'deki köktendinciler saldırılarına başladılar" deyiverdi. Dülger'in Onur Öymen'e tepkisi şöyle oldu: Aşk olsun Onur ya!

Geri dön

Yazdır

Yukarı