Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde Kıbrıs nedeniyle huzursuz olmaması gerektiğini belirterek, AB'nin Türkiye'yi kendisinden uzaklaştırmak istemediğini söyledi.

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş

Aile ziyaretinde bulunmak ve konferansa katılmak üzere İzmir'de bulunan Denktaş, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

"Türkiye'ye ucu açık 10-15 yıllık bir yol gösterilmiştir, milli davayı bununla birleştirmenin hiçbir anlamı yoktur" diyen Denktaş, başta Türkiye-AB ilişkilerinin birbiriyle doğrudan ilişkili konular olmadığını söyleyen AB'nin, şimdi tutum değişikliği içine girdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Sayın Erdoğan 'İki mesele birbirinden ayrıdır' diyor ama birleştirilmiştir bu mesele. AB'ye 'Mademki sen bana ucu açık bir yol veriyorsun, Kıbrıs meselesi de benim güvenliğimle ilgilidir. Dolayısıyla ben de Kıbrıs meselesini ucu açık bırakıyorum, son sözü tam üye olursam söylerim' demek gerekir."

Annan planının referandumda Kıbrıs Türk halkı tarafından da reddedilmiş olması gerektiğini savunan Denktaş, bunun adada tarafların bir arada yaşama iradesinin bulunmadığını bütün dünyaca kabul edilmesini sağlayacağını belirterek, "Annan Planını kabul etmek ve ettirmekle Türk Hükümeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden vazgeçebileceğini göstermiştir" görüşünü savundu.

Denktaş, Kıbrıs Türkünün yarınını bilemez duruma getirildiğini söyledi.

KENDİ KENDİMİZİ KANDIRMAMALIYIZ

"Adanın kuzeyine yönelik ambargoların kalkması durumunda, eş zamanlı olarak Rum gemi ve uçaklarına Türk havaalanlarının ve limanlarının açılması" tezini bazı konularda hatalı bulduğunu da belirten Denktaş, "Kıbrıs Türkleri üzerinden ambargonun kalkması" ifadesi yerine, ısrarla ve vurgulayarak "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerindeki ambargolar" ifadesinin kullanılması gerektiğini kaydetti.

"KKTC artık telaffuz edilmelidir" diyen Denktaş, ortaklığın iki devlet tarafından hayata geçirileceğinin Türkiye tarafından açıklıkla dile getirilmesini beklediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Talat'ın yaptığı dış temasların "gerekli ve olumlu" olduğunu kaydeden Denktaş, kendisinin de yıllar içinde benzer temaslar yaptığını, ancak gerek Talat'ın gerekse kendisinin "seçilmiş başkan" sıfatıyla bu temasları yürüttüğünü, Talat'ın söz konusu temasları "KKTC'nin Cumhurbaşkanı" olarak yapmadığını belirterek, "Kendi kendimizi kandırmamamız lazım, bu temaslar iyidir ama hangi seviyede kabul ediliyorsunuz, bunu görmeniz lazım" diye konuştu.

Denktaş, kısa sürede çözüm olacağına inanan kitlelerin son bir yıl içinde büyük hayal kırıklığına uğradığını da belirterek, yeni sonuçlanan yerel seçim sonuçlarının da bu hayal kırıklığının sandığa yansıması olduğunu kaydetti.

CUMHURBAŞKANLIĞI SONRASINDAKİ GÜNLER

KKTC Cumhurbaşkanlığı görevini Mehmet Ali Talat'a devretmesinin üzerinden bir yıl iki ay geçen Denktaş, son bir yılda çalışma temposunda hiçbir değişiklik olmadığını söyledi.

Türkiye'nin dört bir yerinden aldığı davetlere icabet ederek, Kıbrıs konusundaki görüşlerini insanlarla paylaştığını, KKTC'deki ofisinde her gün çok sayıda kişiyle görüştüğünü ve haftada bir kez bir televizyon programı yaptığını anlatan Denktaş, KKTC'de son dört yıldaki gelişmeleri anlattığı kitabı üzerinde de çalıştığını belirtti.

"Görevi devredince eşim emekli olup eve daha çok zaman ayıracağımı umuyordu, hayal kırıklığına uğradı, ama sineye çekmek mecburiyetinde kaldı" diyen Denktaş, mücadelesinin ve çalışmalarının devam ettiğini söyledi.