Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Fehmi KORU f.koru@yenisafak.com.tr

Ne kadar heyecana kapılmadan izlenirse izlensin, Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesini hareketlendiren her konu kamuoyunu heyecanlandırır. Bu sebeple, dün tarrakaya dönüşen gürültü, akla ilk şu düşünceyi hücum ettirmeliydi: "Acaba istenen de zaten bu olmasın?"

Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'a birilerinin taktığına hiç kuşku yok. Süreç normal kulvarında işlediği taktirde, altı aya kalmadan Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenecek olan Org. Büyükanıt'ın aleyhinde bir kampanya yürütülüyor; bir ileri iki geri yöntemiyle... Önce, Genelkurmay Başkanlığı tarafından kınayıcı bir açıklama yapılmasına yol açacak kökeniyle ilgili akıl almaz bir iddia ortaya atıldı; şimdi de Şemdinli soruşturmasında adının geçmesi büyük gürültü koparıyor.

Garip olan şu: Önceki iddia da, şimdilerde süregiden gürültü de siyaset dışı çevreler tarafından çıkartıldığı halde, biraz da muhalefetin yönlendirmesiyle, kampanyanın faturası hükümete kesilmek isteniyor... Oysa, Ak Parti sözcüleri, başka hiçbir anlama gelmeyecek keskin ifadelerle, gelişmelerle herhangi bir ilişkileri olmadığını beyan ediyorlar.

Türkiye'de Genelkurmay Başkanlığı genellikle kendi doğallığı içerisinde el değiştirir. Kimin en yüksek komutan olacağını sivillerin etkilemesi yakın tarihimizde yalnızca birkaç kez görüldü. Ak Parti hükümetinin bugüne kadar izlediği politikalar ve TSK'ya karşı sürdürdüğü ilişki tarzı, tek sözcükle ifade etmek gerekirse, 'ilgisizlik' olarak belirtilebilir. Ak Parti'nin bir komutanı diğerine tercih etmesi için de ortada bir sebep görünmüyor.

Bu gerçek yine de "Birilerinin Org. Büyükanıt'la uğraştığı" temel gerçeğini değiştirmiyor. O 'birileri', yaptığımız tahlilin işaret ettiği üzere hükümet ile irtibatlı olmayacağına göre, kimdir acaba? Bu sorunun "Şudur" diye bir çırpıda verebileceğimiz elle tutulur somut bir cevabı bizde yok. Ancak, özellikle TSK çevrelerinin bu soru üzerine ciddiyetle eğilip serinkanlılıkla cevap aramasında yarar olduğu da açık.

İthamların ve koparılan gürültünün zamanlaması, Org. Büyükanıt'ı hedef alanların TSK devir-teslim tarihinden farklı bir takvimleri bulunduğuna işaret ediyor. Org. Hilmi Özkök 30 Ağustos 2006 itibariyle emekliye ayrılacak; Org. Büyükanıt da o gün Genelkurmay Başkanı olarak göreve başlayacak... Bu takvimi bozabilecek sadece iki unsur var: Org. Özkök'ün daha önce emekli olması veya Org. Büyükanıt'ın TSK ile ilişkisinin o tarihten önce kesilmesi... İlk ihtimalde Org. Büyükanıt yine de Genelkurmay Başkanı olabiliyor; onun önünü kesen ikinci ihtimal...

Geçmişte, birkaç gün önce emekliye ayrılarak kuvvet kademesinde kendinden sonra kimlerin yer alacağını biraz farklı biçimde belirleyen Genelkurmay başkanları çıkmıştı; vaktinden erken emekli edilen kuvvet komutanı da hatırlıyoruz. Bu bakımdan her iki ihtimal de üzerinde ciddiyetle durulmayı hak ediyor...

Şu sorular yüksek sesle sorulabilir: Org. Özkök veya Org. Büyükanıt erken emekli olurlarsa bundan kim/kimler yararlanır? Yararlanacak kişi ve çevreleri illâ TSK içinde veya yakınında aramamız gerekmiyor; doğrudan yararlanacak olanlar gibi çok uzaktan veya doğrudan yararlanacakları da hesaba katmak şart. Bu yapıldığı taktirde, yaşanan süreci daha iyi değerlendirmenin yanında, yanlış işlerin gündeme gelmesi de engellenebilir. Bunun için de her türlü ihtimali hesap dışı bırakmayan bir kurmay değerlendirmesine ihtiyaç olduğu kesin...

Org. Büyükanıt'la birkaç kez sosyal ortamlarda görüştüm, hakkında hüküm verecek denli bilgi sahibi değilim. Üzerine bu biçimde gelinmesi ona ait bazı özelliklerden çok başka sebeplerle ilişkili gibi... Şu son gürültünün sebebi, TSK ile hükümet arasında çekişme varmış görüntüsünü vermek için bile olabilir.

Kim ne için yapıyorsa tehlikeli bir iş yapıyor... Yakışıksız ve tehlikeli...

Geri dön

Yazdır

Yukarı